NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ön, giriş sunuşumda da açıkladığım gibi, teklifimizle ticari mevduatları da sigorta kapsamına alıyoruz. "Peki, biz bu düzenlemeyi gerçekten niye getiriyoruz, bugün niye getiriyoruz?" diye çok fazla sorular geldi. Normalde, mevduat sigortacılığı kuralları Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinin hazırlandığı temel prensiplere göre şekillenmekte. O Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinin de bize sadece gerçek kişilere ait mevduatları sigorta kapsamımıza aldığımız için, ticarileri bu kapsam içerisinde tutmadığımız için ciddi anlamda bu görüde eleştirileri var. Ha, "Evet." dedik, Avrupa Birliğinde de uyum sürecinde de bununla ilgili olarak tam uyumlu, bundan dolayı, ticari mevduatların da dâhil olmamasından dolayı yarı uyumlu olarak kabul edilmiştir. Ama asıl olarak bir de bu maddenin gerekçesine de yazmış olduğumuz "Finansal Sektör Değerlendirme Programı" diye bir program var, özellikle G20 üyesi ülkelerin tabi olduğu bir program. Hani, Bülent Bey de "Bu raporda göremiyoruz." dedi ya, Bülent Vekilim, beş yılda bir bu rapor yenileniyor. Şimdi yine Türkiye'ye gelinmiş, bir denetim sürecinden geçiyor ve ilk ön raporunda da yine bu tüzel kişiliklerin sigorta kapsamına alınmadığıyla ilgili bir eleştiri var, rapor da dokuz ay sonra tamamlanacak. Biz eğer bu kanun teklifiyle bunu da yaparsak... Hani, o G20 ülkelerinde olan hem de gelişmişlik seviyesine katkısı olan o raporda, biz tüzel kişileri de kapsama aldığımız için artı 1 puan olacak, tamamen bundan dolayı gelmekte. E, bu gelen pakette yüzde 70'i TMSF olunca, dolayısıyla -arkadaşlarla konuştuğumuzda- TMSF'deki yetkililer de bunun da bu maddeye, bu pakete alınmasını söylediler, ben de açıkçası bu anlamda olumlu baktım. Ha, totaline baktığınız zaman, hani gelir noktasına baktığınızda, ne kadarlık bir gelir olmuş oluyor? Şöyle, bir yıllık gelir ortalama olarak gerçek kişilerden -tabloyu da dağıttım ama- bugüne kadar 1,299 milyarlık bir büyüklük var, 2,648 milyarlık bir gelirimiz var -yani "gelir" derken fona aktarılan para, yanlış olmasın- buna tüzel kişileri de eklediğimiz takdirde 327 milyonluk bir pay oluyor. Bu üç aylık periyodu gösteriyor, bunu yıla vurduğumuzda, bu teklifimizin kanunlaşması sebebiyle yıllık 1,3 milyarlık gibi bir rakam da bu fona eklenmiş olacak. Fonda bugüne kadar biriken tutar 97,1 milyar TL.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kim ödeyecek bu tutarı?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bunu bankalar ödeyecek.

Ha, mesela şimdi bu böyle geldi, bankacılıkla ilgili bir sorun mu vesaire... Aslında, tam tersine tamda gelmesi gereken bir zaman, bu süreçte, çok şükür, Türkiye'de bankaların finansal yapısıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmamakta. Siz de zaten ifade ettiniz, Garo Bey etmişti, kârlılıkları iyi durumda olan bankalar... Dolayısıyla, bu kanun teklifinin 3 maddesi böyle.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayenizde çok para kazanacağız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 2'nci maddesinde de hangi durumlarda tüzel kişiliklerin, hangi şirketlerin muaf olacağını söylüyoruz yani detaylandırıyoruz kanun teklifinde, kurum ve kuruluşların muafiyetini getiriyoruz.

3'üncü maddede de "tasarruf" kelimesini çıkartıyoruz. Zaten tasarruf gerçek kişiyi temsil ettiği için, 3'üncü maddeyi de 1'inci maddeyle uyumlu hâle getiriyoruz, dolayısıyla tasarrufu çıkartmış oluyoruz.

Tabii, bu arada bir şey daha söylemek istiyorum. Yine, o 1'inci maddenin düzenlemesinde mevduat sigorta rezervi şöyle: Sigorta rezervini ikiye ayırıyoruz yani burada sigorta rezervinden toplanacak gelirler mevduat sigorta rezervinde toplanacak ve bunun haricinde sigorta kapsamında kullanılamayacağını da bu maddeyle düzenlemiş oluyoruz.