DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Bu konuşmaların sonucu odur. Doğru dürüst, akılcı bir karşılıklı tartışma yapmak yerine, "İşte biz çoğunluktayız, istediğimizi yaparız." mantığını kibarca söylemek doğru bir şey değil. Bu, başta sizi ezer, Başkanlık Divanını ezer; sonra da içinde bulunduğunuz konumla ilişkinizin son derece tehlikeli bir noktada olduğunu gösterir.

Doğru, lojik bir tartışma yapıyoruz; 30 tane önerge verilmiş, 6 tanesini belirleyeceğiz ve hepsini görmeden bunu belirlemek mümkün değil. Biz buradakileri belirlersek diğerleri ne olacak? Burada yaptığımız bir iş de keyfî bir iş değildir, bireysel bir iş değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin İnsan Hakları Komisyonu yasayla kurulmuş ve herkesin bizden bir şey beklediği bir komisyondur. O nedenle çok dikkatli olmalıyız, sözlerimizin nereye gideceğini bilerek konuşmalıyız burada. Basının önünde var yok hiç önemli değil ama tutanaklara geçiyor, tarihe geçecektir. O nedenle, ben, birbirimizi baştan bu kadar çok kırmadan karşımızdakine saygı göstererek, asgari saygıyı göstererek bu toplantıyı devam ettirelim ya da dilerseniz o on dakikalık arayı hemen verin, biz de görelim başlıkları, birlikte tartışarak hangi konuları belirleyeceksek bu konuyu bitirelim ve asli görevimize geçelim diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.