KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Burada 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162'nci maddesinde düzenleme yapılıyor, taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan kaynaklanan devletin ve noterin hukuki sorumluluğu düzenleniyor. Taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zararlardan devletin asli sorumluluğunun yanında, noterin kişisel sorumluluğu da ekleniyor. Devletin zararı ödemesi hâlinde notere rücu hakkı bulunmakta.

Şimdi, burada bir işlem yapılıyor; tapuda satış işlemi, bir hukuki işlem. Bu işlemi aynı zamanda tapuda yapıyoruz. Şimdi, tapu sicilinin tutulmasıyla ilgili olarak sorumluluğun düzenlendiği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007'nci maddesinde ise "Tapu sicilinin tutulmasından doğan tüm zararlardan devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlileri rücu eder." hükmü var. Yani, burada kusur sorumluluğu getirilmiş durumda, aynı işlemi yapan notere ise kusursuz sorumluluk getirilmiş durumda ve bu sorumluluğun nedeni de 162'nci maddede olan noterlerin kusurlu sorumluluk ilkesinin burada aynen muhafaza edilmesi; bu gerekçeyle getirilmiş durumda. Yalnız burada bir sıkıntı var; aynı işi yapan iki kurum ve kurum çalışanlarının sorumluluklarını iki farklı yasa hükmüyle birbirinden bu kadar farklı düzenle düzenlemek Anayasa'mızın 10'uncu maddesinde yerini bulan eşitlik ilkesine aykırı. Yani, tapu dairesi yaptığı zaman sorumluluk kusura dayanacak, noter yaptıktan sonra da onun sorumluluğu ise kusursuz sorumluluğa dayanacak ve buna dayanak olarak da 162'nci maddedeki noterlerin kusurlu sorumluluğu getirilecek. Bu, doğru değil; bu, Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırı. Burada yapılması gereken olay şu: Ya 1512 sayılı Noterlik Yasası'nın 162'nci maddesinde bulunan kusursuz sorumluluk ilkesi yerine tüm kamusal görev icra edenlere uygulanan kusur sorumluluğu getireceğiz ya da Türk Medeni Kanunu uyarınca kusur sorumluluğu ilkesini bu aynı işi yapan noterlerle ilgili düzenlemeye getireceğiz.

Teşekkür ederim.