KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, EÜAŞ'ın Sayın Genel Müdürü, yönetim kurulu üyeleri ve değerli bürokratları, Sayıştayımızın çok değerli temsilcileri; hepiniz hoş geldiniz.

Bu toplantı, gerçekten çok önemli bir toplantı. Ben öncelikle dünde kalmamamız gerektiğine inanıyorum. Dün, biz, Sayın Aykut Erdoğdu'dan çok faydalanamadık ama bugün biraz faydalandık. Eminim, önümüzdeki günlerde daha fazla faydalanacağız. Demek ki üslup çok önemli, buna da dikkat etmemiz lazım.

Tabii, KİT'lerde tespit edilen bir şey varsa bunu her milletvekilinin ihbar etmesi, yargıya taşıması, KİT Komisyonunun bunu taşıması bunu hepimiz biliyoruz. Yani bunu Adalet Bakanlığı Müsteşarının yazmasına gerek yok. Buradaki arkadaşlarımızın hepsi bunu biliyor. Ben de eski bir mülkiye müfettişi olarak da bunları gayet iyi biliyorum. Bunları söylemeye gerek yok. Tekrar ediyorum biz burada olmayalım, inşallah gerçek gündemimize dönelim diye düşünüyorum.

TAMER DAĞLI (Adana) - İtiraz ettiğimiz nokta farklıydı.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Evet. Onu da kısaca ben açıklayayım şöyle oldu: Yani bizim itiraz ettiğimiz "Biz yargılayacağız." havası girdi, hatta Atila Bey "Belki Adalet Bakanı olur, yargılar." falan dedi, ona gerek yok, artık orada olmayalım. Bizim itiraz ettiğimiz konu buydu ama dün artık dünde kalsın. Ben önümüzdeki günlerde, gerçekten dün de söyledim Deniz Bey'den çok faydalanıyorum yani. Bazen kızarım ama faydalanıyorum. Mesela, en ağır şeyi bugün -burada yok galiba- Bedri Bey yapar ama gerçekten ondan da faydalanıyoruz. Biraz böyle çalışalım diye düşünüyorum.

Arkadaşlar, bizim, Türkiye'mizin çok önemli iki sorunu vardı yani 2000'li yıllarda devraldığı: Biri terör, birisi enerji. AK PARTİ'nin ve Cumhurbaşkanımızın şöyle bir özelliği var: Sorunların üzerine gider, sorunları ertelemez, korkmadan üzerine gider. Terörün üzerine gittik, savunma sanayisinde geldiğimiz aşamayla yani teknolojide geldiğimiz aşamayla. Güçlü ülkeler, savunma sanayisinde belli düzeye gelmiş ülkelerdir. Zaten Birleşmiş Milletler Milli Güvenlik Konseyinde bu savunma sanayisinde belli noktaya, daha doğrusu teknolojide belli bir noktaya gelen ülkeler oluyor. Biz, bu sayede terörü aşağı yukarı bitirdik. Sadece ülke dışında bazı unsurlar kaldı. Onların da gereğini yapacağız.

İkinci konumuz enerji yani -bizim 55 milyar dolar gibi, öbürü de, terör de 55-100 milyar dolar gibiydi- onun üzerine gitmemiz gerekiyordu, gerçekten de onun üzerine gittik. Bakınız, 2016'ya kadar bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz "mavi vatan" diye bir kavramı duymadı. Mavi vatan ne demek? Denizlerdeki haklarımıza sahip çıkmak demek. Ha, Türkiye denizlerdeki haklarına sahip çıktığı için "mavi vatan" kavramı, gerçeği ortaya çıktı. Ve ne yaptık; sondaj gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi önce kiraladık, sonra satın aldık, şimdi yapmaya çalışıyoruz ve Allah'a şükürler olsun bu doğal gazı da keşfettik yani bunlar gelinen önemli noktalardır.

Akkuyu Nükleer Santrali bir kere çok önemli, ben 1990'da Iğdır'da kaymakamdım, Erivan'a geçiyorduk protokol gereği, orada nükleer santral vardı, "Ya, bizde niye yok?" derdik. Otuz yıl sonra biz başlayabildik, çok geç kaldık. Avusturya'da bile kaç tane nükleer santral var. Bu, Ruslara olmayabilir, Fransa'ya olabilirdi ama onlar da hep nükleer santrale karşı çıktılar yani yaptırmak istemediler. Demek ki bir zorluk yaşandı, bunu arkadaşlarımız daha iyi bilir ama ne yapmamız lazımdı, başlamamız gerekiyordu.

Deniz Bey savunma güvenliğine takıldı; benim evim Mustafa Kemal'de, önceden Akkuyu'nun Genel Müdürlüğü oradaydı, orayı ziyaret ettim, o zamandan beri bu savunma güvenliği gündemdeydi, belli bir mesafe alındığını düşünüyorum. Gerçekten, Lütfi Bey de gezdi orayı, iyi olduğunu düşünüyorum.

Biz Türkiye olarak şöyle yapıyoruz: Birinci köprüyü galiba Japonlar yaptı, ikinci köprüyü kim yaptı tam bilmiyorum ama üçüncü köprüyü kendimiz yaptık, diğerlerini kendimiz yaptık, İstanbul Havalimanı'nı kendimiz yaptık. İnşallah bundan sonra nükleer santrallerimizi de kendimiz yapacağız, biz artık nükleer teknolojiye sahip bir ülke hâline geliyoruz değil mi Sayın Genel Müdürüm, artık biz ona doğru gidiyoruz. EÜAŞ da bu konuda gerçekten çok önemli görevler yapıyor, tebrik ediyorum, arkadaşlarımız belli bir mesafe aldılar ve çalışmamıza hep beraber devam edeceğiz.

Ben sözü daha fazla uzatmayayım, bizim hep bir ve beraber olmamız lazım, Türkiye teknolojide güçlüyse güçlü bir ülke hâline gelir ve eğer teknolojide güçlüysek birlik beraberliğimizi de sağlarız ülkemizde. Allah'a şükürler olsun huzur var şu anda, bu huzur ortamının devamı önemli, ufak tefek terör unsurları var, bunların çok önemi de yok ama en önemli açığı, 55 milyar dolar gibi enerji harcamamızı azaltmamız lazım ve bu konu ertelenmez, bu konu üzerine gidilmesi gereken bir konudur ve biz de bunu yapıyoruz.

Ben arkadaşlarımıza başarılarından dolayı teşekkür ediyorum, katkı veren arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum, sağ olun.