KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Evet, çok teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla tekrar selamlıyorum.

Yalnız, sözlerimin başında bir düzeltmeyle başlayacağım. Özellikle, vermiş olduğumuz kanun teklifinde -4'üncü maddede sanıyorum- Sayın Başkanım, teklifin 4'üncü maddesinde şöyle bir ifade var: "Sabit ek ödemenin 209 sayılı Kanunu'nun 5'inci maddesi uyarınca yapılan ek ödemelerden mahsup edilmemesi -özellikle- yönünde düzenleme getirilmektedir." diye buraya sehven yazılmış, gerekçelerde özellikle bunun düzeltilmesi, bir yanlışlığa meydan vermemesi adına ifade etmek istiyorum.

Çok teşekkür ederim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tutanaklara geçmiş oldu. Gerekçede yazan ama maddede sonra yapılan çalışmayla çıkarılmış ama gerekçede unutulmuş anladığım kadarıyla, gerekçeden de çıkarılmasını tutanaklara geçirmiş oluyoruz böylelikle.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Değerli Başkanım, sizin de ifade etmiş olduğunuz gibi aşağı yukarı arkadaşlarımız tarafından "Olması gereken bir kanun." "Geç kalınan bir kanun." "Aralıkta verilen rakamların altında." "Hiçbir hastane döner sermaye alamıyor." ve "Bu kanun yeterli değil." gibi ifadeler kullanıldı. Ben genel anlamda ifade etmek istiyorum. Bir kere şunu ifade edeyim: 7 Aralıkta verdiğimiz o 5 maddelik kanun teklifinden -kesinlikle emeklilerle ilgili bir şey söyleyemeyeceğim ama- çalışanlarla ilgili 7 Aralıktan çok daha ileride olduğunu ifade etmek istiyorum.

Bunun yanında, zaten bizim amacımız da o pek çok hastane döner sermaye alamazken sabit ödemenin merkezî bütçeye aktarılması kaydıyla, aynı şekilde de Türkiye genelini kapsayan ve tüm hastanelere bizim buradan döner sermaye vermek adına yapmış olduğumuz bir kanun teklifidir diye de ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, genel anlamda şöyle baktığımız zaman evet, istifa sayılarını ben kısaca ifade etmek istiyorum: 2019'da 1.608 kişi istifa etmiş. Bu yurt dışı burada tam net değil, onun için ifade etmiyorum ama o dönem içerisinde, 2019'da Sağlık Bakanlığından istifa eden hekim arkadaşlarımızın sayısı. Biliyorsunuz, 2020'nin başında pandemi başladı ve pandeminin başlamasıyla da istifalar durdurulmuştu. Hemen 2021'in son çeyreği ve açıldıktan sonra şu ana kadar yapılan şeyi de 2.574 kişi diye ifade edebilirim. İşte, bizim şu anda getirmek istediğimiz, vermek istediğimiz kanunla bunları önlemek, yurt dışına çıkışları önlemek adına getirdiğimiz kanun teklifidir diye belirtmek istiyorum.

Yine, baktığımız zaman... Şimdi, Durmuş Bey bir şey ifade etmişti. "Hastanelerin bütçesi nasıl, yeterli mi?" diye yani dağıtılan döner sermayeyle ilgili bir şey sormuştunuz. Hastanenin gelirleri 2'ye bölünüyor; yüzde 50'si hastanenin diğer giderlerine harcanıyor, ancak yüzde 50'si dağıtılabiliyordu. İşte, bu durumu da ortadan kaldırmak adına sadece bu hastanenin geliriyle ilgiliydi. Biz, şimdi, merkezî, tüm Türkiye geneline aldığımız için, artık bu önümüzdeki bir sıkıntı olmayacak, tüm hastanelere döner sermaye vermiş olacağız, onu ifade edeyim. Türk vatandaşlarının...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Benim sorum şuydu: Döner sermayeye dağıtılacak miktar kadar gelir oluşturamadığı için mi, açık oluştuğu için mi kamu bütçesi üzerinden götürülüyor bunlar? Yoksa adaletle ilgili bir sorununuz var da orayı kapatıp bütün her şeyi...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hayır, döner sermayeler gelir elde edemediği için veremiyordu. Dolayısıyla, şimdi o gelirlere bakılmadan Türkiye genelinden olacağı için...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yani yeteri kadar kaynak mı üretemiyor?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hayır, yeteri kadar hasta bakamıyordu. "Kaynak üretemiyor." derken... Mesela bazı hastaneler, bir örnek verildi...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hasta mı yok? Doktor mu, hasta mı yok; niye bakamıyor?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hasta yok olur mu ya İsmail Bey, her taraf hasta dolu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hasta mı yok, ne demek yani anlamadım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yanlış anlaşıldı galiba, bazı hastaneleri kastediyorsunuz sanırım.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bazı hastaneler döner sermaye veremiyordu, bunun nedeni de belli, döner sermayeyle ilgili kanun belli "Gelirinin yüzde 50'sini dağıtmak zorunda." diyor ama bu kadar veremiyordu, tahakkuk edemiyordu, tahakkukları alamıyordu; dolayısıyla, dağıtamıyordu. Şu an itibarıyla Türkiye genelindeki tüm hastaneler, artık Sağlık Bakanlığının topladığı havuzda birleştirilerek buradan rahatlıkla döner sermaye verebilecek hâle getirildi.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, İsmail Bey, aslında itiraf ediyorsunuz, sistemin iyi çalışmadığını itiraf ediyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben burada sistemden bahsetmiyorum arkadaşlar. Kusura bakmayın, bak, beni dinleyin yani sistemden bahsetmiyorum burada.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Siz hastayı müşteri olarak gördüğünüzü söylüyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, görüşlerinizi ifade ettiniz, lütfen...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir daha edelim, ne olur?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İnsicamı bozuluyor değerli arkadaşlar, kendinizi İsmail Bey'in yerine koyun; böyle müdahaleler olunca insicamı bozuluyor.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Durmuş Bey'in yine bir sorusu vardı: "O 5 bin liranın altında oluşan borçlarda acaba -biz gerçek kişiler diye ifade etmiştik- bunlar Türk vatandaşı mı, yoksa göçmenler mi?" demiştiniz. Göçmenler arasında yok çünkü göçmenlerinki Göç İdaresi tarafından karşılanıyor diye ifade etmek istiyorum.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O zaman bunu "Türk vatandaşı" diye birlikte düzeltelim metinde.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, ayrıca Sayın Kuşoğlu'nun bir sorusu vardı "Bu vermiş olduğunuz kanun maliyeye yük getiriyor mu?" diye; evet, getiriyor, biraz önce de ifade ettik, aşağı yukarı 11 milyar uzmanlar adına, 1 milyara yakın, 800 küsur milyon TL de... 12 milyar civarında bir yükü söz konusu.

Ayrıca, "Sadece hekimlere ve diş hekimlerine mi çıkarıyorsunuz kanunu?" diye ifade edildi; kesinlikle tüm, bu 39 kalemdeki diğer sağlık çalışanları da buradan yararlanacak. Nasıl yararlanacak? Şöyle: Oradaki hekim dışındaki arkadaşlarımızın gelirinde 783 TL ile 2.400 TL arasında performansa dayalı artış öngörüyoruz. Tüm sağlık çalışanlarına da bunu vermiş olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.

Şimdi, Burhanettin Bey'in bir tespiti vardı "Yurt dışına doktor kaçışına engellemek için yaptınız bu kanunu." dedi; doğru, tespiti doğru; biz bu kanunu yurt dışına gidecek olan arkadaşlarımızı ve kamudan istifa edecek arkadaşlarımızı engellemek adına yapıyoruz. Onu kesinlikle ifade etmek istiyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Neyle engelleyeceksiniz? Ne verdiniz de gitmeyecek?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Göreceğiz, onu bir ay, iki ay sonra görüşelim diye ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz devam edin lütfen İsmail Bey.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Neden kaçırdınız ya! Hani sağlıkta dönüşüm devrimdi, ne oldu; ters oldu, şimdi tersten devrim oldu!

İSMAİL TAMER (Kayseri) - "Sağlık Bakanlığına hastanelerin döner sermayeleriyle ilgili katkısı var mı?" denildi, yüzde 6 kesildiğini ifade etmek istiyorum.

Şimdi, Naci Bey'in "85 bin kişinin borcunu siliyorsanız, bu rehin olanların anlamına gelir." gibi bir ifadesi vardı. Değerli Milletvekilim, kesinlikle hiç böyle bir olay yok. Eğer hatırlarsanız sağlıkta dönüşümden yani bizden önceki dönemlerde pek çok hasta rehin kalıyordu, hatta cenazeler rehin kalıyordu; biz iktidara geldikten sonra hiçbir cenazenin rehin kaldığı yok. Velev ki bunlar da rehin değil, bunlar geliyor, tedavisini oluyor, borç hanesine yazılıp evine giden insanlar. Rehin olayı diye bir şey yok burada.

MURAT EMİR (Ankara) - Evine icra gidiyor mu gitmiyor mu İsmail Bey?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yok, icraya verilmiş hiç kimse de yok diye ifade etmek istiyorum.

Şimdi, Utku Çakırözer Bey, Eskişehir'le ilgili, Yunus Emre Devlet Hastanesiyle ilgili "Dört yıldan beri döner dağıtamıyor." diyordu.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, İsmail Bey'i dinleyelim lütfen.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Onu da yine, biz Türkiye ortalamasını alarak oraya da döner dağıtılabileceğini ifade etmek istiyoruz.

Gamze İlgezdi Hanımefendi kardeşimiz, Sağlık Bakan Yardımcımızla ilgili, özellikle Sağlık Komisyonunda çok haksız bir ifade kullandı; bunu çok doğru bulmadığımı burada ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, Ünal Demirtaş Bey, atılan adımların olumlu ve yetersiz olduğunu ifade etmiş; saygı duyuyoruz, o kendi şeyidir. Bütün sağlık çalışanlarını kapsadığını ifade ediyorum. Doktor ve diş tabiplerinde 150 katsayı, diğer yardımcı sağlık çalışanlarına, hemşire ve diğerlerine 75 katsayı artırdığımızı ifade etmek istiyorum.

Evet, "Bir özel hastane ne kadar pay alıyor?" gibi bir ifade var, onu şeye aldım ama...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - ...Sosyal Güvenlik Kurumunun olduğu için şu anda bir rakam veremeyeceğim; istedim ben, o gelirse ifade ederim, tekrar o soruya da cevap verebilirim.

Mehmet Bekaroğlu kardeşimizin... Tavanı artırdığımızı söyleyebilirim. Hastane bazlı döner tahakkuktan Türkiye'ye bazlı döner tahakkuka geçtiğimizi tekrar ifade etmek istiyorum.

Tabii, şehir hastanelerini eleştirdi. Şehir hastanelerinin yüz akımız olduğunu ve "Hayalimiz." dediğimiz, "Aşkımız." dediğimiz; nitelikli yataklarla her zaman hastalarımıza insan gibi bir sağlık hizmeti verdiğimizin örneğidir diyorum. Pandemide de zaten bu olayın tüm dünya tarafından kabul edildiğinin de altını çizmek istiyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ankara Numune Hastanesinde böyle bir hizmet yok mu?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Lütfen dinleyin de sonra görüşelim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yok muydu Ankara Numune Hastanesinde, niye kapattınız?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - O büyük Numune Hastanesi açık şu anda, Ankara Hastanesi açık, diğer hastanelerin çok büyük bir kısmı açık; aynı şekilde, mesela Kayseri Devlet Hastanesi açık, hizmet veriyor; Zekai Tahir Burak açık yani açık olan pek çok yer var.

Şimdi, tabii, Murat Bey'in, inceleme heyetiyle ilgili bir ifadeleri vardı. Evet, arkadaşlar, Danıştay, inceleme heyetlerinin kanunla kurulmasını ifade ediyor, biz de bu altyapıyı hazırlıyoruz.

MURAT EMİR (Ankara) - Kurdunuz mu?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Kuruyoruz işte, kuracağız.

MURAT EMİR (Ankara) - Nerede var kanunda?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Getiriyoruz işte bunu.

MURAT EMİR (Ankara) - Adı dışında ne var?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - İşte, adı gelecek, ondan sonra yönetmelik gelecek, yönetmelikle ilgili devam edecek.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Her şey kanunla mı kurulur?

MURAT EMİR (Ankara) - Danıştay öyle diyor. Danıştay "Kanunla kur." demiş...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Disiplin suçlarıyla ilgili, döner sermaye... Bunu geçtik. Kura yöntemleriyle ilgili... Şimdi, Murat Bey'in bir ifadesi vardı, diyor ki: "Kura yöntemini eleştiriyorum." Ama bizim burada...

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ana çerçeveyi çizer...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir dakika, onu ifade edeceğim.

Muratcığım, tabii, burada sizin fikirlerinize de...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ana çerçeve yok. Kaç kişiden oluşacak; hemşireler var mı, doktorlar var mı?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Eğer müsaade ederseniz...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, dinleyelim İsmail Bey'i, anlaşılmıyor. İsmail Bey'i dinleyelim lütfen. Sayın Yılmaz, İsmail Bey'i dinleyelim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Durmuş Bey, ben sizi dinledim, lütfen...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey'in söylediklerini tam anlayamıyoruz; rica ediyorum, bir dinleyelim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Değerli Murat kardeşim, kurayla ilgili ve özellikle de ifade etmiş olduğunuz "yer değiştirme" ifadesi sizi irite etmiş olabilir, yanlışlık olabilir; ben fikirlerinize saygı duyuyorum. Bu "yer değiştirme" sizi çok irite ediyorsa benim de teklifim olarak bunu kaldıralım. Yani burada hep kavga edecek veya ayağımızı direyecek, "Ben bu kanunu verdim, doğrudur, hep yüzde yüz doğrudur." dememin de yanlış olduğunu burada ifade edebiliriz. Bu yer değiştirme kavramını bir önergeyle kaldırabiliriz Değerli Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir önerge vereceksiniz?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Verilirse yani arkadaşlarımız verirse o işi değerlendiririz diye ifade ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İlgili maddede...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) -İsmail Bey, bunu düşünelim, hemen karar vermeyelim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yok, bilmiyorum, zaten öneri olarak bunu verdim ama doğru yönleri varsa bunu da burada açık yüreklilikle ifade ediyorum yani.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teknik olarak mutlaka incelemişsinizdir diye düşünüyoruz.

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ya, arkadaşlar, o size bağlı, bana değil. Verirsiniz önergenizi, kabul edilirse kalkabilir ama ben Murat kardeşime de bazı şeylerinde katıldığımı ifade ediyorum. Bundan güzel ne var yani? Belki gözümden kaçan, yazarken, ya, benim düşünemediğim, kafalarda soru işareti yapabileceğini ifade edemediğim bir yanlışlık olabilir, bunu kabul etmek kadar erdemlilik de yok diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi, İsmail Bey, biz bunu zaman zaman yaşıyoruz. Bazen hiç değiştirmediğimiz zaman arkadaşlarımız kızıyorlar, "Ya, biz niye varız? Bir şeyler değişsin." diyorlar, bir şeyler değiştiğinde de bazı arkadaşlarımız "Ya, özenli hazırlanmamış, niye değiştiriyoruz?" diye eleştiriyorlar.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Daha dün yaşadık Başkanım.

MURAT EMİR (Ankara) - Yok, yok, teşekkür ediyoruz, hiç öyle yapmadık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama Murat Bey teşekkür ediyor, evet.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Fikret Bey kardeşimiz "Tek kalemde maaş verin, emekliye yansısın." diyor. Aslında, emeklilik olayı, emekliliğe giden primlerin... Ben maliyeci değilim, maliyeci arkadaşlar burada, önemli görevlerde bulunmuş Durmuş ağabeyimiz var, o çok daha da iyi ifade edebilir belki. Emeklilikle ilgili kesintiler bir sürü kalemlere bakarak yapılıyor, yani maaşın hepsini alıp da emekliye yansıtmak diye bir durum yok, olmadığını biliyorum. O açıdan, çok sizin ifade etmiş olduğunuz gibi, "Direkt maaşı ver, emekliye yansısın." gibi bir ifadenin yanlış olduğunu söyleyebilirim diye...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır, eskiden böyleydi.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Öyle öyle.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir toparlayabilirsek memnun olurum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Siz benden daha tecrübelisiniz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben çok...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hekimlerin maaşı genelde hâkimlerle kıyaslanırdı, aynı şekilde anılıyor.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.