SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Basın İlan Kurumunun uygulamaları hepimiz tarafından biliniyor, bunu anlatmamıza gerek yok. Basın İlan Kurumu açıkça demokratik, hukuk devletine aykırı, basın özgürlüğüne ve haberleşme hürriyetine aykırı birçok uygulama içerisinde. Bu, ilan vermeden ceza kesmeye kadar bu çerçevede eşitlikçi davranmaması, Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırı davranması bilinen bir gerçek, bu, artık açıkça muhalif basına yönelik. 2020 yılında yüzde 97 verilen ilan kesme cezası ve yandaş basına verilen ilan olarak yüzde 78'e varan destek... Dün 2021 yılını öğrenmeye çalıştık ama sitelerde yok, Sayın Feti Yıldız anlattı, oradan da bir çıkarımda bulunmaya çalıştık, bu da hukuk devletinde olması gereken şeffaflığın "Basın İlan Kurumu" denilen kurumda olmadığını gösteriyor. Bizim, Adalet Komisyonunda, Adalet Komisyonunda bulunan bir milletvekili tarafından açıklanan verileri devlet geleneği açısından şeffaf olarak daha önceden öğrenmemizin gerekiyor. Yani iktidar ortağı bir milletvekilinden bu Komisyonda öğrenmemiz toplumun haber alma hakkına, toplumun devletin yaptığı işleri öğrenme hakkına, basın özgürlüğüne uygun olmadığı kanaatindeyim.

Burada da madde 19 çerçevesinde Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun'la ilgili düzenleme yapılıyor. Yani Basın İlan Kurumunun mevcut yapısının önemli şekilde değiştirilmesi söz konusu burada. Şimdi, neden 42'ye çıkıyor? Birinci sorum bu. Yani Basın İlan Kurumu Genel Kurulunun yapısının paydaşları daha kapsayıcı ve daha tarafsız olması gerekirken yani neden 42'ye çıkıyor? Çıkarken de neden iktidarın sopası olan RTÜK'ün düzenleyici ve denetleyici kuruluş görevleri arasında basın ilanları olmamasına rağmen bu komisyona neden 2 üye veriyor? Yani bunun gerekçesini göremedim ben, göremedim yani. Sonra, yine yürütmenin müdahalesi, Cumhurbaşkanlığınca belirlenecek 2 üye, internet haber sitelerinden, medya kuruluşlarından 2 üye. Yani 42 üyeye çıkıyor, gerekçeyi öğrenemedim. İkincisi, "Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesinden gelen temsilci" yerine "Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden gelen temsilci" şeklinde bir düzenleme yapılması var. Yahu, o kadar şey ki yaptığınız her şeyde bir şey çıkarmaya, bir şey düşünmeye... Yani şüphe, şüphe o kadar oluştu ki. Yani bu manidar, iktidar yine her zaman olduğu gibi bir siyasi hamle mi yapmış? Bu konuda gerekçede bir şey var mı diye baktım, gerekçede bir şey de yok.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Paranoya.

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Neden rahatsız ediyor sizi? Niye rahatsız ediyor sizi?

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ve şöyle bir şey var: Adalet Komisyonunun bir üyesi olarak bu her hamleden bir manidarlık, bir şüphe duyuyorsam bugüne kadar gelen yasa tekliflerinde acaba bir şeyler mi vardı anlamında şüphelerimiz oluşuyor. Yani bu ne anlama geliyor? İstanbul seçimlerinde olduğu gibi -Sayın Başkan, bitmedi daha- bir şey... Neydi Alpay Bey?

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Bir şey olmasa bile bir şey olmuştur!

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - "Bir şey olmuştur." anlamına gelen bir çalışma olarak görünüyor. Yahu arkadaşlar, Basın İlan Kurumunu iktidarın sopası yapmayın, basını bu yürütmenin organlarına alet etmeyin diyorum.

Teşekkür ederim.