| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .06.2022 |
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan Yardımcım, kıymetli bürokratlarımız, basınımızın çok değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Tamer'e çok teşekkür ediyorum. Hem kanun teklifini imzalamasından, çalışmasından, bu aşamaya getirmesinden ve bugüne kadar vermiş olduğu emekten dolayı teşekkürümün yanında, bir de konuşmasına, sunumuna başlarken yapmış olduğu girizgâhtaki o güzel cümlelerinden dolayı kendisine hassaten çok teşekkür ediyorum. Ne dedi Sayın Tamer? "Biz, bugün, doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın, özlük haklarıyla bir teklif getirdik size. Ama biz ne kadar onların maaşına zam yaparsak yapalım, artırırsak arttıralım, onların yapmış olduğu hizmetlerin hiçbir maddi... Yani ne kadar biz artırırsak arttıralım, madden onları karşılayamayacağımızı biliyoruz. Onlara minnettarız." Ben de aynı cümlelerine katılarak ve bu Covid-19 sürecinde rahmetli olan bütün doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum buradan ve kendilerine de bir kez daha teşekkür ediyorum bu güzel çalışmalarından dolayı.
Şimdi, aslında hızlı bir şekilde zamanı daha tasarruflu kullanalım diye söz almayacaktım ama genel üzerinde de almadım. Geldiğimiz noktada, iktidar partisi vekillerine tabii arkadaşlarımız "soruyorum" diyerek çizelgeler gösterdiler, işte "Biz randevu alamıyoruz." dediler. Şehir hastanelerimizin işte boş olduğundan bahsedip, sadece bir bina özelliği olduğunu, içerisini dolduramadığımızdan AK PARTİ iktidarları olarak bütün kurumları tasfiye ettiğimizden, içini boşalttığımızdan söz ettiler. E bunlara birkaç cümleye cevap vermek istiyorum.
Arkadaşlar, biz devrim niteliğinde değişiklikler, değişimler yaptık sağlıkta. Biz bunu iddia ediyoruz, sizler de "Yapmadınız." diyorsunuz. Olabilir, saygı duyarız. Biz milletvekilleri olarak birbirimize burada fikirlerimizi empoze etmek zorunda değiliz; kabul ederiz, etmeyiz ama fikirlerimizi tartışırız burada, millet bize bu görevi vermiş zaten. Dışarıdan gelen, sivil toplum örgütlerinden gelen arkadaşlarımız madde üzerinde konuşsunlar, fikirlerini beyan etsinler -biz davet ediyoruz zaten, Sayın Başkanımız davet etti kendilerini- ama iş siyaset yapma noktasına geldiği zaman, siyaseti burada vekillerimiz yapsın diye ben düşünüyorum. Az önceki oturumda da tartıştığımız noktaya geldiğimizde de arkadaşlarımızın kanun metnine bağlı olarak fikirlerini, önerilerini bize sunmasını ve bunu da bir zaman ölçüsü içerisinde yapmalarını... Niye? Herkesin vakti kıymetli kendine göre, bize göre; bizim de kıymetli, zamanı daha tasarruflu kullanalım diye bunu söylüyoruz yoksa biz hiçbir fikirden gocunmayız, her ortamda da fikirlerimizi tartışırız.
Vekillerimizin sivil toplum örgütlerinden gelen arkadaşlarıma sahip çıkmalarının tabii ki normal karşılıyorum ama çıkarken de bizi rencide etmeden bunu yaparlarsa, bizlere hakaret etmeden bunu yaparlarsa daha da güzel olur diye düşünüyorum.
Şimdi geldiğimiz noktada, mesela "Biz şehir hastanesi yaptık." dedik, "Devrim niteliğinde değişiklikler yaptık." dedik, kabul etmedi bazı arkadaşlarımız. Ama Antalya'daki şehir hastanesi ile bizim şehir hastanemizi karşılaştırdığımız zaman ben bunun takdirini halkımıza bırakıyorum. Sayın Arı burada olsaydı da dinleseydi veya arkadaşlarımız cevap verebilirler. Üç ay sonrasına MR randevusu alınmış, tomografi randevusu alınmış, olabilir bilmiyorum, kendisi "Belgeyi vekil arkadaşlarıma, iktidar partisi vekillerine sunuyorum." dedi.. Fikret Bey de burada doktor, Necdet Bey de burada doktor, ben de kendisine şunu söylüyorum: 2002 yılında Türkiye'deki MR cihazı sayısı kaçtı arkadaşlar; Türkiye'de? 58. Şu anda kaç, 2022'de? 959. Yani şimdi bizim sağlıkta geldiğimiz noktayı ben burada savunmazsam, ben burada... Keşke bu maddeler üzerinde konuşsak. Bunlara, sağlıktaki bu noktalara, bu detaylara girmek istemiyordum ama mecburen giriyoruz. Şimdi, bizim -az önce İbrahim Bey de söyledi- sağlıktaki yapmış olduğumuz atılımlar, atmış olduğumuz adımlar, halkımızın yanınızda olduğumuzu gösterdiğimiz her türlü hareket milletten takdir toplarken, burada "Sağlığın içi bomboş." diye göstermek hakikaten bizim iktidarlarımıza yapılan en büyük haksızlık diye düşünüyorum. Mesela tomografi cihazı Türkiye'de kaç taneymiş 2002 yılında? 323 tane. Şu anda kaç tane? 1.300 tane arkadaşlar, kıyaslayın. Ha, ne oldu da randevu veriyoruz? Bakın siz hekimsiniz. Şimdi artık öyle bir noktaya geldik ki hastaneye giden her vatandaşımızdan, hasta olan vatandaşımızdan hemen her doktor bir tahlil istiyor, bir MR istiyor, bir tomografi istiyor. Yani 58 taneden 1.000 tane MR cihazına geldiğimiz noktada bunu küçümserseniz, bunu küçümserseniz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapma ya, her hastaya MR mı istenir ya? Her hastaya MR istemek iş mi?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Aydemir, tamamlayalım lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, tamamlıyorum.
Yani, biz diyoruz ki arkadaşlar, bu zor şartlarda hakikaten doktorlarımız yurt dışına gidiyorlar. "Kaçıyor diye mi yaptınız? Yurt dışına gitmeyi mi engelliyorsunuz? Özele gitmesinler diye mi bunu yapıyorsunuz?" Evet, bunlar da var bu düzenlemenin içerisinde. Doktorlarımızın biraz daha maddi yönden imkânlarını arttırmak istiyoruz ve bu da doktorlarımızın talebi, bizim talebimiz; arkadaşlarımızdan rica ettik, İsmail Bey'den, Bakanımızdan talep ettik. Biz de sizlerle beraber doktorlarımızın ne hâlde olduğunu veya maddi yönden ne kadar sıkıntı çektiklerini bildiğimiz için bu teklifi getirdik hep beraber. Yeterli mi? Yetmez.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyoruz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, bir saniye.
Ama bir de ne var? Bütçenin el verdiği ölçüde bu işleri yapıyoruz arkadaşlar, bütçenin el verdiği ölçüde. Şimdi bütçe ne kadara el veriyorsa bütün imkânları zorlayarak bunları bugün getirdik.
2'nci maddeye gelince, 2'nci maddeyle 17000'den 26000'e çıkartıyoruz göstergeyi. Bunun ne anlama geldiğini arkadaşlarımız da, doktor arkadaşlarımız da bilirler. Emekli maaşlarına ne kadar düzenleme yaptığımız ortada. 2008 yılında işe başlayan bir doktorumuz ile 2008 yılında işe başlayan diğer kurumdaki memur arkadaşlarımızın, bürokratlarımızın emekli olduğu zaman kaç para emekli aylığı alacaklarını kıyasladığımız zaman ne kadar güzel bir düzenleme yaptığımız ortaya çıkacak. Belki şu anda farkında değiliz ama diğer kurumdaki bürokratların emekli maaşının neredeyse yüzde 50, yüzde 60 fazlasını alacak bu arkadaşlarımız bu şartlarda emekli olurlarsa.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Aydemir...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla, her bir maddesiyle doktorlarımıza dokunan, doktorlarımızın özlük haklarına dokunan, onların daha rahat bir ortamda çalışmasını sağlayan bir tekliftir diye düşünüyorum ve bu teklifte benim de imzam var; böyle görüyorum, böyle düşünüyorum ve kabul ediyorum. İnşallah, öncelikle Plan ve Bütçede onaylanıp arkadaşlarımızın oylarıyla kabul edilip de Genel Kurulda da onaylandıktan sonra Resmî Gazete'de yayınlanır, yasalaşır; doktorlarımız bir an önce bu imkânlardan, teklifteki getirilen imkânlardan faydalanır diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.