BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben Sayın Genel Müdür Yardımcısına rakamlarla ilgili bazı şeyler sordum Sayın Başkan, o konuyu sorarken ne kadar kişinin etkilendiğini vesaire, Erkan Kandemir Arkadaşımız, Değerli Milletvekilimiz "Nereden bilsin?" dedi yani "Çok zorluyorsun." anlamında. Şimdi kendisi yok burada ama zorlamamız gerekiyor. Biz burada kanun yapıyoruz, ciddi bir iş yapıyoruz. Bunlar binlerce, milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor.

Mecliste bir ana araştırma yapılmıyor ise, bir gensoru tartışılmıyorsa... Yaptığımız ana iş bu. Kanun maddelerinden gideceğiz, kanun maddeleri de belli bir konuyu çok spesifik, belli bir noktasından ele alır. Biz o konuyu ele alacağız, o kanunu irdelerken konuyu irdeleyeceğiz, kurumu masaya yatıracağız, ilgili olayları masaya yatıracağız, konunun farklı boyutlarını göreceğiz, ondan sonra doğru bir karar vereceğiz. Yani yaptığımız iş... "Ne zorluyorsun? Uzatma bu işi." olunca üzülüyorum, üzüldüğümü belirtmek için söyledim.

Bakın, bilinmesi de ayrıca gerekir, siz de biliyorsunuzdur, bir Alman Hükûmeti nerede, kaç vatandaşı var, bilir; İngiliz Hükûmeti bilir, Amerikalılar bilir. Tek tek, Türkiye'de siz de rastlamışsınızdır, vatandaşlarına mesaj gönderir, "Şu günlerde şuralara gitmeyin, gidin." her yerde bunu yapar, tek tek bilir. İyi bir devlet vatandaşını bilir, yaşını bilir, gelirini bilir, iyi bir veri tabanı olur.

Bakın, biraz sonra asgari ücretle ilgili bir kanun maddesini görüşeceğiz. Sadece sigortayla ilgili indirimi, 110 lirayı sigortadan yapıyoruz, vergiden yapamıyoruz. Hâlbuki vergi beyannamesi de alıyoruz, sigorta beyannamesi de alıyoruz, ikisini ortak alamıyoruz biz daha devlet olarak. Ortak veri tabanımız yok. Şirketlerimizi bilmiyoruz, vatandaşımızı bilmiyoruz, kayıt dışılığın en önemli sebebi bu. Bu konuları tabii ki zorlayacağız, zorlamamız gerekir ki daha derli toplu bir devlete, devlet anlayışına, devlet aklına sahip olalım, devlet hafızası olsun, kurumlaşma söz konusu olsun. Bunları böyle yapmazsak yanlış bir iş yapmış oluruz. Onun için, "Nereden bilsin? Çok fazla zorlama." gibi bir ifadenin doğru olmadığını düşünüyorum. Kanun yapmak bunu gerektirir, önemli bir iş yapıyoruz, yaptığımız işi de küçümsememiz gerekir diye düşünüyorum.

Sonuç olarak da şöyle: Bu konunun da Dışişleri Bakanlığının tespit ettiği şekilde çok önemli boyutları var, çok fazla vatandaşımız hem doğumdan itibaren Türk vatandaşlığına girmiyor hem daha sonra Türk vatandaşlığından çıkıyor ve çıkma potansiyeline de sahip. Bu konunun muhakkak ki başka boyutları var. Şu anda Sayın Erkul onları söylemedi ama askerliğin dışında da boyutları var, onları da görmemiz, bilmemiz, anlamamız gerekirdi, burada bu şekliyle tartışmamız, farklı boyutlarıyla da düzenleme yapmamız gerekirdi. Dolayısıyla eksik kaldığını özellikle belirtmek istiyorum, kayıtlara geçsin istiyorum.

Çok teşekkür ederim.