SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi madde 20 ve 21'de her iki suçun cezasının arttırılması yani "mal ve hizmet satımından kaçınma ve stokçuluk nedeniyle fiyatları etkileme" başlıklı suçun cezalarının artırılması... Gerekçede enflasyonla mücadele olarak sunuluyor, neden olarak enflasyonla mücadele nedeni konulmuş. Ama Sayın Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı daha dün "Ülkemizde enflasyon değil fiilî bir hayat pahalılığı sorunu var." diye açıkladı ve Nebati ise, Ekonomi Bakanı ise "Dar gelirleri düşünmedik, enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik." diyor. Sayın Cumhurbaşkanı "Enflasyon değil." diyor, Nebati ise "Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik." diyor ve en önemlisi, Nebati diyor ki: "Bu sistemden dar gelirler hariç firmalar kâr ediyor."

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Gerekçede sizin dediğiniz gibi bir şey yok.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yok mu gerekçede?

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Yok, gerekçede farklı.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yani enflasyonla mücadele nedenine dayandırılmıyor mu bu?

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Gerekçeyi okudunuz ya, gerekçede farklı.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) -Yani o nedene dayandırılarak yazılmış bir gerekçe; artırılması. Bizim düşüncemiz o.

Şimdi, Cumhurbaşkanı farklı söylüyor, Ekonomi Bakanı farklı söylüyor. Yani burada açıkça bir cambaza bak cambaza oyunu var. Sirk bol, cambaz bol; millete cambaza bak oyunu oynanıyor. Yani ülkede stokçuluğun konuşulmaya başlandığı günlere baktığımız zaman, aslında, bu ceza artırımlarının ne kadar gereksiz olduğunu görüyoruz arkadaşlar. Bu ülkede ayçiçeği yağının fiyatının yarın ne olacağı bilinmezliğine düşmedik mi? Hepimiz düştük. Çay ne zaman 80 lira oldu, tuvalet kâğıdı 150 lira oldu, işte o zaman bu kelime yani "stokçuluk" hayatımızın tam ortasında yer aldı. Yani şimdi sormak lazım, kimdir bu stokçu? Şimdi evine normalde 10 litre yağ alan ama yarın yağın fiyatının ne olacağını bilmediği için 50 litre yağ alan mı stokçu? Bugün 15 lira olan makarnayı 1 lirayken 50 paket alana stokçu mu diyeceğiz? Fiyatların artacağı beklentisiyle malını satmayıp stoklayan kişi mi suçlu, yoksa malını sattığı fiyattan yenisini yerine koyamayacağını bildiği için malını satmak yerine elinde tutmayı tercih eden mi stokçu? Yani burada ülkenin parasını değersizleştiren, ekonomimizin üretimini bitiren, ülkeyi ithalata bağımlı hâle getiren iş bilmez yönetiminizin hiçbir suçu yok mu? Yani ne yapacağız bu durumda?

Cumhurbaşkanımız diyor ki: "Hükûmet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız" Şimdi, dolar kaç para oldu? Biraz önce baktım, 17,111 olmuş, euro 18,300'e gelmiş. Yani doların, euronun durdurulamaz yükselişini bu stokçular mı yaptı? Bu stokçular yüzünden mi bugün 1 lira 93 kuruş mazot zammı geldi? Ya da samanı bile ithal ettiğimiz günlere hangi istifçiler yüzünden geldik? Yani ülkede her şey artık kura göre hesaplanıyor, bunun sorumlusu stokçular mı, ekonomi yönetimi mi? Yani siz ülkeyi bu hâle getiren politikacıları değiştirmek yerine cezaları arttırmayı yani sorumluluktan kaçmayı seçiyorsunuz. AKP iktidarının en iyi yaptığı iş, sorumluluğu ya içerideki mihraklara ya da dışarıdakilere atmak oluyor; dış güçler, yok savaş var, yok o var, yok bu var.

Şimdi, ürün ve malların tedarik edilememesi ya da fiyat etiketlerinin gün aşırı değişmesinin nedeni yine stokçu mihraklar mı? Güvensiz ticaret ortamının tek sorumlusunun stokçuluk olarak algılanması için özellikle cambaza bak oyunu gibi bir çalışma yürütüyorsunuz, halkta stokçuluk nedeniyle fiyatların yükseldiği algısını yaratmak istiyorsunuz ama millette bu konuda hiçbir şekilde algı oluşturamıyorsunuz. Millet bakıyor, cebine bakıyor, dolara bakıyor, euroya bakıyor, mazota bakıyor, ekmek fiyatlarına bakıyor. Stokçuluğu ne depoları basarak ne de cezaları artırarak önleyemezsiniz. Yani şu saatte bizler, bu Komisyonda bu cambaza bak gibi maddelerle uğraşıyoruz. Zaten yaptığınız artırmaların kayda değer bir katkısı yok, neden katkısı yok? Altı aydan bir seneye çıkarıyorsunuz alt dilimi, üst dilimi de üç seneye çıkarıyorsunuz. Yani bu durumda infaz yasasına göre bunların yatarı bile yok. Yani burada yapılması gereken tek şey var. Artık ekonomide güven kalmamıştır, sandık ve yeni iktidar.

Teşekkür ederim.