| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 20 .01.2016 |
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli hazırun; tabii, bütçe gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli ve Türkiye'de 78 milyonu çok yakından ilgilendiren ana bir kanunun görüşülmesinin ilk başlangıç gününde gerek idari açıdan baktığımızda -Komisyon idaresi- hem de kullanılan kelimeler açısından baktığımızda görev, yetki ve bulunduğumuz koltukların getirdiği ağırlığın paralelinde bir dil kullanma hassasiyetinin büyük bir zafiyete uğramış olduğunu görmekten üzüntü duyuyorum.
Özellikle örnek olacak makam ve mevkiyi dolduran arkadaşlarımızın -belki bu "arkadaş" kelimesi bile kendilerini rahatsız edebilir ama- bu söylemini dile getirirken -ki burada beraber çalışacağı bir dönemin önemli ilk gününden itibaren- kelimelerin Türk Dil Kurumu sözlüğünde karşılığına baktığımızda, kullanımı açısından son derece acı bir çerçeve içinde olmasına gerçekten üzüntü duydum. Türkiye bizden ilk attığımız adımın kalitesini bekliyor ama hiç kimse hiç kimsenin öğrencisi değil, herkes herkesin karşısında ne konuşacağı noktasında, kelimeler sinkaf ve kötü mana oluşturmadıkça, fikir beyan edecek nitelikte oldukça konuşabilir. Herkes aldığı oy oranının çoğunluğuna dayanarak muhalefet partisinin nasıl, nerede, hangi başlıklarda ve hangi içerikte konuşacağına karışamayacağı, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasiyle yönetildiği ilkesini unutmayarak hareket etmelidir. Ben bunun herkesin kulağında, ruhunda ve çalışma ilkelerinde daim olmasını temenni ediyorum.
Usule ilişkin olarak da söylemek istediğim temel konu şu: Yine, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin görev aldığı dönemde çıkarılmış bir Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası var. Bu Kontrol Yasası'nın bir amacı var ve kanunun amaç maddesinde çok açık olarak belirlenen "...Kalkınma planları ve programlarında yer alan politika ve hedefler doğrultusunda, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını -buraları bir daha altını çizerek söylemek istiyorum- hesap verilebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını ve tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenler." diyor. Yani, bu kanun, sizin yürütme noktasında görev aldığınız dönemde çıkarılmış bir kanun. Bu kanunun amacı, sizlerin belirlediği temel tasarılar şeklinde ortaya konmuş. Peki, 5018 sayılı Kanun'un bu amacına uygunlukta ne kadar riayet var? 5018 sayılı Kanun'un bütçe çalışmaları açısından ortaya koyduğu temel başlıklara ne kadar riayet var veyahut yine 5018 sayılı Kanun'un bütçeleme açısından ortaya koyduğu kurallara ne kadar uygun hareket ederek bütçeleme faaliyetleri yapılıyor? Bakın, bir geçici bütçe geçirildi Plan Bütçe Komisyonundan ve Genel Kuruldan. O geçici bütçe geçirilirken CHP Grubu olarak defalarca 5018 sayılı Kanun'a aykırılıkların uyarısında bulunduk, Genel Kurulda tekrar bunu uyardık ve sonuç olarak baktığınızda, kendi çıkardığınız kanuna uyamayan bir çalışma örneğini ortaya koydunuz.
Şimdi, o dönem Sayın Davutoğlu'nun, Cumhuriyet Halk Partisi ve onun Genel Başkanına geçici bütçe yapma zorunda kaldıklarının dile getirildiği bir serzenişi vardı. Kendisinin "Bu ülkeyi dar vakitte halkın kalıcı bütçesinden mahrum bırakan, böyle bir tercihte bulunan muhalefete bu yakışmadı." diye bir beyanatı oldu. Peki, o zaman Cumhuriyet Halk Partisi ne demişti? "Tamam, 2016 bütçesini beraberce çalıştıralım, çıkartalım ama tek bir şartımız var. O şartımız da bundan önceki dönemle ilgili incelemelerde bulunması için kesin hesap komisyonu kurulsun, bunun başkanı muhalefetten olsun. Eğer hesap verebilirlik ve saydamlığa inanıyorsanız bu kesin hesap komisyonu çalışsın, raporunu hazırlasın, bütçe görüşmeleriyle beraber Plan Bütçe Komisyonuna gelsin ve ortak raporla aşağı insin, ayrı bir ihtisas komisyonu olsun bir maddelik bir değişiklikle." demişti. Neden o zaman halkı bütçesiz bırakmayı telaş içinde dile getirirken halka hesap vermeden bütçe yapmayı kendinize temel hedef edindiniz? Öyle ki Sayın Başbakan bir eylem planı açıkladı, biz burada geçici bütçe yaparken, onun üzerinde konuşurken geçici bütçe çalışmalarının ilk başında aşağıda bir eylem planı açıklandı aynı saatlerde ve orada da çok dikkatimi çeken, kendisinin bir beyanatı var. Uluslararası eylem planının açıklanmasında, uluslararası iyi uygulama örneklerini dikkate alarak açıklık, saydamlık, hesap verilebilirlik, tarafsızlık, dürüstlük ve objektiflik ilkelerine dayalı çalışacaklarını dile getiriyor Sayın Başbakan. Peki, açıklık ve hesap verilebilirlik varsa neden kesin hesap komisyonu kurulmuyor? 2014 kesin hesapları gelmiş. Kurulsun bu komisyon. Neden bu teklif kabul edilip, üzerinde çalışılıp aşağıya, Meclise, Genel Kurula inmiyor? Neden çekiniliyor? Efendim, Sayıştay raporları 8 Aralıkta gelmiş. Evet, geldi. Ben onları tek tek de, özet olarak yayınlanan, Sayıştayın kendi web sitesinde bugün buraya yayınladığı raporları da okudum ve geçici bütçede de torba yasalarda da Sayıştayın tespitlerini dile getirdim. Hangisine cevap verdiniz? Hiçbirine cevap vermediniz. Sayıştay Kanunu'yla ilgili Sayıştayın denetim mekanizmasını, denetim alanını daraltıp, Sayıştay Kanunu'nu değiştirip Sayıştay raporu getirdiniz. Neden 2012 yılında, 2013 yılında darmadağın oluruz düşüncesiyle Sayıştayın eski yetkilerinde raporları engellediniz?
Şimdi, bu gerçekleri görerek, usul içinde de kesin hesabı bir komisyonun çalışması dâhilinde ortaya koyacak ciddi bir çalışmanın usul açısından gerekliliğinin altını çizerek çalışmalarda ilk başta söylediğim düzey ve ilkelerde olmayı temenni ediyorum.
Komisyonu saygıyla selamlıyorum.