KOMİSYON KONUŞMASI

HASİP KAPLAN (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başbakan Yardımcım, değerli kurum temsilcileri; gerçekten biraz şaşkınlıkla bakıyorum çünkü geçen sene de burada aynı şekilde konuşuyorduk 2013'te, bir bakan frene basıyordu, bir bakan gaza basıyordu, sonra bu sene bir baktık, bugün Ekonomik Eylem Planı açıklandı, Başbakan ve ekonomiden sorumlu 10 tane bakan arıza yapmış arabanın, ekonomi arabasının arkasına geçmiş itiyorlar. "Devrim" diyor Sayın Davutoğlu buna, bu Eylem Planı'na, "Devrim" diyor. Bence devrim değil deviriyorsunuz ekonomiyi. Yani bu kadar da vizyonsuz olunmaz ki yani on yıllık plan var, Orta Vadeli Program'ı yeni açıkladınız, daha yeni bunlar. Öngörüleriniz 2014'te tutmadı, büyüme oranı tutmadı, enflasyon oranı tutmadı, cari açık tutmadı, enerji ile ilgili öngörüleriniz tutmadı, döviz kurlarıyla ilgili öngörü tutmadı. 2015'te bir öngörüde bulunuyorsunuz, yüzde 4 diye. OECD hemen bir açıklama yapmış: "Türkiye'nin büyüme tahmini yüzde 4 değil yüzde 3,2." Böyle olursa bu da iyi yani bir seçim bütçesi yapıyorsunuz, hem seçim hem savaş bütçesi. Dış politikada resmen geleneksel dış politikanın dışına çıkarak inanç temelinde ideolojik bir Suriye müdahalesiyle hem Suriye'de bir felaket yaşanıyor hem 1 milyon 600 bin Suriyeli şu an Türkiye'de ve tabii bunun da ötesinde bir kritik var. Türkiye, Esad'ı devireceğim diye önüne gelenle iş birliği yaptı, El-Kaide, El- Nusra ve onun türevi IŞİD. Şu an IŞİD'ten yani bu türevler farklı farklı gruplar, cihatçı gruplar olarak anılan ve Özgür Suriye Ordusu'nun şemsiyesi altındaymış gibi gözüken bu kesimden geldi, Musul'u işgal ettiler, hemen oradan petrol havzasının en güçlü olduğu Kerkük Tusurmatu tarafından vurmaya başladılar Mahmur'a, Kürtlere; Şengal'de Ezidilere ve İslam devletini savunan bu barbar canavarlar kafa kesmekle kalmadılar kadınları köle pazarlarında sattılar, sonra gasbettikleri o silahların gücüyle Kobani'ye gelip saldırdılar. Biz, buradan dış politikada Orta Doğu'daki değişmelerin Türkiye üzerindeki ekonomisini bütün boyutlarıyla hep uyardık, Hükûmeti uyardık yani şu mezhep, inanç temelindeki dış politika felakete götürür. Arap Baharı sonbaharda değil kışa döndü. Mısır'da Mursi'nin durumu, oraya yapılan dış müdahale, şimdi Tunus'ta tekrar yeni seçilen yönetimler. Zannedildi ki altı ayda Esad devrilecek ehvani Müslimin gelecek Şam'da yönetimi kuracak ve burada Sayın Erdoğan da gidip Emevi camisinde namaz kılacak. Şimdi ilginçtir. IŞİD'le Kobani'de bu Kurban Bayramı'nın namazını sabah Kobani'de kılacağım diye dünyaya ilan etmişti. Fakat orada toprağını, yurdunu kahramanca savaşarak direniş mücadelesi veren, orada yaşayan Kürt halkı ve o şehirdeki Türkmenler, Ermeniler ve bir kısım Araplar kahramanca o şehri, kendi şehirlerini, Kobani'yi koruyarak işgalci ve toplama, dışardan gelen bu barbar vahşetine karşı onların, değil bayram namazını cenaze namazını kıldırdı ve dünyanın ekseni değişti orada koalisyon güçleriyle Türkiye ayrı kulvarlarda giderken. Türkiye, Cumhurbaşkanı artık diyelim, şimdi zaten kendisi de Cumhurbaşkanı mı Başbakan mı tam ne, yani daha anlaşılamadığı için hâlâ kendini Başbakan zannediyor, çıkıyor açılış yapıyor, mitinglerde konuşuyor. Evet, daha alışkanlıksa uzun süre Başbakanlık yapınca birdenbire Cumhurbaşkanlığına alışamıyor yani oranın müstesna bir makam olduğunu memleketin, ülkenin birliğinin temsil edildiğini, ağır olmak gerektiğini daha algılamak için biraz daha zaman lazım. Onun için yanlışlar yapılıyor. Bu yanlışlar... Kobani'de uçaktan inerken, Paris'ten gelirken, "Bir koridor açın Orta Doğu'da Türkiye'nin ekonomik olarak, siyasi olarak, sosyal olarak geleceği üç tarafı sınırları 2 bin kilometrenin ötesinde... Suriye, Irak'ta bugün iç savaş var, 40 milyon Kürt halkıyla tarihsel stratejik dostluğundan geçer." dedik. Bunu anlatamadık ve Sayın Cumhurbaşkanı kahramanca IŞİD'e karşı savaşan Kobani halkına "PYD de, IŞİD de terörist örgüttür." dedi. Terörist örgütler listesinde yer almayan Hamas'a "kahraman örgüt" dedi, arkasında halk vardır, PYD'nin arkasında da halk vardır ama işine gelmeyince böyle bir tanımlama yaparak öyle bir ters köşeye düştü ki düştü düşecek derken, Hükûmetin yanlış siyaseti çöktü ve biz bir insani koridor açılmasını isterken, hava koridoru açıldı, silah ve koalisyon güçleri. Şimdi, hâlâ, orada, Özgür Suriye Ordusunun bir kısmının gelmesi, peşmergenin bir kısmının gelmesi nedeniyle Kobani'de kısmen IŞİD geriletildi. Şimdi, IŞİD'in Musul, Kerkük, Bağdat, Rakka alanındaki petrol, enerji ve su güvenliğini hesaba katmayan bir Türkiye, Orta Doğu'daki güç dengesini stratejik olarak hesaba katmayan bir Türkiye, kendi güvenliğini, kendi ayağına âdeta kurşun sıkma gibi bir yanlış duruma düşer. Nitekim, Obama telefon açtı "Ben havadan koridor açtım, silah indiriyorum." dedi. Arkasında da, peşmerge, göstermelik olarak, sembol olarak 150 kişi geldi. Şimdi, ben, bunları niye anlatıyorum? Gerçekten öğrenmek istiyorum, sekiz senedir burada sohbet ediyoruz, konuşuyoruz, Türkiye savaş müteahhitliğine mi hazırlanıyor Orta Doğu'da? Yani rolü bu mu? Savaş müteahhitliği mi? Yakılan, yıkılan şehirleri yaparak mı Türkiye ekonomisini büyütecek? Yani bu böyle.

Sayın Babacan diyor ki bir açıklamasında: "İnşaat üzerinden çok para kazandırmaktan vazgeçmeliyiz." Bu, tabii, Türkiye ağırlıklı ama, aslında, Türkiye'nin, dışarıdaki en büyük yatırımları inşaat alanındadır. Fakat, bunun arkasından, Hükûmet programında ise "Kimseye kolay yoldan para kazandırmadık." deniyor. Yani, tabii, böyle bakınca, savaş sonrası, savaş müteahhitliği var, petrol var, doğal gaz var, bunun Amerikan şirketleri var, İngiliz şirketleri var, Fransız şirketleri var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Onların ihale alımları var ve Türkiye'nin Türk petrolü gazıyla ilgili yüzde 25 oranında bir payı var. Ama ondan öte büyük bir olay var. Yani Kobani'de yaşayan insanlar bizim akrabalarımız, soydaşlarımızdı. Yanlışın büyüğü burada yapıldı. Cumhurbaşkanı bugün uçağa bindi nereye gitti bilmiyorum ama Kobani değil Halep... Kobani dünyanın simgesi, Hükûmetin uyanması lazım. 40 milyonu Orta Doğu'da yok sayan bir yaklaşım kendi tarihinin de inkârı demektir. Eğer Türkiye o koridoru açmış olsaydı, bugün Türkiye'deki Kürtler değil Orta Doğu'daki Kürtlerle Türkiye'nin güven duygusu çok daha güçlenirdi. Bakın bu Kobani'deki yalnızlaştırma Duhok toplantısını, Kürdistan Parlamentosundaki tarihî kararları aldı ve birliğe doğru götürdü. Öz savunma gücünde bıraktığınız sınır komşularınız olduğu zaman oradaki petrolü, doğal gazı, oradaki ekonomiyi de unutacaksınız. Bu böyledir, bu işler, yani kimse kimseye kapıları açmıyor.

Şimdi, burada, çok ciddi bir tarihsel hata içinde olan ekonomide beşli kırılgan olduğumuz ilan edildi, en kırılgan ülkeyiz. Yani Hükûmet "Haydi yallah, Esad'a vurun." dediği zaman hiç mi öngörüsü yoktu, bunca istihbaratı, diplomasisi... "Yahu burada Rusya var, burada Çin var, burada İran var. Ben aslında onu devireyim derken, bunları benim devirmem lazım." diye hiç mi birisi akıl vermedi. Onlarla ayakta duruyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaplan, ikinci kez uzatıyorum.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Birinci kez uyardınız, ikinci kez uzattınız. Peki ben toparlayacağım o zaman.

Tabii, şimdi, ARGE çalışmalarına baktığımız zaman, bu sıkışıklıktan Hükûmet kurtulmak için aslında özelleştirmeye gaz verecek, satacak yine. Sıcak parayı alabilir mi bilemeyiz ama, FED'in kararından sonra, Merkez Bankası döviz rezervlerine de baktığımız zaman ve dış borcun da 400 milyar doları aştığını gördüğümüz zaman, bu sene seçime kadar nasıl kotarırım, kurtarırım peşinde Hükûmet. Bu ekonomi zaten euro bölgesinde geriliyor, Amerika göreceli arttı. Ama Türk lirası müthiş değer kaybediyor. Tamam, Uzak Doğu'da Çin bilmem ne, orada da bir gerilim var, Ukrayna'da var, Orta Doğu'da var. Ya Orta Doğu'daki olay senin evinin içinde yaşanıyor artık, öyle bir durum. Türkiye'nin burada bir çıkış noktası var. Kendi çözüm sürecine sıkı sıkıya sahip çıkmak, dostlarını iyi seçmek. IŞİD çeteleriyle... Bir devlet çeteyle dış politika yürütemez, bunu anlaması lazım. Orada demokratik yönetimi savunan, halklara saygılı, halkları koruyan, farklı inançlara saygılı, farklı inançları koruyan, Erbil'de bir Kürdistan Parlamentosu var. Görüşüyorsunuz, zaten sıkı ilişkileriniz var. Sonuçta IŞİD olduğu zaman, Musul Konsolosluğunuzda şimdi siyah bir bayrak var. Öyle mi değil mi? Musul Konsolosu şu an ne hâldedir biliyor muyuz? Bilen yok, rehineler geldi, unutuldu.

Bizim burada şunu net olarak görmemiz gerekiyor: Kendi iç istikrarınızı sağlarsanız, iç güvenliğinizi, kamu düzeni değil bunun adı, asayiş değil, bunun adı kendi insanınla barışmaktır, kendi ülkende kendi insanınla barışırsan ekonomik istikrarı sağlarsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın lütfen.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kendi insanınla barışırsan Kürtlerle 40 milyonla barışırsınız, Türkmenlerle iyi ilişki kurarsınız, Ezidilerle ilişki kurarsınız, Irak'ta da, Suriye'de de demokratik yönetimlerin iş başına gelmesini ve zaten Orta Doğu'da demokrasi örneği olmadığı için başka seçenek de kendinde de kırıntı demokrasi olduğu için o şekilde bir yönetim tarzıyla artık mevcut sınırlar içinde yürümeyeceği için belki federasyonlar, belki kantonlar biçiminde bir şekillenme olacak. İşte, Türkiye, burada ayağına sıkıyor. Bu eylem planları, bu dış politikada çark etmediği sürece, kendi insanıyla barışmadığı sürece ekonomide hakikaten çok daha büyük darboğazların yaşanacağı kaygısını taşıyorum.

Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Ama son söz, içimde kalmasın Sayın Babacan, gerçi üç döneminiz tamamlanıyor, bizim de ikinci dönemimiz tamamlanıyor: İnanın şu sunuşları okuyunca... Ya, bunlara gerek yok getirmeyin ya. Allah aşkına bu sunuşların içinde bir şey yok ya. Ya, gerçekten, bence bunlar sunuş değil sunmayıştır. Yok içinde bir şey. Yani Maliye Bakanı daha detayını açıklıyordu. Yani eğer bize açıklamak istiyorsanız, gerçekten biraz daha enteresan bilgiler açıklasanız. Ne oluyor sizin bakanlıkta 3 daire başkanı gitti? Karışıklık mı var? Bir istifa söylentisi var sizinle ilgili, "İstifa etti geri geldi, bilmem ne oldu..." Ya dedikodu değil, ama belki siz biraz merakları giderirsiniz derim.

Teşekkür ederim.