SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sayın Başkan, kayıtlara geçmesi için söz aldım.

Saygılarımı sunuyorum herkese.

Şimdi, iki şeyi düzeltmek istiyorum: Biri, gerçekten Demiryollarında trenlerin sigortası vardır, yok değil. İki, bu sigorta, Demiryollarının cirosundan belirli bir miktar kesilerek o ciroda saklanır ve herhangi bir olumsuzlukta fon oluşturup sigorta edilir çünkü sigorta şirketleri bunu yapmak istemiyorlar. Niye istemiyorlar? İşte Deniz Bey'den dolayı istemiyorlar çünkü ikide bir de Demiryollarının altyapısı acaba...

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Ya, sataşmasan iyiydi yani şimdi söz hakkı doğdu.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yok, doğsun canım, doğsun; bu çok iyi bir konu yani uzun bir konu.

ATİLA SERTEL (İzmir) - İki tane büyük kaza oldu sizin zamanınızda Süleyman Bey.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Bir dakika, bir şey demiyorum. Neden? Çünkü işte "Demiryollarının altyapısı mı kötü, araçları mı kötü?" Öyle diyor ya. "Acaba şey mi yok, niye yapmıyorlar?" Böyle değil. Demiryollarının şu anda altyapısı da üstyapısı da gelişmiş ülkelerin hepsinden iyi, iddia ediyorum yani. Dolayısıyla da bu sözlerden dolayı sigorta şirketleri de "'Biliyorum.' diyen de öyle diyor, acaba bir şey mi var, gitmesek mi?" falan, primler yükseliyor ve yapmıyorlar. Hesap yapıyoruz, yaptık benim zamanımda da; şimdi de görüştüm, on yıllık geriye doğru bütün olumsuzlukları topluyorlar, sigorta şirketinin priminin onda 1'i kadar bir şey var yani sigorta şirketi kendini kurtarmak için ki 10 misli kadar prim doğuyor, onu da vermek istemiyor. Eğer iyi bir sigorta şirketi gelip geriye doğru on yıl, yirmi yıl neyse hesap edip o primle alırsa onlar da şey yaparlar.

OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Toparlayın lütfen, toparlayın.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Saygılar sunuyorum.

Sadece tutanağa girsin diye dedim.