KOMİSYON KONUŞMASI

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Komisyonun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; konuşmama başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine, konuşmama başlarken Elazığ'da bakır madeninde kayanın altında kalarak can veren işçimize Allah'tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Sayın Bakan, bugün, şu an, biraz önce yapmış olduğunuz sunumda borçların, harçların, her şeyin iyiye doğru gittiği konusunda bir izlenim verdiniz. O zaman, her şey bu kadar iyiye gidiyorsa neden şu sonbahar toplantısında, Uluslararası Finans Enstitüsü hazırladığı raporda Türkiye'yi dünyadaki en kırılgan 5 ekonomi arasında gösterdi? Bu soruya bir cevap vermeniz lazım: Niye biz şu anda dünyada en kırılgan 5 ekonomi arasındayız? Yani dış borçlarımıza dönüp baktığımız zaman dış borçların, brüt dış borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 50'yi bulmuş, krizde de yüzde 50'lerdeydi. Kısa vadeli ve spekülatif yükümlülüklerin toplam döviz yükümlülükleri içindeki payı yüzde 40'ı geçmiş. Krizden önce, 1999'da yüzde 40'ı geçmişti. Ne diyor Uluslararası Finans Enstitüsü? Diyor ki: "Rezervleriniz yetersiz, borcunuz yüksek, cari açığınız yüksek. Dışarıdan gelecek bir ters dalgada bu dalganın altında kalabilirsiniz." Diğer şeyleri de söylüyor ama esas bunları söylüyor. Niye bu hâle geldik?

Tabii, bütün bunlar olduktan sonra bugün Sayın Başbakan bir Orta Vadeli Program açıkladı. Bu Orta Vadeli Program'da beni en çok sevindiren hususlardan birisi Sayın Başbakanın -muhtemelen sizler hazırladınız- insan odaklı büyümeden bahsetmesi oldu. 2011 yılında seçime girerken bizim yayınladığımız ekonomik programımızın adı da "İnsan ve Üretim Odaklı Yeni Ekonomi." Aynı noktaya geldiğimiz için mutluluk duyuyorum.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Kopya mı çekmişler?

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Yani biz 2011'de söylemişiz, siz 2014'te söylediniz ama yine de güzel.

SADIK BADAK (Antalya) - Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın ana başlıklarından birisidir o.

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Hayır, değil.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Biz 2011'de söylemişiz.

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Biz bunu 2011'de söylemişiz.

Bugün açıklanan büyüklüklere baktığımız zaman yalnız, önemli bir şey yapmaya çalıştı Hükûmet bugün. Kötüye gitmekte olan beklentileri etkileyebilmek için 9 maddelik bir program çerçevesinde birkaç tane eylem planını arka arkaya açıkladı, bunu açıklarken de Başbakan birtakım hedefleri telaffuz etti. Sayın Başbakan dedi ki: "2018 yılında bizim gayrisafi yurt içi hasılamız 1,3 trilyon dolar olacak." Ben baktım nereden çıktı bu 1,3 trilyon dolar; Onuncu Beş Yılık Kalkınma Planı'ndaki rakam 1,3 trilyon dolar. Peki, Onuncu Beş Yıllık Planı biz ne zaman yayınladık, dillendirdik? 2013'ün Haziran ayında yani Mayıs ayında Ben Bernanke dünyada likiditenin daralacağını söyledi, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanı. Bu gelişme bu planın içinde yoktu. Nitekim, 2013 yılında 1,3 milyar dolar dediğimiz gayrisafi yurt içi hasılanın TL karşılığı 2 trilyon 535 milyar Türk lirası. İkisini birbirine böldüğümüz zaman ne çıkacak? Kur çıkacak. Kaç lira kur? Buradan, bu dengeden yani Onuncu Plan'da ortaya çıkan ortalama dolar kuru kaç lira? 1 lira 97 kuruş. Bugün kur kaç lira yani bugün 1 dolar kaç lira? 2 lira 24 kuruş.

Şimdi, tabii böyle baktığımız zaman, ortaya 1,3 milyar dolarlık 2018 gayrisafi yurt içi hasıla hedefi konduğu zaman bunu hemen daha yeni yayınlamış olduğunuz yeni Orta Vadeli Plan'la karşılaştırmak durumunda kalıyoruz. Orta Vadeli Plan'da 2017 yani 2018'den bir yıl önce dolar cinsinden gayrisafi yurt içi hasıla ne kadar? 971 milyar dolar; bir yılda artış yüzde 32.

Sayın Bakan, gerçekten, bakın bu kadar önemli bir şeyi açıklarken yapılan bu hata ciddi bir özensizliğin sonucudur. Beklentileri etkilemek için bir şey yapıyorsunuz ama gerçekten tamamen kes-yapıştır biçiminde bir gayrisafi yurt içi hasılayı açıklıyorsunuz ve bu yaptığınız şeyin hiçbir anlamı yok.

Ben bütçenin başlangıç konuşmalarında da söylemiştim. Bu iktidarın miadı dolmuştur, bu iktidarın bir program falan uygulayacak takati de kalmamıştır, bu iktidarın motivasyonu da yoktur. Yani, bugün bütün ekonomi yönetimini Başbakanın etrafında toplayacaksınız, bu toplantıyı yapacaksınız ve burada bu büyük hatayı, bu büyük özensizliği ortaya koyacaksınız. Bu gerçekten, Hükûmette hiçbir motivasyonun kalmadığını açık seçik ortaya koyuyor.

Ben aslında, bugün bu açıklama olmasaydı bugün bu bütçede konuşurken daha çok kamu-özel iş birliği çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ve bu çerçevede verilen garantiler üzerinde, yapılan işler üzerinde durmak istiyordum. Gerçekten, önümüzdeki dönemin en büyük mayın tarlalarından biri bu kamu-özel iş birliği ve bu çerçevede verilen garantiler olacaktır. Çünkü, bunların içinde açıkça verilmeyen, projenin başarısızlığa uğraması hâlinde ortaya çıkacağı, çağrılabileceği taahhüt edilen, yasalarla gizlenen, birtakım yerlere gizlenen, bakanlıkların verdiği, hazinenin verdiği birtakım garantiler var. Dolayısıyla, dünyada likiditenin giderek daraldığı bir dönemde bu projelere, büyük projelere finansman bulabilmek için giderek artan ölçüde garanti vermek zorundasınız. Önce hizmete garanti veriyorsunuz, "Şu kadar hizmet olmazsa ben üstünü tamamlayacağım." diyorsunuz. Yetmiyor, kredisine garanti veriyorsunuz. Yetmiyor, diğer birçok şeye yasalarla gizli bir biçimde garantiler veriyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Dolayısıyla, sizin çok doğru olarak açıkladığınız gibi, bu sunuşta değil ama daha önce söylediğiniz gibi, bu garantilerin yeniden bir derlenip toparlanması gerekiyor.

BAŞKAN - Lütfen toparlayınız, ikinci kez uzatıyorum.

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Olur, hızla toparlayacağım.

Bakın, mesela, bundan önce, bir Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu var; ben Ulaştırma Bakanlığına bununla ilgili sordum: Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz? Cevap da alamıyoruz. Bugün, mesela üçüncü havalimanıyla ilgili yayınlanan hususlar var. Bununla ilgili de cevap almamız mümkün değil.

Son bir şeye daha değinmek istiyorum. Hazinedeki bu personel atamalarıyla ilgili çok ciddi söylentiler var. Ben Sayın Bakana sormak istiyorum: Hazinede bu personel atamalarıyla ilgili olarak ne oluyor? Bu konuda da bilgi verirlerse çok memnun olacağım.

Son olarak -bağlıyorum Sayın Başkan- bugün BDDK bütçesini görüşüyoruz, bu arada bir de torba yasa geldi. Torba yasada Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulan bankaların süratle tasfiye edilmesine yönelik birtakım düzenlemeler var. Hayırdır diyorum. Niye bu tür düzenlemeleri yeniden yapma ihtiyacı duyuyoruz? Geçiş bankalarını daha önce kurmuştuk kriz döneminde, geçiş bankaları kuruluyor. Yoksa el koymaya hazırlanılan birtakım finansal kuruluşları kısa sürede tasfiye etme ihtiyacı mı var, yoksa çok daha fazla kuruluşa el koyma durumunda mı kalacağız?

Ben bütçenin hayırlı uğurlu olmasını istiyor, Komisyona saygılarımı sunuyorum.