| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün (TCDD) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .06.2022 |
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Evet, Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Genel Müdürüm, size ve yönetiminize öncelikle hayırlı günler diliyorum ve bugün Komisyonumuza dışarıdan, ilgili bakanlıklardan gelen arkadaşlarımıza da hoş geldiniz diyorum.
Devlet Demiryolları denetimi yaklaşık beş saattir sürüyor, dolayısıyla uzun ve yorucu oldu. Ben de çok fazla konuşmamı uzatmadan, sadece birkaç tespitimin ve kurumla ilgili merak ettiğim birkaç sualin yazılı olarak cevaplandırılmasıyla ilgili sizden rica edeceğim. Ama öncelikle, bir borç var üzerimde, o borcu ödeyerek ben kendi konuşmama geçmek istiyorum.
Karaman AK PARTİ Milletvekilimiz Selman Eser Bey'in misafirleri vardı, o yüzden burada kalamadı, giderken de borcu benim üzerime yükleyip gitti. Karaman-Konya arası hızlı tren seyahatinin başlamasından dolayı kurumunuza özellikle çok teşekkür ediyor. Her gün binlerce insanımızın faydalandığı bir ulaşım aracını Karaman'a ulaştırdığınız için de ayrıca tüm Devlet Demiryolları ailesine teşekkürlerini benim aracılığıyla iletmiş olsun. Ben de tutanaklara burada bunun geçirilmesine vesile olayım.
Sayın Genel Müdürüm, tespitleri ve eleştirileri, alt komisyonunda bulunduğum Devlet Demiryollarının daha iyi ve milletimize daha güzel hizmetler sunması için yapacağım; lütfen, bu şekilde görmenizi sizlerden rica ediyorum.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Millî Savunma Bakanlığından sonra herhâlde ülkemizde en fazla taşınmazı bulunan kurumlardan bir tanesi de Devlet Demiryolları. Devlet Demiryollarının Anadolu'nun birçok şehrinde, çok özel noktalarında çok kıymetli taşınmazlarının olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu taşınmazların korunması, onların kurumumuza gelir getirecek durumda varlıklarını devam ettirmesi aslında burada birinci dereceden sizi ilgilendiren bir konu. Çünkü milletimize ait olan bu taşınmazların emaneti şu an Hükûmetimiz tarafından aslında sizlere verilmiş. Dolayısıyla bu emaneti korumak, bu emaneti muhafaza etmek, bu emaneti gelecek nesillere de ulaştırmak görevi sizlerde. Bu emanetle ilgili, bu taşınmazlarla ilgili gördüğüm bir yaklaşımı üzülerek tespit etmek istiyorum. Aslında Devlet Demiryollarının, Anadolu'nun dört bir tarafındaki taşınmazları belediyelerin imar uygulamasıyla, neredeyse -lütfen sözümü yanlış anlamayın- böyle her bir tarafından bir belediye başkanının tutup çektiği ve nihayetinde, gün sonunda da bir kuş gibi kaldığı bir taşınmaz hâline geliyor. Bir belediye başkanı, ilçesinde veya ilinde bir imar uygulaması yaptığı zaman, "Acaba otopark sorununu nasıl çözebilirim?" dediği zaman hemen işin kolayına kaçıp Devlet Demiryollarına ait bir alanı, bakıyorsunuz, hemen bir otopark ilan ediyor veya ilinde, yeşil alanla ilgili, plan notlarına işlemesi gereken bir yüz ölçümü var, onu tutturabilmek adına, yine, bakıyorsunuz, çok kıymetli, Devlet Demiryollarına ait bir taşınmazın hemen bir yeşil alan ilan edildiği, yine rekreasyon alanı yapıldığı... Aslında rekreasyon alanı yapılması veya yeşil alan ilan edilmesiyle ilgili bir sakınca görmüyorum. Ancak bazen, İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de ve böyle, özellikle, gayrimenkulün çok kıymetli olduğu il merkezlerinde, ilçe merkezlerinde bu tür imar uygulamalarıyla birlikte aslında taşınmazlarımızın fiyatlarının çok alt seviyeye çekildiğini görmekteyiz. Bu hususta ben, Devlet Demiryolları ailesinden, yönetim sizde olduğu için sizlerden... Bu taşınmazları aynı zamanda milletimizin bir emaneti olarak görüp bu manada, imar uygulamasında bir kuş hâline dönüştürülmesine lütfen -belediyelere- müsaade etmeyin. Anadolu'nun birçok yerinde bu şekilde çok kıymetli, çok değerli taşınmazlarımız var. Bunların hakkını, hukukunu savunmak görevi, yine, sizlerde; aynı zamanda da bu bir vebaldir diye düşünüyorum.
Bakınız, Sayıştayın -ki bulabildiğini, yaklaşık 27 tane madde hâlinde- Anadolu'nun birçok yerinde, çok önemli taşınmazlarla ilgili o belediyelerin buraların imarını nasıl değiştirdiğine yönelik tespitleri var. Özellikle 2020 yılı Sayıştay Raporu'nda bunlar tek tek maddeler hâlinde yazılı. Ben burada fazla zaman almasın diye bu maddeleri bir bir geçiyorum ama kurumda bu konuyla ilgilenen birim vardır, o birimin başındaki arkadaşımız kimse ondan rica edelim Komisyon adına, lütfen, şunlara bakalım. Bunlarda kurumumuz adına bir hak gasbı da varsa bunlarla ilgili yasal süreçleri de başlatmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Yine, hızlı bir şekilde, bu rapordan diğer bulgularla ilgili önemli gördüğüm hususlara kısaca değinip geçeceğim. Ama bunun öncesinde, Sayıştay raporlarında bulamadığım, geçen alt komisyon ve üst komisyon toplantılarında dile getirdiğim yine bir taşınmazınızla ilgili bir husus vardı. Devlet Demiryollarına ait Mersin'deki liman özelleşmiş ve özelleştirme kapsamı dışında kalan bir araziniz vardı, bu arazinin durumunu aslında ben gündeme getirmiştim. Özelleştirme kapsamında bu limanı işleten firma, özelleştirme dışında kalan ve mülkiyeti Devlet Demiryollarına ait olan arsayı yaklaşık on dört-on beş yıldır hiçbir kira vermeden kullanıyordu. Dolayısıyla geçmişe yönelik faizleri de üzerine koyup Mersin'deki çok kıymetli limandaki bu alanın kira bedelini, mevcut, şu anki özelleştirme kapsamında limanı alan firmadan tahsil edilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Hatta, orada çıkan miktarın o günkü ekonomik karşılığı, neredeyse 24 derslikli bir okulu yapabilecek bir tutara karşılık geliyordu. O zaman da şöyle bir tavsiyede bulunmuştum: Eğer bu kira, limanı işleten firmadan tahakkuk edilirse Toroslara, Mersin'e Devlet Demiryollarına ait 24 derslikli bir okul dahi yaptırabiliriz bu parayla demiştim. Ben raporlarda son durumu görmedim. Bununla ilgili bize yazılı olarak son durumun ne olduğuyla ilgili bir bilgilendirme notu yollarsanız memnun olurum.
Sayın Genel Müdürüm, yine, 2020 Sayıştay Raporu bulgu 9.2.7'de bir husus dile getirilmiş. Bu da bazı yapım işlerinde yüklenici tarafından sunulması gereken araçların sözleşmede belirlenen şartlara uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi meselesi. Burayla ilgili aslında Sayıştay, sorunun cevabına da çok kısa, öz bir cevap vermiş. Bu cevabı da burada okumayacağım ama bu hususun da özellikle kurumunuz tarafından tekrardan bir gözden geçirilmesini sizlerden rica ediyorum.
2019 Sayıştay bulgularında da yine önemli hususlar dile getirilmiş. Bunlardan bir tanesi Erzincan Milletvekilimiz Sayın Süleyman Bey'in dile getirdiği, daha önce Deniz Bey'in de ifade ettiği şu hemzemin geçitlerle ilgili konu ki Süleyman Bey tecrübesini de işin içine katarak aslında bize bu manada Devlet Demiryollarının hak etmediği bir eleştiriyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Burada bu hemzemin geçitler sadece Devlet Demiryollarının sorumluluğunda değil, bunun bir kısmı kara yolları ağı içerisinde, bir kısmı da belediyelere aitken sürekli bu konuda Devlet Demiryollarının bir yatırım yapması konusu gündeme geliyor diye de çok güzel özet bir bilgi paylaştı bizlerle. Evet, bu bilgi çok kıymetli ve bizler için de geçerli. Bu hemzemin geçitler sadece Devlet Demiryollarının uhdesine bırakılmayacak kadar önemli ve büyük de bir mali yük getiren bir mesele. Burada biz Devlet Demiryollarının profesyonelce bir yaklaşım ortaya koyup gerekirse her ilde valilik çatısı altında Karayollarının, Devlet Demiryollarının ve yerel belediyelerin bir araya gelip oluşturduğu bir komisyon marifetiyle bu hemzemin meselesinin Türkiye'nin dört bir tarafında çözülmesiyle ilgili bizim artık ortaya bir vizyon koymamız lazım. Bu sorumluluğu birbirimizin üzerine atmaktan veya hepsini toplayıp topyekûn Devlet Demiryollarının üzerine yüklemektense aslında burada herkesin ortak bir payının olduğu hatırlatılmalı diye düşünüyorum. Bu hususla ilgili de bir kanun değişikliği değil, yönetmeliklerle ancak bu sürecin düzeltilmesi gerektiği hususunu yine Süleyman Bey gündeme getirdi. Bu manada bizlerin de Komisyon olarak üstüne düşen bir vazife varsa -ki bizim Komisyonumuz ancak Bakanlıklara tavsiye niteliğinde kararlar gönderir- bu manada bizlerin de üzerine düşen bir şey varsa Devlet Demiryollarımızın üzerindeki bu yükün aşağı indirilmesi konusunda bizlerin de göreve hazır olduğunu ayrıca belirtmek isterim. Kurumumuzun yanındayız.
Yine, Sayın Genel Müdürüm, demir yolları yapım projelerinde Türkiye-Avrupa Birliği Mali İşbirliği (IPA) desteği kapsamında ayrılan bir fon olduğunu ve bu fonun hepsini kullanamadığımızı, bir kısmının tekrardan iade edildiğiyle ilgili bir tespit var. Tespitin sizin tarafınızdan durumu nedir, onu bilinmemekle beraber Sayıştayın bizim önümüze koymuş olduğu bu rapor doğrultusunda bu fondan tamamına yakınından nasıl faydalanabiliriz meselesi de aslında kıymetli bir konu diye düşünüyorum. Yararlanamıyor muyuz tamamından veya bu bizim yapım işlerimizden kaynaklanan problemlerden dolayı mı fonun bir kısmı tekrar Avrupa'ya gidiyor? Bu konu üzerinde durulması gereken önemli bir konu diye düşünüyorum.
Yine, komisyonlarımızda sıkça tartıştığımız bir konu var, o da demir yollarındaki sinyalizasyon meselesi. Yine Sayıştay burada aynı demir yolu üzerinde farklı yazılımlarla yapılmış veya desteklenmiş sinyalizasyon modellerinin olduğunu, bunların hepsinin artık tek bir çatı altında toplanması gerektiğini, bu tek çatı kurulurken de mümkünse bizim yerli mühendis arkadaşlarımızdan destek alınıp veya bu manada çalışan devletimize ait şirketlerden destek alınıp -TÜBİTAK gibi, ASELSAN gibi- artık Devlet Demiryollarında yerli bir sinyalizasyon meselesini de gündeme getirip, bunu da bir an önce çözmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.
Biz PTT'nin denetiminde şöyle bir acı gerçekle karşı karşıya kaldık: Otoyollarda "HGS" "OGS" dediğimiz ağların aslında yazılımlarının baktığınız zaman çok basit cihazlarla ve mühendislik faaliyetleriyle yapılacak bir proje olarak karşımızda duruyorken biz yabancı ülkeden bu hizmeti almışız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Kaşıkçı, toparlayalım.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Bitirmek üzereyim Başkanım.
Orada da bunu dile getirdik, Sayın Genel Müdüre ifade ettik "Lütfen bu yerlileşsin." dedik. Şimdi, bizim demir yolu ağımızdaki bu sinyalizasyon meselesiyle ilgili de süreci bir an önce toparlayıp... Başka bir ülkeye benzemesine gerek yok, bizim kendi ülkemize özgü, kendi arkadaşlarımız tarafından yapılan bir yazılımla bunun bir an önce devreye girmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkanım bitireceğim. Birkaç bulgum daha vardı, onları bırakıyorum. İlimle ilgili bir hususu dile getirip ben de bana ayrılan süreyi noktalamak istiyorum.
Sayın Genel Müdürüm elbette bütün milletvekillerimiz, buradaki sadece Komisyon milletvekillerimiz değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kulislerine gitseniz sizi gören gerek iktidar gerek muhalefet milletvekilleri hepsi sizin yanınıza gelir ve "Hızlı tren hattı bizim ilimize de gelsin." diye sizlerden ricada bulunur çünkü çok konforlu bir ulaşım aracı. Bunu biz özellikle Konya seyahatlerinde, İstanbul seyahatlerinde bu hızlı treni kullanıyoruz, gerçekten Türkiye'de milletimizin hizmetine sunulan önemli bir ulaşım aracı. Bundan dolayı da her milletvekili kendi iline bu konforlu ulaşım aracının ulaşmasını ister. Bu hususta ben de ilim Hatay'la ilgili böyle bir talebi dile getirmiştim hem sizden önceki yönetime hem Sayın Bakanlarımıza gördüğümüz her ortamda Hataylı hemşehrilerimizin de bu konforlu ulaşım aracından yararlanması gerektiğiyle ilgili, faydalanması gerektiğiyle ilgili bir hususu dile getirmiştim. Ancak geçtiğimiz günlerde Sayın Bakanımızın açıkladığı bir proje vardı, o proje kapsamında -yanlış hatırlamıyorsam- 52 il önümüzdeki yirmi yıllık veya otuz yıllık süreçte hızlı tren hattına erişecek diye bir müjde verildi, o iller arasında baştan sona indim, sondan tekrar başa doğru gittim, Hatay'ı göremedim; göremeyince de insan üzülüyor tabii. Dolayısıyla Hatay'la ilgili de aslında çok büyük bir yatırım gerekmiyor. Özellikle Osmaniye'den Gaziantep'e devam eden hızlı tren hattına İslahiye tarafından veya Nurdağı tarafından bir makas verilip yaklaşık 100 kilometrelik bir hatla biz de bu hikâyenin içerisinde geçen bir il olabiliriz çok rahat bir şekilde. Nurdağı ile Antakya arasını birbirine kavuşturacak bu 100 kilometrelik hattın kamulaştırılması da çok kolay, yerin topografik özellikleri de çok rahat, ne bir tünel ne bir viyadük istemeyen bir alan. Burada aslında yatırım maliyetleri de çok düşük olan bu alanın da projelere katılması, Sayın Bakanımızın verdiği o müjde listesine Hatay'ın da eklenmesi hususunda ben bir kardeşiniz olarak sizden destek istiyorum aslında.
Tekrardan size ve yönetiminize başarılar diliyorum. Yapacağınız tüm hayırlı ve güzel işler de sizlerin yanınızdayız, sizlerin duacısıyız.