KOMİSYON KONUŞMASI

ŞAHİN TİN (Denizli) - Teşekkür ederim Başkanım.

Değerli Bakan Yardımcımız, Değerli Genel Müdürümüz ve bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; biraz önce değerli vekil arkadaşımız Abdurrahman Başkan'ımızın da belirttiği gibi, Türkiye'nin yatırıma ihtiyacı var, sanayiciye ihtiyacı var, teknolojik üretime ihtiyacı var, ihracata ihtiyacı var. Dolayısıyla, bunda aslında hepimiz hemfikiriz, ben aykırı olan birini düşünemiyorum burada, doğal olarak hepimiz aynı görüşteyiz. Tabii, burada, bizim, Meclis olarak, bakanlıklar olarak, aslında yine iktidarıyla muhalefetiyle beraber sanayicinin önünü açmak lazım. Sanayicinin önünü açmak ne demek? Burada, en önemli konu, bir sanayici için "ölü yatırım" dediğimiz arazidir, arsadır; arsaya verdiği parayı toprağa gömmüş olursunuz; burada sanayici arkadaşlarımız var, bunu bilirler. Dolayısıyla, sanayici elindeki sermayeyi ne yapmak ister? Bunu teknolojik geliştirmeye, AR-GE'ye, "know-how"a işte, yeni makine alanlarına, ihracata, araştırmaya aktarmak ister doğal olarak, bunda hepimiz hemfikiriz sanırım.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Açmayalım önünü işte...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tabii, biz bunun önünü açmak için de burada...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Açmayalım işte.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Hayır, şey için...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yatırsın yani, makineye yatırsın.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Makineye yatırsın, bravo, aynı görüşteyiz. Dolayısıyla, bizim buradaki amacımız ne? Yatırımcıya uygun, ekonomik arazi ve arsaların tahsisinin yapılması. Burada da devletin elindeki atıl durumda olan hazine bölgelerinin ya da kişilere ait olan kullanılmayan, tarım yapılmayan, orada herhangi çevresel sıkıntısı olmayan arazilerin istimlak edilmesini ya da oranın kamulaştırılmasını, aynı şekilde devletten alınarak oranın katma değer kazandırılmış olmasını ben çok önemli bir şey olarak düşünüyorum. Bu sayede de bomboş duran çıplak arazilerin her birinde fabrikalar kurulacak, orada üretim yapılacak, istihdam yapılacak, ihracat yapılacak ve Türkiye büyüyecek. Hedefimiz o değil mi? Büyüme değil mi?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Kimse karşı değil ki ona.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama bakın, şöyle bir şey var, değerli arkadaşlar, burada "Bu kanun teklifini destekliyoruz." diyorsunuz, "ama" "ancak" "fakat"la başlayan cümlelerle beraber bir anda tezat bir duruma düşüyorsunuz. Şimdi, ben burada bir aykırılık olduğunu düşünüyorum yani eleştirmek ayrı bir şey, katkıda bulunmak ayrı bir şey. Diyelim ki "Şu maddeye şunu yapalım, hatta sanayiciye de şu kadar daha artış yapalım, şu kadar daha farklı destek verelim." demek yerine biraz önce bazı arkadaşlarımız çevresel korkularından değindiler. Evet, biz de çevreciyiz yani çevreci olmadığımızı kimse söyleyemez yani niye böyle bir mantığa düşeyim. Biraz önce Abdurrahman Başkan dedi ki...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Size kişisel bir lafım yok Şahin Bey, kişisel bir laf yok ama iktidarın çevre uygulamalarından memnun değiliz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Nasıl çevrecilik bu?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bak, herkese göre değişiyor demek ki çevrecilik. Ben size anlatayım şimdi nasıl çevreci olduğumuzu. Biraz önce Abdurrahman Başkan dedi ki: "Bizim sanayi bölgesinde tilki de dolaşıyor, keklik de uçuyor yani tavşan da dolaşıyor." Şimdi, bakın, doğal olarak burada, çevresel, doğaya zarar veren herhangi bir üretim yapılmıyor ki ona göre kurumlarımız, bakanlıklarımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız önlemini alıyor ki demek ki orada ağaçlar yetişiyor, bitkiler yetişiyor, hayvanlar dolaşabiliyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Marmara'daki müsilajdan haberiniz yok mu?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben bitireyim arkadaşlar, lütfen.

Çevre konusuna değinince, vallahi, biliyor musunuz, hani, bütün dünyada sanki en çok bilen sizsiniz bu çevre işini, bravo size, tebrik ediyorum! Öbürküler çevreci değil, öbürkülerin evinin önünde çöl kumu var, hiç kimsenin evinin önünde çiçek yoktur, bir siz biliyorsunuz doğanın korunmasını; yok öyle bir şey ya, ben buna katılmıyorum. Bu, bence tamamen böyle bir endüstri bölgeleri kanun teklifinin...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - İktidar sayesinde öğrendik çevreye duyarlı olmayı.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ayhan Bey, bitireyim. Tabi ki iktidar sayesinde öğreneceksiniz yani nasıl olduğunu.

Şimdi, bakın, çevre ve doğayla ilgili, Allah aşkına, şu iktidara hâlâ laf ediyorsunuz ya. Milyonlarca metrekarelik alanda burada, millet bahçeleri yapan, parklar yapan ve yeşil alana milyonlarca orman diken bir iktidarı, bakanlıklarımızı hâlâ daha eleştiriyorsunuz gözünüzü seveyim.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Orman işine girerseniz siz zararlı çıkarsınız.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ya, buna da cevabımız var, bir dakika. Allah aşkına, yirmi yıl önceki...

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, insicamı bozmayalım.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir dakika Başkanım, bitireyim.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Buyurun.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Sanayideki çevreciliğe gelelim, diğer taraftaki çevrecilik...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Oradan çıkamazsınız.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir şey daha söyleyeyim, cevap olsun anlamında diyorum ki: Yirmi yıl önceki Türkiye'deki orman sahası alanları ile şimdiki alan arasındaki orana bakın, ondan sonra...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Azaldı.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Daha fazla, hayır, hayır.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Yanlış, yanlış, olmaz. Bak, muhalefet yapmayın; yok, böyle bir şey yok.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Sanayiye dönersek Şahin Bey...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Sanayiye dönüyorum. Muhalefetle anlaşamadık, tamam, bu konuyu bitirdik ama elimizde rakamlar var, buna itiraz etmeyin lütfen. Arkadaşlar, müsaade ederseniz ben tekrar sanayiye dönüyorum.

Mehmet Bey'in ve arkadaşlarınızın hazırlamış olduğu, Bakanlığımızın büyük destek verdiği bu sanayicinin desteklendiği... Ben şunu söyleyeceğim: Mesela, burada OSB'ler Genel Müdürü Fatih Turan Bey var, biz onunla çalışıyoruz şu anda. Ne üzerine çalışıyoruz mesela? Denizli'de Makine İhtisas OSB kuruyoruz. Bakın, Bakan Yardımcımız Sayın Hasan Büyükdede sanayicinin içinden gelen bir kişi olarak da büyük destek veriyorlar, sağ olsun; Sayın Bakanımız Mustafa Varank büyük destek veriyor. Burada 2.600 dönümlük bir arazi var. Nasıl bir arazi, biliyor musunuz? Çırılçıplak, dereli tepeli; her bir tepeyi düzeltip ondan sonra tepenin bir üstüne 2 tane buraya, 3 tane oraya fabrika yapıyoruz. Bakın, şu anda Denizli'de normal sanayi bölgesine yakın yerlerde fabrika arsa fiyatı metrekaresi en düşüğü 1.000 lira. Yani bir adam 10 dönüm yer aldığında ne yapıyor, 10 milyon mu yapıyor? 10 milyon lira para yatıracak, yazık değil mi ya? Biz gittik oraya ve inanın... Siz diyorsunuz ki: "Çevreci değil." Vallahi de billahi de bakın, üç yıldır uğraşıyorum; şu anda içindeyim, yönetimin içindeyim yani o müteşebbis heyetin içindeyim aynı zamanda. Ben de bir sanayici olarak, makine üreticisi, çelik konstrüksiyon üreticisi olarak hâlâ daha çalışıyoruz. Bak, iki sene çevreyle ilgili ÇED raporu ve şeyini aldık burada; sondajından tutun, bütün kurumlarından, her birinden raporlar alındı. Aslında gözle baktığında burası çöl gibi olan bir yer olmasına rağmen bütün raporlar alındı ve hâlâ daha yeni yeni kuruyoruz, başlayacağız daha proje çalışmasına, devlet bu anlamda büyük destek veriyor.

Ben şuradayım ya: Devletin elindeki Allah'ın toprağını yani tamam, o devletin de milletin de Allah'ın toprağı, orada çırılçıplak duruyor.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Allah'ın toprağı da tarım arazisi de olabilir.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Değil ağabey. Bakın, fakat makat, bırakın şeyi.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Hayır, garantisi var mı?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Cak cakı bırakalım. Ben diyorum ki: Hiçbir şey yetişmiyor, hiçbir şey, çalı bile yok. Çalıyı biliyorsunuz değil mi, çalı dediğimi? Yani bir tane kuru ot bile yok yani. Demek istediğim şu...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yağmur yağmıyor mu?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Yağmıyor ağabey o bölgeye.

Ya, bir dakika, bir bitireyim değerli arkadaşlar, lütfen.

Şimdi, buraya bizim sanayi bölgesi yapmak kadar, aslında burayı katma değer olarak sanayiciye katmak kadar doğal bir şey olamaz mı? Yani siz bunun nesine karşı çıkıyorsunuz, niye karşı çıkıyorsunuz ki?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bu kanun teklifinde var mı?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Herhâlde niye karşı çıktığımızı anlatamadık, bir daha konuşalım.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bir daha konuşalım.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ağabey, zaten...

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, lütfen, konuşmacı konuşmasını bitirsin.

Buyurun.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Şahin Bey anlamamış, bir daha anlatalım.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ali Bey, zaten anlaşsaydık siz muhalefet, biz iktidar olmazdık, onun için geçelim burayı.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Şahin Bey, buyurun.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Teşekkür ederim.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Konunun dışına çıkıyor.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ağabey, nerede ya? Siz de çıkıyorsunuz ya, siz de çıkıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Muhalefetin çıktığı gibi.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Şimdi, endüstri bölgeleri ve özel endüstri bölgelerinin oluşturulmasıyla ilgili, mesela biraz önce -şimdi bir konu daha açacağım, ona da kızacaksınız- yandaş, taraftar...

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Açmayın konuyu, konuya dönelim.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama söylediler, ondan.

Diyorsunuz ki: "Bunlara açılıyor." Ama bunun içinde, bunu yapanlar içinde TÜSİAD üyesi de var, şey de var. Niye böyle şey yapıyorsunuz ki burada?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ben istesem verirler mi?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Verirler tabii, gel. Gel, beraber yapalım istiyorsan Tahsin Bey, beraber yapalım.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayı lütfen bırakalım, zaman kaybediyoruz.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Devriyle ilgili...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - 35 metrekareyi altı yıldır alamıyorum, 35 metrekareyi.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Münferit olaylar.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ağabey, sanayi dolmuştur o zaman, ondan dolayıdır Tahsin Bey.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, gündeme dönelim, konuya dönelim.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben bir maddeye daha değinip ondan sonra devrediyorum Başkanım.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Buyurun Şahin Bey.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Şunu da iletmek istiyorum: Şimdi, devriyle ilgili eğer o şartlara uyuyorsa, araziye tahsis edilmiş endüstri sanayi bölgesinde üretici, özel üretici ya da yönetici şirket şeklinde orada diğer sanayi bölgelerinin kurulmasına olanak sağlayacak altyapısını yaptıysa, üstüne binalarını yaptıysa, istihdam yarattıysa, üretimi yapıp Türkiye ekonomisine katkı sağlıyorsa bu adamın o araziye, o firmaya -adamın derken yani- aslında katma değerin artırılması anlamında devrinin yapılması kadar doğal bir şey yok.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - O firmanın ne kadar olduğunu biliyor musun, arazisinin ne kadar olduğunu?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bak, burada kimseye engel yok ki Tahsin Bey, herkese endüstriyel sanayi bölgeleri kurma, orada üretim yapma hakkı tanınıyor. Bunu Tahsin yapıyor, Ahmet yapıyor, Mehmet yapıyor; ismi yok, Allah aşkına.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şartları var...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama burada daha önce...

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, müsaade edin, bitirsin.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bitireyim ama doğru dürüst anlatamadım ki ben size cevap vermekten.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Buyurun, bitirin Sayın Tin.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Şimdi, burada önceden almış olanlardan dolayı "Biz bu kanunu çıkarmayalım." dersek o zaman bu millete ihanet etmiş oluruz, bu vatana ihanet etmiş oluruz, bu sanayiciye, iş adamına ihanet etmiş oluruz. Bence öyle bir şeye girip o şekilde bunu cevaplandırmak ve o kameradan, o pencereden bakmak kadar yanlış bir şey yoktur diye düşünüyorum.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Niye bakmayalım?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben genel bakıyorum canım ağabeyim, ben bütününe bakıyorum. Resmin bütününe bakınca...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Konuyu saptırma, sen buraya gel, buraya gel.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Sayın Tarhan, bir saniye, müsaade edin, bitirsin.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Tahsinciğim, resme yakından bakınca çok bir şey anlamıyorsun, uzaktan bakınca daha güzel gözüküyor resimler.

Dolayısıyla, değerli dostlar, ben, emeği geçen Mehmet Bey'e, Sayın Bakan Yardımcımız Hasan Büyükdede'ye, Fatih Turan Bey'e, bürokratlara ve tabii ki vekil arkadaşlarımıza -size de sunum yapıldı burada, biliyorsun, siz de "okey" verdiniz herhâlde, desteklediniz sanırım, itiraz etmeyin ağabey buna; hemen bitirelim- çok teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun ülkemize, milletimize diyorum. Sanayicilerimize de teşekkür ediyorum.

Sağ olun.