KOMİSYON KONUŞMASI

Yalnız, izin verirseniz, burada, bir iki cümle katkı sağlamak istiyorum. Tabii ki muhalefet milletvekili arkadaşlarımızın genel siyaset perspektifinde meseleye yaklaştığını biliyoruz. Ancak daha teknik bir konu ki siz ifade ettiniz; Komisyon teknik bir komisyon, teknik konuları daha fazla görüştüğümüz bir alan. Burada, biraz daha güncel kanun mantalitesinin dışına çıktığımızda, takdir edersiniz ki siyasi yelpaze bayağı genişliyor, maksattan bayağı bir kopmuş oluyoruz. O nedenle, tabii ki ülkede siyaset etme anlayışını eleştirebilirsiniz ama biz iktidarız, iktidar olarak belli bir siyaset algımız ve uygulamalarımız var; takdir hiç şüphesiz milletin. Ancak bugün burada konuştuğumuz konu, ihracatçıya nasıl katkı sağlarız, ihraç edilen malların daha fazla ihraç edilmesi, ülkemize dışarıdan girecek döviz 1 sent daha nasıl artırılır derdinde bu çalışmalar yapılmış. Dolayısıyla "üretmeyen bir ekonominin zaten iflas edeceği" şeklinde çok temel bir kanun vardır; mutlaka üretmeliyiz, ürettiğimizi de ihraç edersek en güzeli budur. Ancak ithalata dayalı ihracatın varlığı da tartışmasız bir gerçektir. Artı bir de madenlerimiz vesaire ayrı bir konu başlığı belki, bu ayrı bir konu başlığı.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ama bakın, ihraç ediyoruz, maden ihraç ediyoruz.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Yani "Biz madenleri çıkaralım, çıkardığımız gibi kepçeyle, dozerle yükleyelim, hiçbir şekilde ürüne dönüştürmeden satalım." mantalitesini bu masanın etrafındaki hiç kimsenin, iktidar ya da muhalefetin kabul edeceği görüşü bende şahsen hâkim değil. Mutlaka ürüne dönüştürmek lazım, mamul hâle getirmek lazım, teknolojiyle buluşturmak, çok daha getirisi yüksek hâle getirmek lazım tartışmasız. Ancak bazı ürünler vardır, kısmen stratejik de olabilir, bunu devletin kendi kurguları içerisinde sattığı, aldığı şeklindeki kararı ihracatçılar uyguluyor olabilir, bunlar her zaman masadadır. Ancak genel olarak "Biz bu şekilde, madenleri hiçbir ürüne dönüştürmeden satıyoruz." mantalitesini yüzde 100 gerçekmiş gibi gündemde tutmanın, bu şekilde de sunmanın doğru olmadığı kanaatindeyim şahsen.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan...

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Vereceğim sevgili Sibel Hanım.

Madde hakkında herhâlde son konuşmacı.

Buyurun.