| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Süreyya Bey hakikaten burada çok hoş yani oradakinden daha iyi burada. Hatta bu tarafa alsak Süreyya Bey'i ciddi katkı verir, yani bu tarafa ben aslında almayı...
BAŞKAN - Sayın Usta, yani hepimiz neticede biliyorsunuz aynı ülkenin milletvekilleriyiz, dolayısıyla hepimiz her yerdeyiz aslında, hiç problem yok.
ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, tabii, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani oraya oturunca orada demek ki... Onun bir fıkrası var biliyorsunuz, neyse.
Şimdi, Sayın Bakana atfen, dün Sayın Bakan hakikaten öyle bir şey söyledi, o kelimeyi kullanmadı da "Hata yaptık." filan dedi ama Süreyya Bey güzel tecrübe etti, "El yordamıyla bir iş yaptık." dedi.
Şimdi, tekrar el yordamıyla bir iş yapmayalım diye gayret ediyoruz Sayın Bakanım. Yani bütün yapmaya çalıştığımız bu. Bu belli ki el yordamıyla yapıyoruz. Niye? Çünkü dün önümüzde bir tasarı vardı, arkadaşlara bu maddeyi bir anlatın desek o maddeyi anlatacaklardı, şimdi bugün o maddeyi aslında kökten değiştiren bir başka önerge var. Dolayısıyla, bu bile başlı başına işin el yordamıyla yapıldığını gösteriyor. Bu çok acil bir şey değil bu on beş gün sonra, bir ay sonra da çıkartılsa, bundan sonra gelecek bir kanun tasarısının içerisinde veya kanun teklifi olarak gelse hiçbir şey olmaz Sayın Bakanım, bunu ben bütün samimiyetimle söylüyorum. Tekrar şimdi el yordamıyla bir iş yapacağız ve bu sefer hakikaten rencide edici olacak. Bu sefer alışılmışın çok dışına çıkacağız. Yani işte 5 bin euroymuş, 10 bin euro olmuş, bunlar neyse ama bin euroya çıkartılması, insanlar vatandaşlıktan kaçıyor, bunları vatandaşlıkta tutalım diye böyle bir şey yapılması yani bunu birisi ciddi olarak aslında felsefi olarak bu işi eleştirebilir. Bunun tabii şeylerine bakalım...
Şimdi, Dışişlerinden gelen değerli genel müdür yardımcısına sormak istiyorum. Siz tabii, kanun tasarısını biliyorsunuz. Bu kanun tasarısının kriterlerini neye göre tespit ettiniz? Kafanızdaki temel çözmeye çalıştığınız şey neydi? Şimdi bu önerge kabul edilirse sizin kafanızdaki o kurgu bozulur mu bozulmaz mı? Ben önce bunun teknik olarak bir cevabını alayım, ondan sonra görüşlerimi ifade etmeye devam edeceğim.
BAŞKAN - Buyurun.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI KONSOLOSLUK İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÜLSUN ERKUL - Teşekkür ederim.
Yalnız, önergeyi ben şimdiki konuşmalardan anladım, nasıl bir değişiklik önerildiğini. Benim bu konuda önergenin, tasarının sunulduğu hâliyle şu andaki arasında ilk anda gerçekten üstünde çalışıp kendi içimizde istişare etmemiz gereken bir husus olduğunu düşünüyorum ve şu anda bir görüş bildirebilecek durumda değilim efendim bu konuda.
ERHAN USTA (Samsun) - Peki, o zaman şöyle söyleyeyim: Bu bile benim için yeterli de, belli ki Dışişleri Bakanlığıyla çalışılmamış, en azından bunu anlamış olduk. Peki sizin bu kriterleri -sizin burada bir kabahatiniz yok, kabahat bizde yani kabahat siyasetçilerde- tespit ederken -ki belli ki burada iyi niyetli çalışılmış yani inşallah öyledir, en azından böyle teknik bir sürü şeyler var, işte şu şu kadar olacak, eğitim bu kadar olacak, bilmem ne şeklinde- buradaki yani oradaki temel yaklaşımı bir anlatırsanız, bunlar kaldırıldığında ortaya çıkacak sıkıntıları bir miktar kendimiz belki kestirebiliriz.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI KONSOLOSLUK İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÜLSUN ERKUL - Efendim, buradaki kriterler Millî Savunma Bakanlığıyla istişare hâlinde zaten çalışılmış kriterler. Buradaki kriterler, benim ilk izahatımda da anlatmaya çalıştığım gibi, hedef 3'üncü, 4'üncü nesil vatandaşlarımızın yani 3'üncü, 4'üncü nesil Türk toplumu mensubu kişilerin Türk vatandaşlığından çıkması için sebep olan unsurlardan birinin kaldırılmasıydı. O yüzden burada kanunun özünde bir değişiklikten çok şartları biraz sıkı tutarak 3'üncü, 4'üncü nesil gençler hedefleniyordu ama yeni önerge hâliyle de, dediğim gibi, incelenmesi lazım. İkisinin de avantajları, dezavantajları konusunda ben şu anda kendimi görüş bildirecek kadar yeterli görmüyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederiz.
Şimdi, Sayın Başkanım, burada hani kişisel bir konu olsa "Gurur yapılacak bir şey yok." filan denilir ya, bunu devlet işinde nasıl söylemek lazım onu bilmiyorum da, buna bu şekilde bakmayalım. Böyle, inatla bir iş yapıyor durumuna düşmeyelim. Bunun çalışılmasında fayda var. 6 bin avro, bin avro, bunun, mali boyutundan filan da geçtik, kapsam alanı ciddi ölçüde genişliyor. Burada insanlarımızın, devletimizin, milletimizin, Türk vatandaşı olmanın bir kavram olarak rencide edilmesi gibi birtakım hususlar var. Geçmişte yatırmış olanlar var, adaletsizlikler var, şu var, bu var, bunların hepsini düşünerek, bu çalışılması gereken bir konu. Elimizde yeteri kadar veri olmadığı zaten notta söyleniyor. Bunlar ölçülemeyecek şeyler değil, bunların hepsi ölçülebilir. Bakın, bunların -Millî Savunma Bakanlığıyla Dışişleri Bakanlığının- birlikte bu önerge üzerinde çalışmadığı da çok net bir şekilde anlaşılıyor, bunun için kimsenin bir şey söylemesine zaten gerek yok. Dolayısıyla, bu anlamda, bunun geriye çekilip hemen yarın -ve 31/12/2015 bitiyor bilmem ne filan, bu konu değil, bu on beş gün sonra olsa herhâlde bir şey olmaz, yani bir ay sonra olsa bir şey olmaz- biraz daha tartışılıp, yine tekrar el yordamıyla bir iş yapmayalım diye tartışılıp tekrar gelmesinde ben fayda olduğunu düşünüyorum. Ümit ederim Sayın Bakan da bizim bu görüşlerimize katılır ve önerge sahibi... Böyle bir sonuç çıkması bu ülke açısından faydalı bir karar olacaktır diye düşünüyorum. Nihayetinde Komisyonun takdiridir tabii.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Ben şu anda oturumu yöneten Başkanlığa vekâlet ettiğim için, tabii, tartışmalara katılmam uygun olmaz. Süreyya Bey geldikten sonra bu önergenin sebebini arzu ediyorsanız arz edebilirim size.
ERHAN USTA (Samsun) - Gerek yok. Siz buraya geçebilirsiniz hemen İbrahim Bey.