ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, biraz önce Sayın Sertel'i de dinledim tabii. Birincisi, bu Komisyonda -yani iktidar, muhalefet olsun- bu toplantılarda görüşülen bulgularla, önerilerle ilgili usulsüzlüğü hiç kimse, hiçbir arkadaşımız bugüne kadar savunmamıştır ve usulsüzlükle ilgili gereğinin yapılmasıyla ilgili her zaman bu KİT Komisyonu -hem alt komisyon hem de üst komisyon- bu görevini ifa etmiştir. Bunu da en yakın herhâlde, Sayın Sertel ve KİT Komisyonunun diğer muhalefet partisi üyesi arkadaşlarımız çok net bir şekilde görüyorlardır. Her Komisyon toplantısında aşikâr olan bir konu varsa onlardan önce bizim onun üzerine gittiğimize kendileri de zaman zaman şahit olmuştur. Onun için, birilerinin kirli çamaşırı varsa bunun yarına kalmasına gerek yok, şimdiden herkesin kirli çamaşırlarını yargıya... Varsa bir belgemiz, elimizde bir şey varsa hep birlikte buyurun, biz de sizinle beraber yargıya gidelim lütfen. Yani bu kurumları, kurumların yetkililerini veyahut da bu komisyonlara katılan arkadaşlarımızı böyle şey altında bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.

Bu, şeyle ilgili de diğer... Danışman arkadaşımız video çekiyordu, buradaki basına açık olan şeyse lütfen, TRT ve diğer basın mensupları da bütün kameralar o zaman burada, salonda olsun.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Olması lazım zaten.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Her türlü hareketi yapsın. Bu Komisyonun ve İç Tüzük'ün emrettiği bir şekilde davranılır ve buna göre bir karar alınır. Bunlar varsa diğer basın mensupları da olsun ama bir arkadaşımız, sizler, bizler bir konuşma yapacağımızda sosyal medyalarımızda bunu yayınlamak üzere kendi cep telefonlarımızla zaman zaman bunu yapıyoruz ama burada çok güzel olmayan bir görüntüyle keşke hiç olmasa birbirimize hiç bağırıp çağırmasak... Yani burada çok hoş olmayan bir görüntü veyahut da bu Parlamentoya, bu Parlamentoyu temsil eden, milleti temsil eden biz üyelere yakışmayan hareketler yani birbirimizi tehdit etmek, birbirimize bağırıp çağırmak çok da güzel bir şey değil, kimsenin de haz ettiği bir şey değildir. Ha, bu arada, diğer arkadaşlarımız, Tamer Vekilimiz ve diğer vekil arkadaşlarımız sanki kameraman, danışman arkadaşa saldırdılar da böyle bir şey oldu; oluşmadı. Ben buradaydım ve uzaktan da bütün şeyi gördüm, seyrettim yani fotoğraf makinesini çekiştirmeyle ilgili... Sonra da Deniz kardeşimiz, Kemal Bey, onlar geldi ve aynı şekilde o arkadaşımızın elinden aldılar. Yani, orada, eldeki bir sıyırma bilerek, bilinçli olarak sanki kavga edilmiş, darbedilmiş gibi bir söylem ve imaj bence çok doğru bir şey değildir.

Bundan sonraki süreçte inşallah bu tür şeyler yaşanmaz. Bu Komisyonun mehabetine uygun bir şekilde, hep birlikte çalışmalara devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum Başkanım.