ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli üyeler, bize epey bir böyle küçük küçük, tatlı tatlı atıflar oldu. Hani, bunu bir miktar keyifli bulmakla birlikte ve gerçekten aslında "Mecliste neden gençler olmalı?" sorusuna esaslı bir cevap oluşturuyor mahiyette bir iletişim dili geliştirmek adına bunu açıkçası bir miktar kıymetli bulmakla birlikte, bir yandan da "Genç arkadaşlarımız bir şekilde seçilmişler, buradalar." sözünden hareketle bize bir cevap hakkı doğduğunu ben açıkçası düşündüm.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben demedim.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Siz demediniz, başkaları dediler.

O noktada, biz bir şekilde, evet, hepimiz nasıl listelere girdiysek gençler de o şekilde listelere girdiler ve Cumhurbaşkanımızın gerçekten gençlere dönük ciddi anlamda ön açmasının bir neticesi olarak -aslında uluslararası parlamentolarda 45 yaş altı "genç" kabul ediliyor- bizim de AK PARTİ'de bir hayli genç arkadaşımız var. 30 yaş altında da 5 arkadaş olarak biz seçilmiş olduk.

Şimdi "Ben neden buradayım?" sorusunu sorduğumda, bir şekilde seçilip geldik, evet, bir şekilde listelere konduk ama hepimiz kişisel hikâyelerimize atıf yaptık, hepimizin bir hikâyesi var; ben de kişisel hikâyeme baktığımda şunu hatırlıyorum: "Bir Cumhurbaşkanının başörtülü eşi olsun mu, olmasın mı?" tartışmalarının odağında, ben lise 1'deydim, daha yeni örtünmeye karar verdim, vereceğim ve bu noktada da bu tartışmalar esnasında şunlar tartışılıyor: "Türkiye, İran mı olacak, Malezya mı olacak?" Buna ilişkin çok ciddi anlamda manipülatif açıklamalar yapılıyor. "Biz Kaç Kişiyiz" mitingleri toplanıyor ve buradaki...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Cumhuriyet mitingleri. "Biz Kaç Kişiyiz" benim oluşturduğum hareket.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Tamam. Yani ismi artık önemli değil ama benim arkadaşlarım Google Maps'ten...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben sizi...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Hangi konu olsa size geliyor Tuncay Bey.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Benim o zamanlar Google...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben tarihin her yerinde varım, 4-5 hayat yaşadım.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Ama şu an buradaysak sizin de katkınız büyük, onu da söylemiş olayım çünkü şöyle bir durum var: Hakikaten bizim oradaki açıkçası manipülatif durumlarla "Türkiye şu mu olacak, bu mu olacak?" denildiğinde bizim dediğimiz tek bir şey vardı -ben belki bir lise 1 öğrencisiydim ama- "Türkiye, Türkiye olarak kalacak. Türkiye'nin kendi örneği vardır." demiş idik. Bu noktada, açıkçası o zaman, siyasal bilincimizi pekiştirmek adına önemli bir merhale katetmiştik kendi adımıza ve açıkçası, o dönemde gerçekten dezenformasyonun ne kadar tehlikeli olduğunu belki bizzat kendi hayatımda da müşahede etmiştim. Dolayısıyla, her birimiz, evet, seçilip geliyoruz ama gençler de buraya, haybeye "Hadi burada bulunsunlar." diye seçilip konulmuş değil.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben söylemedim.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Siz değil, başkaları söyledi.

O yüzden, bence buna ilişkin olarak da ufak bir cevap vermek gerekiyordu. Mesela, Millî Eğitim Komisyonunda Barış İçin Akademisyenlere dönük bir bahis geçtiğinde, ben oradaki o yapılan açıklamanın bizim devletimize ilişkin, devletimizin operasyonlarına dönük ne kadar kabul edilemez olduğuna ilişkin fikrimi beyan ettiğimde, bir CHP vekili çıkıp demişti ki: "Gençsin, neden böyle düşünüyorsun?" Gençlere nasıl düşünüp düşünmediklerine ilişkin hâlâ istikamet gösterme refleksleri görüyorken, bizler burada gençlerin bulunmasının aslında ne kadar daha değerli ve önemli olduğunu sürekli olarak fark ediyoruz.

Böyle küçük bir şerh düşmek istedim. Kanun teklifine ilişkin zaten teklif maddelerinde kanaatlerimizi bire bir açıklıyor olacağız.

Teşekkür ediyorum.