| Komisyon Adı | : | (10 / 1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Erol Kaya'nın, Komisyonun bugünkü gündemi ile yaşlılık ve yaşlılarla ilgili bazı değerlendirmelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
BAŞKAN EROL KAYA - Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonumuzun bugünkü toplantısına başlıyoruz inşallah. Hayırlı ve uğurlu olmasını Rabb'imden temenni ediyorum.
Öncelikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın sunumunu dinleyerek başlayacağız, arkasından Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü değerli hocamız Emine Özmete Hocamızın sunumunu dinleyeceğiz.
Kıymetli arkadaşlar, müsaadeniz olursa geçen toplantıyı seçimle yapmıştık ve biraz apar topar yapmıştık. Bir iki değerlendirmemi sizlerle paylaşmak isterim.
Yaşlıların sorunlarıyla ilgili somut konulara geçmeden önce, yaşlılık ve yaşlılarla ilgili birkaç değerlendirmeyi ifade etmek, paylaşmak istiyorum. Yaşlılarla ilgili en temel dayanağımız değerlerimizdir. Tüm semavi dinlerde ve kadim kültürlerde yaşlılara büyük saygı ve hürmet vardır ve ifade edilir. Kur'an-ı Kerim'de bizlere "Onlardan biri ya da ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişirse sakın onlara öf bile deme, onları azarlama; onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle." diye Cenab-ı Hakk'ın emrüfermanı bulunuyor. Yine, Hazreti Peygamber "Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını bilmeyen bizden değildir." buyurmaktadır. Ünlü Filozof Platon ise yaşlılığı erdem olarak görmektedir.
Dünyanın yaşlılıkla ilgili fotoğrafına baktığımızda dünya nüfusunun hızla yaşlandığını görmekteyiz. Bunda yaşam kalitesinin artmasının, sağlık hizmetlerinde yaşanan bilimsel gelişmelerin, ülkelerin sağlığa ayırdığı bütçelerin artmasının, sosyal güvenlik sistemlerinin gelişmesinin etkili olduğunu görmekteyiz. Öte yandan, dünyada ve ülkemizde doğurganlık ve ölüm oranı hızla azalmaktadır. Bir başka ifadeyle ve özet bir cümleyle, hem Türkiye hem dünya hızla yaşlanmaktadır.
2021 yılı dünya genelinde 65 yaş üstünde 764 milyon insanın var olduğunu bilmekteyiz. Bunun 2050 yılında 1,5 milyara ulaşacağı ifade edilmektedir. Türkiye'de ise 65 yaş üstü nüfus artışı oranına baktığımızda, 1935 yılında yüzde 3,9 olan 65 yaş üstü nüfusumuzun oranı 2021 yılı itibarıyla yüzde 9,5'u bulmuştur. Bir başka ifadeyle, 65 yaşını aşmış 8 milyon insanımız vardır. Özellikle altını çizmek istiyorum: Yaşlılıkla ilgili tanıma göre, maalesef, 65 yaş üzeri herkes yaşlı kabul ediliyor; ben, yaş ve yaşlılığın ayrılması gerektiğini ifade etmek isterim. Bu oranın, 2080 yılında yüzde 25'i aşacağı tahmin edilmektedir.
Yine, maalesef, 65 yaş üstü 1,5 milyon vatandaşımız tek başına yaşamaktadır; dostlarından, akrabalarından, çocuklarından ayrı olarak hayatını tamamlamaya çalışmaktadır. 8 milyon vatandaşımızın sorunlarını dikkate alırsak, üzerinde durulması gereken konularla ilgili kamu, özel sektör, STK gibi kurum ve kuruluşların faaliyetlerini dinleyip imkânlar ölçüsünde mahallinde görüşülmesini ve incelenmesini gerçekleştireceğiz.
Kıymetli arkadaşlar, Türkiye olarak avantajlarımıza baktığımızda, ülkemizin değerleriyle ve asırları aşan hizmetleriyle kurum ve kuruluşlarının olması en büyük avantajımızdır. Yine, 2019 yılında gerçekleştirilen Yaşlılık Şûrası önemli bir rehberimiz ve yol kaynağımızdır. 2030 Sağlıklı Yaşlanma Eylem Planı ve Programı önemli avantajlarımız arasında bulunmaktadır. Tecrübe olarak, gerek huzurevleri gerek yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri, yaşlı yaşamevleri, evde bakım hizmetleri, gündüz bakımevleri ve evde sağlık hizmetleri gibi önemli tecrübelerimiz bulunmaktadır. Uygulamalı olarak, Covid-19 sürecinde yaşlılarımıza yönelik sağlık ve koruyucu sağlık hizmetleri memleketimizin yüz akı oldu. Özellikle, Türkiye ve dünya örneklerine baktığımızda, ülkemizin ve uygulamalarının hepimizi gururlandırdığını ifade edeyim. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sağlık ve Aile Bakanımıza ve tüm sağlık çalışanlarımıza özellikle Covid süreciyle ilgili hassaten teşekkürümüzü ifade etmek isteriz.
Üzerinde durulması gereken ve çalışılması gereken hususlarla ilgili; yaşlıların eğitim durumlarında iyileşme var iken iş gücüne katılım oranları düşmektedir. Kriz anlarında -özellikle deprem, sel, pandemi gibi- yaşlılarımızın daha çok risk altında olduğunu görmekteyiz. Kocaeli depreminde 18.300 insanımızı kaybettik; bunların yaş tabloları -ben istedim- maalesef, yaşlılarımızın daha fazla risk altında olduklarını ve kaybettiklerimizi bize gösterdi. Bunu ifade etmemiz de fayda var.
Nesiller arası tecrübe aktarımında ciddi bir kayıp yaşamaktayız. Şehir planlamalarında engelli bireylerimize yönelik oluşan hassasiyetin, maalesef, yaşlılara yönelik yeterince oluşmadığını ifade etmekte fayda var. Yaşlıların toplumsal hayatına katılımı, yaşlı haklarıyla ilgili yasalar, yaşlılık ekonomisine yönelik çalışmalar, yaşlı dostu kentler gibi konular önem arz etmektedir ve üzerinde durmamız gereken hususlardır.
Sonuç olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilk defa yaşlıların sorunları hakkında kapsamlı bir araştırma imkânı doğmuştur. Bugüne kadar yapılan hukuki düzenlemeleri, hizmet sunma biçimlerini, hizmet alanlarını, destek personel ihtiyacını ve bunun gibi ülkemizin tecrübelerini ve dünya örneklerini inceleyip bir yol haritası çıkaracağız inşallah.
Tekrar, çalışmalarımızın Komisyonumuza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.