LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Ben Kurumla ilgili konuştum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, konuşmuştunuz, ilave söz istediniz herhâlde.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - İlave söz, Kurumla ilgili değil, Sayın Milletvekilinin benimle ilgili yapmış olduğu bir değerlendirme var, onunla ilgili birkaç hususu dile getirmek istiyorum.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ben sizin değerlendirmenizi değerlendirdim.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Aslında ben sizin değerlendirmenize gerek duymayan bir açıklama yapmıştım. Siz neden çıktınız, ertesi gün Genel Kurulda bir konuşma yaptınız ve bana atıfta bulundunuz? Ben onu anlamış değilim. Geçen, Türkiye Petrollerinin toplantısında da zaten bunu ben dile getirdim.

Hemen çok özet geçmek istiyorum. Sanayi Bakanlığının, Sanayi Komisyonundan Meclis Genel Kuruluna gelen bir kanun teklifi vardı. Ben bu kanun teklifiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına Genel Kurulda bir konuşma yaptım. Kanun teklifiyle ilgili bir değerlendirme yaptıktan sonra da özellikle Türkiye'nin derin denizlerde yapmış olduğu sondaj faaliyetleriyle ilgili muhalefetin yapmış olduğu haksız eleştirilere bir cevap vermek istedim. Mesela bir İYİ Parti milletvekili Fatih Sondaj Gemisi'yle ilgili "hurda" demişti, çıktım ona cevap verdim. Yine Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili "Türkiye denizlerde yayılmacı politika izliyor." diye bir ifade kullanmıştı, çıktım ona cevap verdim. Yine muhalefetin genelde ifade ettiği bir cümle vardı "Aslında Türkiye doğal gaz falan bulmadı, seçim üzeri Cumhurbaşkanı milleti oyalıyor." Bununla ilgili de değerlendirmemi yaparken şunu söyledim: Arkadaşlar, Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke, ülkemiz sadece geçen yıl 55 milyar dolar bir bütçe ayırmış, dolayısıyla Türkiye'yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak bu doğal gaz arama faaliyetlerine hepimizin hep beraber destek vermesi lazım. Bakın, siz "Sakarya gaz sahasında doğal gaz bulunmadı." dediğiniz zaman -işte BOTAŞ Genel Müdürümüz de burada- BOTAŞ, uluslararası firmalarla doğal gaz anlaşması yaparken sizin bu cümleniz BOTAŞ Genel Müdürünün önüne çıkıyor. Yani siz "Sakarya gaz sahasında doğal gaz bulduk." diyorsunuz ama Türkiye'de içeride muhalefet veya siyasi partiler de "Hayır, kardeşim, bir doğal gaz falan bulunmadı." gibisinden ifade ediyor. BOTAŞ, aslında o gaz sahasında bulunan doğal gazı, daha çıkarılmayan doğal gazı bir pazarlık konusu yapıp kontratlarda Türkiye lehine bir miktar belki bir indirim yapabilir miyim diye bir politika izlerken içeride sizin bu tutumunuzdan dolayı, BOTAŞ, elindeki bu argümanı çok iyi kullanamıyor. Sonra şunu ifade ettim: Ya, arkadaşlar, Allah rızası için nasıl doğal gaz bulunmadı ya? Sismik gemiler gitti, önce hidrokarbon yatağının yerini tespit etti daha sonra sondaj gemisi gitti, o sismik gemilerin tespit ettiği yere dikey sondaj yapıp o hidrokarbon kaynağa ulaştı. Daha sonra bu bulunan rezervdeki doğal gaz çeşitli testlere tabi tutuldu hatta ve hatta sondaj gemisinin üzerinde de temsili bir yakma töreni yapıldı. Yani bunların hepsi yalan mı? Hepimizin gözü önünde cereyan eden olaylar ve hâlâ bunları görüp siz çıkıp da nasıl "Doğal gaz bulunmadı." dersiniz? Bir şey daha söyleyeceğim dedim. Ya beyler, doğal gaz bulunmadıysa eğer bu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı 1,9 milyar dolara Amerikalı bir şirketle 175 kilometrelik boru hattı döşemesi sözleşmesi imzaladı, Genel Kurulda söyledim. Yani eğer bu bulunmayan doğal gaz... Bu doğal gaz bulunmadıysa -Türkiye Petrolleri kendi resmî sayfasında yayınladı bunu- böyle bir sözleşmeyi "Schlumberge" diye bir firmayla nasıl imzalarsın? dedim, konuyu kapattım, geldim oturdum. Ondan sonra Sayın Gaydalı, yanlış hatırlamıyorsam, ertesi gün, benim yapmış olduğum bu konuşmaya bir atıf yaparak -konuya da nasıl girdi, onu da bilmiyorum- "Gördünüz mü Amerikalı bir şirkete 1,9 milyar dolarlık ihale vermişiz?" Aman Allahım!

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Bu yanlış, öyle söylemedim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gaydalı, şimdi Kaşıkçı sözünü bitirsin.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Ben de size o gün cevap veremedim, daha sonra -Türkiye Büyük Millet Meclisinin hem komisyonlar hem Genel Kurul tutanakları aynı zamanda tarihî bir özellik taşıyor- tarihe geçmesi açısından şunu dedim: Ya, bu kapalı kapılar ardında 1,9 milyar dolarlık bir ihale, bir pazarlık yapılmadı. Ben, bunu Türkiye Petrollerinin sayfasından öğrendim, resmî internet sayfasından böyle bir çalışma yapıldığını, böyle bir sözleşme imzalandığını öğrendim. Sayın Gaydalı'ya da hayret ediyorum yani benim bu ifademi alıp da sanki ben Amerika Birleşik Devletleri'ne 1,9 milyar dolarlık bir iş verilmesinin keyfini yaşamışım gibi... Böyle bir şey yok, biz boru hatlarıyla ilgili Türkiye Petrollerinde... Siz muhtemelen bu Komisyona daha sonradan geldiniz, ilk başlarda var mıydınız bilmiyorum ama...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Yoktum.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Yoktunuz.

Burada Türkiye Petrollerinin ilk Üst Komisyon toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Deniz Bey'le beraber biz burada "Kardeşim, bu boruları niye bu kadar dışarıdan ithal ediyoruz? Türkiye'de bunu üretecek firmamız yok mu? Siz Türkiye Petrolleri Genel Müdürü olarak Türkiye'de çelik sektöründeki bu firma sahipleriyle oturun, onlara bir vizyon koyun ortaya ve bu çelik için biz her yıl milyarlarca dolar yurt dışına para ödüyoruz, bunu içeride ödeyelim." dedik. İşte, bugün yine Sayın Genel Müdürüme "Sayın Genel Müdürüm, bizim bu firmalarımız bu derin denizlerde bu boru döşeme işini beceremiyor, yapamıyor, böyle bir teknik özellikleri yok, lütfen siz bunlara bir vizyon yükleyin." Tarzında konuşmalar yapan... Amerika Birleşik Devletleri'nin canı cehenneme. Böyle bir firmanın iş almasından ben niye memnun olayım? Ben tamamen bu ülkenin menfaatlerini düşünen bir adamım ve her bulunduğum ortamda da aman bu iş yerlileşsin, aman bu iş millîleşsin derdinde olan bir adamım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Toparlayalım Sayın Kaşıkçı.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Konuşmamı siz aldınız, çok farklı bir yere götürdünüz. Ve şunu söyledim: "Bugün, Sayın Gaydalı, 1,9 milyar dolarlık ihalenin yurt dışında bir firmaya verildiğini söylüyor. İnşallah yarın bunu bir Türk firmamız yaptığı zaman da çıkıp 'Vay efendim, 5'li çete!' 'Vay efendim, Hükûmetin müteahhitleri!' deyip bu sefer de bu taraftan bunlara kara çalmaz." deyip sözümü bitirdim. Ben sizin mesleki olarak durumunuzu biliyorum, hiç sizinle polemiğe girecek bir durumda da değilim, bu konuları bunun için de açmadım ama Genel Kurulda siz benim yapmış olduğum konuşmanın üzerine, benim tamamen "Arkadaşlar, biz bu doğal gazı bulduk." deyip ve bunu sağlam bir zemine oturtmak için de o gün o, Türkiye Petrollerinin o şirketle yapmış olduğu sözleşmeyi çıktım orada okudum. Siz tabii, bu olayı aldınız, bence hiç mesleki tecrübenize de yakışmayan bir tutumla çünkü benim söylediğim yönün tamamen çok aksi bir tarafına götürüp olayı farklı bir boyuta taşıdınız.