SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sayın Başkan, KİT Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayıştayımızın değerli denetçileri, DOĞUSAN Genel Müdürü ve yöneticileri, Özelleştirme İdaresi Başkanımız, diğer kamu kuruluşlarının değerli temsilcileri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz.

Bugün Erzincan'ımızın önemli ve güzide bir kuruluşu olan DOĞUSAN kuruluşumuzun hesap ve işlemlerini görüşüyoruz. Yurt dışında çalışan, vatanına ve milletine hizmet olsun diye 180 işçi tarafından kurulan bu fabrikanın gerçekten ilimizde de ülkemizde de manevi açıdan önemi büyük olduğu için bunun görüşmelerinde bulunmaktan ben de mutluyum.

Çatı kaplama sektöründe çimento esaslı kiremit grubunda yer alan çatı pazarında perlit madeninden yapılan -bu da Türkiye'de en çok Erzincan'da bulunduğu için, Erzincan için, doğu için önemli bir fabrika- elli yıl garantili, dekoratif ve istenen her renkte kiremit üretilebiliyor. Bu malzemelerin üretimini ve satışını yapan bir şirket DOĞUSAN.

Şimdi, bu şirket kurulalı çok yıl geçti ama iki sene önce bu, KİT Komisyonunun devreye girmesiyle, gerçekten, Özelleştirme İdaresi Başkanlığımızın, yöneticilerimizin, Sayıştayın da gayretiyle ilk defa 2021 yılında kâra geçti. Onun için bu... Ben "Özelleştirmeye acele etmeyin." dedikçe özelleştirme karşıtı gibi görünmem de... Onun gibi görünmekte çok istemiyorum ama gerçekten özelleştirmeden önce, bu fabrikayı güzelleştirmek istiyoruz; onun için de bu öneri -yani 2'nci öneri- "Satışları artıralım." önerisi de çok önemli. Neden bunu yapmak istiyoruz? Çatı iki malzemeden zaten kaplanıyor; ya sactan ya kiremitten. Kiremit, madeni ülkemizde olan, perlitten oluşan bir madde; hâlbuki sac kaplama ithal ettiğimiz ve bugünlerde çaba gösterdiğimiz, cari açığı da azaltan bir malzeme; onun için, bu fabrikanın yaşaması lazım, gelişmesi lazım, güzelleşmesi lazım diye düşünüyoruz.

Bu vesileyle burada, fabrikanın gelişmesinde katkıda bulunan siz Değerli Komisyon Başkanım, değerli Komisyon önünde tekrar teşekkür ediyorum. Peki, ne oldu? Burada kararı aldık, hakikaten Özelleştirme Başkanımız da o zaman şirketin Başkanı idi; Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri, hepimiz Türkiye'de bu kiremitin satışı daha çok çoğalsın, daha çok kaplansın diye kamu idarelerine ziyaretlere gittik. Orada TOKİ, işte, kamu inşaatları yapan diğer kurumlar, hepsi de bu yorumlarla hakikaten kiremitin hem daha ekonomik hem iyi olduğunu anladılar ve genelde çatıları bu kiremitle kaplamaya başladık. Konu şuydu: Zaten sac paslanıyor -işte, rüzgârdan- ya da işte paslandığı için, sağlığa zararlı olduğu için de kiremitin daha iyi olduğu raporları çıktı. Daha sonra bu incelemelerde şunu gördük: Çatı kaplamaları, daha çok çatıcılar, ne derse müteahhitler de onu yaptıkları için kiremit biraz daha... Yani sac daha kolay kaplandığı için o yöne eğilimi vardı. Bundan sonra, bu tavsiyelerden sonra, görüşmelerden sonra hakikaten perlitten yapılan bu kiremitin daha iyi olduğu anlaşıldı. Daha sonra, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesiyle bir çalışma yaptık, o çalışmanın sonucunda yapılan raporlarda da hakikaten çatı kaplamalarının bütün ülkemizde ve diğer şehirlerde de kiremitle olmasının daha avantajlı olacağı raporu çıktı. Bununla bizim hedefimiz, belediyelerde tavsiye kararı aldırarak hakikaten bütün çatıların kiremitle yapılmasını uygun hâle getirebilir miyiz diye çalıştık ama orada bir sıkıntımız çıktı, sıkıntımız şu: Evet, Sayıştay sürekli "Artırın. Hadi, pazarlayın, yapın, çalışın." diyor ama bu sefer, çatı kaplama çok olunca müteahhitler sıraya girdi, bazı bayiliklerde sıkıntılar oldu, yetiştiremedi, o zaman da eleman alma ihtiyacı doğdu; burada da eleman almayla ilgili sıkıntılar olduğunu söylediler. Ben şimdi Özelleştirme İdaresi Başkanımız da buradayken, yönetim de siz de buradayken söylemek istiyorum; Erzincan adına, ülkem adına, çatılar adına buraya biraz eleman alıp bu fabrikayı geliştirmemiz lazım. Niye özelleştirme ile geliştirmeyi bu kadar çok karşılaştırıyorum? Şunun için: Eğer kamuda olursa biz, bu çatı kaplamalarının daha sağlıklı kiremitle yapılacağını çok daha kolay anlatıyoruz; özel olursa sanki bir fabrikanın gelişmesi için çalışıyor gibi görünmemek için kamu olsun istiyoruz. Sonra çatılar bütün Türkiye'de de... Belki ihracat da var, ihraç da ediliyor bu. Hakikaten doğu için çok önemli yani özel sektöre destek vermek bu kadar kolay olsa diyeceğim ki özelleştirelim ama kamudayken bu sektörü geliştirmemiz lazım, doğuya da Erzincan'a da çok önemli bir sektör; onun için tekrar, hem KİT Komisyonundan hem yönetimden destek istiyoruz. Eleman alıp bu fabrikanın kapasitesini geliştirmemiz lazım. Yani bir hayal kuralım, hem Türkiye'de hem dünyada perlit çatı kaplaması gelişse ihracatta müthiş bir sanayi kuruluşu olabilir gibi görünüyor; onun için destek bekliyoruz.

Diğer taraftan bir konu vardı, bu satın almaların ihale yönetmeliğine uygun yani Kamu İhale Kurumuyla yapılmasıyla ilgili. Burada yanlış anlaşılmasın, yeni arkadaşlar ihale yapıyorlar ama kendi satın alma yönetmeliklerine göre yapıyorlar; yoksa ihalesiz bir şey aldıkları yok, bir yanlış anlama olmasın. Sayıştayın önerdiği "Siz kendi satın alma yönetmeliğine göre değil de Kamu İhale Kanunu'nun yönetmeliğine göre alımlarınızı yapın." diye, ona da arkadaşlar çalışıyor, inşallah başarılar, bir sıkıntı olmadığını söylemek istiyorum yani yine ihaleyle yapılıyor.

Evet, desteğinize çok teşekkür ediyorum. İnşallah -Özelleştirme İdaresi Başkanımız da burada- gerçekten bu eleman sıkıntısını gidermemiz lazım. O da şöyle: Yani KİT komisyonu üyeleri, Başkanım, sizin de hakikaten desteğinizi bekliyoruz. Şöyle: Hizmet alamıyorlar. Hizmet alımı olunca... Üretimde çalışanların işte kaza yapması, ana işi yapması dolayısıyla hizmet alamıyorlar, eleman da almakta zorlandıkları için ne üretirlerse onu satmaya çalışıyorlar. Bir şey üretemedikleri için, çok fazla bir şey de satamıyorlar; böylece kısır döngü içine giriyoruz, bunu çözmemiz lazım.

Çok teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.

Sağ olun.