KOMİSYON KONUŞMASI

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sadece Hatay'la ilgili küçük bir hatırlatma yapma mahiyetinde söz aldım. Öncelikle Kurulunuza hayırlı günler diliyorum.

Tabii, İstanbul'da bir olimpiyat düzenlenmesi için kurulan bu Kurulun aslında çok önemli bir iş yaptığını düşünüyorum. Bir kere o hedefe ulaşmak için hem tesisleşme noktasında hem de o kültürün tam olarak oturması noktasında gerçekten ortaya önemli bir vizyon koyuldu. Bugüne kadar İstanbul'a bu olimpiyatların verilmemesinin ana sebeplerinden birinin Batı'nın veya bu organizasyonu düzenleyenlerin o ikiyüzlü veya ikircikli yapıdan kaynaklandığını da biliyoruz.

Ben değerli heyetinize sadece şunu hatırlatmak istiyorum: Bakınız, dünyada olimpiyatların ilk yapıldığı yerin, yine tarihî vesikalarda ve sizin internet sayfanızda Hatay olduğu ifade ediliyor. Hatta, milattan sonra 260 yılında olimpiyatların sadece Antakya ilçesinde yapılması için tarihî bir belge düzenlenmiş. O günkü ismi "Daphne" olarak geçiyor tarihî vesikalarda, bugün de bizim Hatay sınırları içerisinde "Defne" dediğimiz bir ilçemiz. "Harbiye" denilen bir bölgemiz var, yine, Hatay'ın çok meşhur turizm ve gastronomi alanı. Orada yıllarca olimpiyat oyunları düzenlenmiş. Hatta bu olimpiyat oyunları bir dönem kesintiye uğramış, bundan dolayı da bölge halkı Roma İmparatorluğu'na aracılar koyarak bu olimpiyatların devam etmesi gerektiğine Antakya'da, Hatay'da devam etmesi gerektiğine dair mektuplar yazmış ve bunun devam edilmesinin en önemli sebeplerinden biri olarak da şunu göstermişler: Olimpiyatların Hatay ve Antakya'ya önemli bir turizm geliri getirdiğini ifade etmişler o tarihî vesikalarda. Bugün de aslında bizim de İstanbul'da olimpiyatların yapılmasını en fazla istememizdeki sebeplerden biri hem turizm açısından ülkemize bir katkı sunacağı hem de ülkemizin tanıtımıyla ilgili çok olumlu yönde bir etki uyandıracağını düşünüyoruz.

Bakın, bugünkü bu düşüncemiz asırlar öncesinde Hatay'da hayat bulmuş. Kurulumuzun internet sitesinde bu bilgiler var. Bir gün inşallah sizleri Hatay'a, dünyada olimpiyatların yapıldığı ilk şehre bekliyoruz. Ha, geldiğiniz zaman yerel yönetimler noktasında bayağı bir sıkıntı, problem olduğunu da göreceksiniz. Ama ben bu markamıza, özellikle bugün bu vizyonu ortaya koyan bu Kurulumuzun Hatay'daki bu olimpiyatlar meselesine bir el atması gerektiğini düşünüyorum. Tanıtımlarınızda şu bence çok isabetli olur: Bugün İstanbul'da olimpiyatlarının düzenlenmesini bekliyoruz ama asırlar önce bu olimpiyatlar zaten şu an ait olduğumuz bu topraklarda yani Anadolu'da defalarca düzenlenmiş.

Bakın, 2017 yılında Antakya ilçemizin Küçükdalyan Mahallesi'nde bir kazıya başlanıldı, bu kazıda hipodrom kalıntılarına denk gelindi. Yaklaşık 80 bin kişilik bir hipodromdan bahsediyoruz, bugün dahi en gelişmiş statlarımız bu rakamlara ulaşamadı. Yine, milattan önce 1'inci yüzyılda 80 bin kişinin oturup atlı yarışlar seyrettiği, yaklaşık 500 metre uzunluğunda, 75 metre eninde bir hipodrom kalıntısına Profesör Doktor Hatice Pamir Hocamız ve yine Hatay'da Mustafa Kemal Üniversitesinde Yardımcı Doçent Doktor Işıl Işıklıkaya Hocalamızın yürüttüğü kazı çalışmalarıyla ulaşıldı. Geçenlerde ben de ziyarete gittim, gerçekten insanı hem çok gururlandıran böyle bir coğrafyada yaşadığımızdan dolayı... Aynı zamanda da daha fazla yatırımla bu yapıların bir bir ayağa kalkıp hem bölge hem ülke turizmine çok olumlu etki uyandıracağını düşünüyorum. Bu kazılar çok kısıtlı rakamlarla senenin sadece belli dönemlerinde yapılıyor. Ama böylesine önemli bir vizyonu hedef olarak belirleyen Kurulunuzun bence bu işin hikâyesini milattan önce 1'inci yüzyıldan alıp bugüne kadar taşıması ve bu kazılara da hem kaynak aktarılması hem de bu kazıların sadece o bölgedeki üniversite veya yerel yönetimler değil, bunun merkezî yönetimden de desteklenmesi konusunda sizlerden bu manada bir destek bekliyoruz.

Bugün İtalya bütün hikâyesini Roma İmparatorluğu üzerine kurmuş ve her yıl milyonlarca turisti o hikâyeyle şehrine çekiyor. Ancak işin bu tarafı, şimdi söyleyeceğim konu çok üzücü: İtalya'daki o tarihî birikime sahip bizim kentlerimiz, şehirlerimiz var ancak oradaki bu tarihî değerlerin gün ışığına çıkarılması ve tüm dünyayla paylaşılmasıyla ilgili önemli maddi kaynaklara da ihtiyaç duyuyoruz. Hatay Büyükşehir Belediyesi bu manada vizyonsuz. Hâlbuki kaynaklarının bir kısmıyla bu kazıları devam ettirip Hatay'a çok önemli ölçüde turist çekebilir. Ancak EXPO gibi bir projeyi hayata geçirdi ve bu projeyle de şehrimize milyonlarca turist geleceğini ifade etti, bir tane daha bugüne kadar memleketi gezmeye gelen yok.

Bu manada son olarak şunu ifade ediyorum, bugünkü vizyonunuza da uygun bir teklif olacak bu: Gelin, İstanbul Olimpiyatları Düzenleme Kurulu olarak sizleri Hatay'da ağırlayalım, milattan önce yapılan hipodromumuzun kazı çalışmalarına siz de gelin, o kazı çalışmalarını bir görün ve yine milattan sonra 260'ıncı yılda olimpiyatların sadece Hatay'da yapılmasıyla ilgili, Antakya'da yapılmasıyla ilgili alınan kararda ismi geçen şehrimiz olan "Defne"yi, "Harbiye"yi de bir canlı olarak görün derim ve hikâyemizi oradan başlatıp devam edelim.

Bugün belki İstanbul'da bir olimpiyat yapmak için bazı sebeplerden dolayı ki ben siyasi olduğunu düşünüyorum, siyasi sebeplerden dolayı zorlanıyoruz. Ancak dünyada bu olimpiyatların yapıldığı ilk bölgeyi, şehri -bizim Anadolu'da, Türkiye'de- Hatay olarak ifade etmek uluslararası arenada da elimizi güçlendirecektir diye düşünüyorum.

Tekrardan başarılar diliyorum sizlere.