KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkanım, size bir defa teşekkür ediyorum. İkinci olarak değerli arkadaşlara, aynı zamanda yönetim anlayışınıza da teşekkür ediyorum.

Doğrusunu söylemek gerekirse maddelerin tümü üzerinde değerlendirme yapan değerli milletvekili arkadaşlarımızın değerlendirmeleri üzerine notlarımı almıştım, maddeler üzerindeki itirazlarıyla ilgili de detaylı notlarım vardı ama vakit bir hayli geç oldu. Bir de Sayın Bakanımız da gerekli açıklamalarda bulundular.

Ben şunu da özellikle söylemek isterim: Burada müsilajla ilgili komisyonda beraber olduğumuz Sibel Hanım var, Milletvekilimiz Eyüp Bey var, Sayın Rıdvan Turan Bey var; çok büyük emek verdik ve orada hep şunu söyledik, hatta raporumuzun sonunda şöyle bir temennimiz vardı: "Bu çalışmalar neticesinde oluşturulmuş raporların Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ve/veya yetkililerin müsilaj sorununu çözmede inşallah onlara bir yol haritası olur." diye de notumuz vardı. Görünen o ki daha müsilajın çalışmaları yeni bitti, daha bir ay olmadı raporu Meclis Genel Kuruluna sunmamız; hemen arkasından konunun çözümüyle ilgili maddeler geldi. Şimdi, arkadaşlarımıza tamamen katılıyoruz.

Biz, bu müsilajla ilgili, Sayın Başkanım, müsilajın çözümüne yönelik ilgili stratejiyi belirlerken tabii ki bizim iktidarımız döneminde yapılmış çok güzel KÖİ projeleri var -yani kamu-özel iş birliği yatırımları falan var- ama bunun KÖİ projeleriyle karıştırılmaması için azami hassasiyet gösterdik yani garantili bir proje olsun istemedik. Dolayısıyla da işin ruhunda şu var: Yerel yönetimleri önceliyoruz biz. Ben on beş yıl belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak, bir milletvekili olarak yerel yönetimleri yok sayarak... Aslında öncelikli görev yerel yönetimlerin. Siz nasıl katı atıkları, evsel atıkları, çöpleri toplamak zorundaysanız; tüm belediyelere sesleniyorum buradan, çöpü bırakmıyorsunuz madem, o zaman çöpten daha tehlikeli olan, bizim geleceğimizi karartacak olan atık suyu nasıl bırakırsınız denize? Nasıl gerekli arıtmayı yapmadan... Temel hedefimiz, nereden geliyorsa suyu orada değerlendirmek şüphesiz. Alıcı ortam olarak asla Marmara'nın kullanılmaması gerektiği konusunda sizin...

MURAT BAKAN (İzmir) - Onu bize değil, deşarj kararını verenlere söylemek lazım, Veysel Eroğlu'na söyleyin siz bunu.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Bakan, şunu söyleyeyim: Yüzde 100 katılıyorum size ancak şu anda 7 milyon metreküpün üzerinde Marmara'ya basılan atık su var ve bunun 5 milyon 800 bin metreküpü İstanbul kaynaklı. Şimdi, siz 5 milyon 800 bin metreküp suyu ne yapacaksınız bugünden yarına? Kestik Marmara'yı, o suyu ne yapacaksınız? Üstelik de İstanbul'dan kaynaklı atık suyun yüzde 29'u ileri biyolojik arıtmadan geçiriliyor; yüzde 71'i -vahşi depolama diyoruz ya- vahşi bir şekilde Marmara'ya veriliyor.

İşin ütopyasını, rüyasını görmek güzel bir şey, onu hayata geçirmenin de çok önemli adımları var, aslında şu anda üzerinde durduğumuz bu kanun maddeleri bence idealin öncüleridir. Yani siz bunları yapmadan ideale ulaşamazsınız, o açıdan çok değerli buluyorum Sayın Başkanım. Kısa sürede bu raporun hazırlanması, bu kanunun bir taraftan hazırlanıp bürokrasinin ve siyasetçilerin desteğiyle bu hâle gelmesi -tekrar söylüyorum- Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti. Çünkü müsilaj oluşurken -Müsilaj Komisyonunda Başkanlığımız süresince yaptığımız görüşmelerde de değindik- buna hemen müdahale edilmesi gerektiği bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla oldu. Bir taraftan müsilajın fiziksel temizlenmesi yapılırken öbür taraftan müsilaja neden olan temel etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili hayati çalışmalar yapıldı. Ben bugünkü bu toplantının o hayati çalışmaların neticesi olduğunu düşünüyorum.

Emeği geçen tüm arkadaşlara, başta size, sizin şahsınızda tüm arkadaşlara, Değerli Bakanımıza ve bürokratlarımıza teşekkür ediyorum, sağ olun var olun.