| Komisyon Adı | : | (10 / 1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Erol Kaya'nın, Araştırma Komisyonunun bugüne kadar yaptığı toplantılara; yaşlılarımızın gelecekleri ve huzurevleriyle ilgili basına yansıyan değerlendirmelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .06.2022 |
BAŞKAN EROL KAYA - Bugüne kadar yaptığımız toplantılarda yaşlılar için bakımdan sağlığa, istihdamdan erişilebilir çevreye, hayat boyu öğrenmeden sosyal koruma sistemine kadar her alanda yaşanan kalitenin artırılmasına yönelik yapılan çalışmaları kıymetli arkadaşlardan dinledik. Yaşlılarımızın ihtiyacı olan evde bakım hizmetleri, gündüz bakım hizmetleri ve uzun süreli yatılı bakım hizmetleri konusunda bilgiler aldık.
Türkiye'de yaklaşık 25 bine yakın yaşlımızın huzurevlerinde kaldığını öğrendik. Dünyayla kıyaslandığında bu rakam küçük olabilir ancak kültürümüze baktığımızda bunu biraz sorgulamamız gerektiğini ifade etmemizde fayda var.
Kıymetli arkadaşlar, rakamlar ve detaylarla sizi boğmak istemiyorum ancak bugüne kadar basına yansıyan yaşlılarımızın gelecekle ilgili ve özellikle de huzurevleriyle ilgili yaptıkları değerlendirmeden birkaç kesiti sizlerle paylaşmak isterim. Bir yaşlımız: "Akranlarımdan hayatta olanlar var. Bazen duyuyorum artık bakımı çok zormuş, huzurevine göndereceklermiş diye. Çocuklarıma sık sık tembih ediyorum: 'Yarın bir gün elden ayaktan düşersem sakın beni evden çıkarmayın. Emekli maaşımla bir hasta bakıcı tutun ama sürekli kontrol edin.' diyorum." diyor. Bir başka yaşlımız: "Yaşlıyım ama ömrüm yeter de biraz daha yaşlanırsam ve bakıma muhtaç olursam tabii ki çocuklarımla birlikte vakit geçirmek isterim ama hasta bir insana bakmak zor ve yıpratıcı. İşte, bu yüzden onların evlerindeki huzur bozulmasın diye beni o huzurlu eve göndermelerini istiyorum. Onlar huzurlu, ben huzurlu ölümü beklerim." Bir diğer yaşlımız ise: "Aslında şu anda huzurevine gidecek bir durumum yok, kendi bakımımı sağlıyorum ama ben komşu ilçede açılacak olan huzurevine gitmek istiyorum. Oğluma 'Eğer hastalanıp bakıma muhtaç olursam beni buraya yazdır.' dedim. 'Yok, anne biz bakarız sana.' dedi ama gelinlerim söylene söylene bakacağına paramla mis gibi burada baksınlar bana. İnşallah dediğimi yaparlar." diyor. Bu sözlerin üzerine pek bir şey söylemek yersiz sanırım.
Neticede maddi olarak biz ne yaparsak yapalım bir yaşlıya ruh dünyasındaki aile ortamını veremeyiz çünkü her iki taraf da bir hayattan gelmekte ancak ne olursa olsun hiçbir yaşlımızı da sahipsiz bırakamayız; bu, bizim öncelikle hem vicdani hem hukuki sorumluluğumuz. Şehirlerimizi ve meskenlerimizi yaşlılarımıza saygıyı esas alan bir anlayışla inşa etmeyi bir vazife bilmeliyiz.
Sözü şimdi Adalet Bakanlığından gelen değerli uzmanlarımıza, bürokratlarımıza vereceğim.
Tabii, arkadaşlar, önce kendilerini tanıtsınlar, sonra kim sunum yapacaksa onu dinleyelim.
Buyurun.
(Katılımcılar kendilerini tanıttı)
BAŞKAN EROL KAYA - Hoş geldiniz.
Ramazan Bey, sizi dinliyoruz, buyurun.
Süreniz yirmi dakika inşallah.