KOMİSYON KONUŞMASI

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Sayın Başkan, çok değerli Bakan Yardımcılarımız, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının çok değerli temsilcileri ve teklif sahibi kardeşimiz, Komisyonun çok değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, ihracat konuşuyoruz, TİM'siz ihracat olmaz, Sevgili Başkanım siz de hoş geldiniz tekrar.

Çok şeyler konuşuldu, artık kanun teklifinin tümü üzerinde ben kifayetimüzakere olması ve maddelere geçilmesi tarafındayım ancak birkaç konuyu da dile getirmek istiyorum. Tabii, herkesin ortak amacı Türkiye'de çok daha fazla yatırım yapmak, üretim yapmak, istihdam yapmak, ihracat yapıp millî gelirimizi artırmak ve milletimizin sosyal refahını artırmak, bunu hiç kimse tartışmıyor ama yol, yöntem vesaire durumlarında biraz farklılık var, anlayışta farklılık var, hedefe ulaşmakta vesairede farklılıklarımız, görüş ayrılıklarımız var. Bütün arkadaşların konuştukları konuların hep bu noktaya hizmet eden konuşmalar olduğunu düşünüyorum, hepsine de saygı duyuyorum.

Tabii ki kanun teklifinin üzerine geldiğimizde pahalılık, ihracatın ithalata oranı vesaire diyoruz, bir şey söylemek istiyorum burada: Dünyada emtia fiyatları sadece petrolde, kömürde, doğal gazda falan artmadı; diğer metaller üzerinde de özellikle, Türkiye'nin ikame ettiği makine-ekipman grubunda da iş makineleri, taşıyıcı kamyonları vesaire grubunda da çok ciddi bir artış ortaya koydu. Bugün biz yerli kamyon üretebiliyor muyuz? Çok az, ihtiyacımızı karşılamıyor, ithalat yapmak zorundayız.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Üretiyoruz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Makaslarını üretiyoruz ağabey.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ford'un yüzde 90'ı yerli.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İş makineleri vesaire bugün Türkiye'de çok ciddi bir şekilde... Bir tane spesifik örnek vereyim size: Sizinle gitmiştik herhâlde Tahsin ağabey, İtalya'da cıvata makinesi fabrikasına gitmiştik, Türk, Samsun kökenli bir arkadaşımızın; hâlâ o standartlarda cıvata üretebilecek bir makineyi biz ithal ediyoruz, bu bizim gerçeğimiz. Bunları da yapabilmek için, Türkiye'de üretimi artırabilmek için bu teknik cihazları, makineleri de ithal etmemiz gerekiyor, kaçınılmaz bir şey. Bugün TİM Başkanımız da burada, hepimiz sanayiciyiz, her birimiz organize sanayilerde, belki de iki bölgede, üç bölgede yerimiz var; artık sanayiler genişleme alanları vesaire istiyor, bunlar yapılırken de muhtemelen ithale dayalı ikame ürünleri de yapacağız. Burada ithalat ile ihracatın dengesi mutlaka şaşacak ama keşke şaşmasaydı. 2002'de 36 milyar dolar ihracat rakamıyla bu ülke başladı, ben Samsun Milletvekiliyim, 36 milyon dolarcık ihracatımız vardı 2002'de ve bugün 1,5 milyar doların üzerine çıkan bir şehir durumuna geldi; yeterli mi? Değil. Tabii ki bunu arttıracağız, arttırmanın da yolu bu yatırımları yaparak... Geçen bir kanun konuşmasında da söyledik; altyapılarımızı bitirdik, köprülerimiz, tünellerimiz, trenlerimiz vesairelerimiz bitti. Bunlar, limanlara ulaşımı, limanlardan üretim bölgelerine ulaşımı hızlandıracak, daha az zaman, daha az yakıt, daha tasarruflu olacak ve ihracatçımızın pazara ulaşması kolay olacak.

Bir şeyi konuşuyoruz.

BEDRİ SERTER (İzmir) - İzmir'e tren hattı daha döşenmedi.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Döşeyeceğiz inşallah.

BEDRİ SERTER (İzmir) - On bir yıldır.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İnşallah onu da yapacağız.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Merak etmeyin, biz yapacağız; size yetişmeyecek.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Yapacağız, yapacağız, beraber yapacağız. Size hizmet edeceğiz.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Limanları sattık.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Onun için sattık, az önce konuştuğum şey için sattık.

Dolayısıyla, gönlümüz hep aynı şeyi istiyor. Burada konuşmalarda "Hep ihracatçıyı destekliyorsun..." Tabii ki destekliyoruz, biz de bir ihracatçıyız.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Konya Ovası'nda buğday kalmadı. Ukrayna'daki buğdaya muhtacız, biliyorsunuz, o da ithalat.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bakın, onu tartışalım. Bakın, buğday ithalatını yerli ihtiyacımızı karşılamak üzere yapmadığımızı siz de biliyorsunuz.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Sadece makine ithal etmiyoruz, onu belirtmek için söylüyorum

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ama yapmadığımızı biliyorsunuz. Buğday ithalatı yüzde 95; yüzde 5 ihraç kayıtlı ithalat olarak gerçekleşiyor. Bizim kendi ihtiyacımızı karşılayan, Türkiye'nin tüketimini karşılayan bir ithalat yapmıyoruz. Lütfen, burada rakamlara da bakalım, sadece dâhilî işleme kapsamında ithalat yapıyoruz ve bunu ihracat yapıyoruz. Burada bilgiyi eksik verirsek yanlış gideriz.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ama bir sanayimiz var...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Şimdi, ne ihracatı yapacağız buna bakmamız lazım. Bu tartışmaya da girmek istemiyorum, hepinizi ben de dinledim, tartışmaya da girmek istemiyorum. İthalatçıyı destekleyelim diyoruz. Biz burada, Mecliste gene bir kanun çıkardık, bu Komisyonda karar aldık. Belediyelerin çöp vergi tahsilatını OSB'lerden kaldırdık, biz yaptık bunu, 2016'dan sonraki yaptığımız kanunlarda. Niye? Biz sanayicimizi, iş adamımızı destekleyelim.

Şimdi, burada, kanunun 1'inci maddesinde reklam gelirlerini kaldırma maddesi var. "Niye kalkıyor?" diye itiraz ediyorsun. Sanayiciyi destekliyoruz, ihracatçıyı destekliyoruz. Kaldı ki bunu çok spesifik bir hâle getirmenizi de istemiyorum.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Esnaftan da almayalım, yapalım bir düzenleme.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Belki o da gelir. Bütçe arttıkça o da gelir.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Belediyelere vurun kelepçeyi, geçin gidin.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Burada şunu söyleyelim. CNR Fuarcılıkla olan spesifik bir olay gündeme geliyor. Ben, sizinle de konuşurken, Samsun'daki fuar merkezimizi, TÜYAP Fuar Merkezimizin bağlı bulunduğu Belediye Başkanına mesaj attım, dedim ki: Siz hiç bugüne kadar fuardan reklam parası aldınız mı? İlçe belediyesinin verdiği cevap: "Hayır, biz hiçbir ücret almıyoruz, sadece belediyeye, büyükşehir belediyesine genel olarak bir ilam bedeli ödeniyor. Bunun dışında bir para yok." O zaman bakıyoruz şimdi, Samsun almadığı için Erzurum'da "Almıyoruz." dedi, biz de almıyoruz, İzmir de almıyor. Bu niye gitti, zabıtalarla bastı burayı?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Almaları kanuna aykırı bir şey mi?

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Kanuna aykırı değil. Tahsin ağabeyle konuştuk. Bunu yazdıkları için yasal haklarını kullandılar, Danıştay'a gittiler, Danıştay da "Belediye lehine sonuçlandı." dedi. Tamam, burada itirazımız yok ki, itiraz yok. Belediye "Ben bunu almaya mecburum." diyor ise kanuni yasal haklarını da kullanıyorsa o zaman kanun koyucu bizler belediyenin de elini kurtaralım, belediye de güçlensin diyelim ki, belediye desin ki: "Benim böyle bir hakkım yok." Bundan kurtarsın. Yapmak istediğimiz bu zaten. Bir yerde bir uygulama, başka yerde başka bir uygulama. Başka olması mümkün değil. Yapmak istediğimiz bu. Bunu da az önce konuştuk bire bir zaten.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Sadece fuarların içindekine itiraz olduğu için. Fuarların içindeki tabelalara, reklam...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İçini söylüyoruz zaten.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Tamam ama burada hepsi kalkıyor. Mesela, sizin Samsun'da ana kavşaklarınızda totemler var; oralara konulan reklamlar da alınmalı.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Onu alamaz çünkü onun işletmesi başka yerde.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Bu kanun öyle.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - O başka bir yerde.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Büyükşehirlerde.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bu sadece eksik varsa...

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Stant içi değil o zaman.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bak bunu da tartışırken sadece fuar içlerini konuşuyoruz.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, izin verirseniz konuşmacı konuşmasını bitirsin, tamamlasın; sonra söz almak isteyen varsa tartışalım.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bunu maddede tartışalım.

Fuar içi olarak konuşuyoruz bunu. "İç alanlar." diyoruz. Bakın, dikkat edin.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Dışarıdaki tabelada bir şey yok.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - İç alanların kapsamı çok geniş.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ama "Fuar iç alanı." diyoruz.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Arkadaşlar, maddeye geldiğimizde konuşuruz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Burada bir bardak suda fırtına kopmasın, iç alanı söylüyoruz.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Sayın Köktaş, buyurun.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Buradaki kastımız iç alan, dışarılara bir şey demiyoruz ki. Kanun da karışmıyor buraya; bu bir.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Kanun maddesinde konuşalım.

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Maddede görüşlerinizi ifade edersiniz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İkincisi; burada bir 2'nci madde, bir de serbest bölgelerle olan düzenleme. Adalet Bakanlığından temsilci arkadaşımız herhâlde burada; burada mı?

OTURUM BAŞKANI FAHRİ ÇAKIR - Sayın Köktaş, madde geldiğinde görüşürüz, arkadaşı da çağırırız, fikrini alırız.

Arkadaşlar, Adalet Bakanlığından görevli arkadaşla lütfen bir iletişim kuralım, maddelere geçildiğinde...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bunun düzenlenmesinde hiçbir problem olmadığını, bunun serbest bölgelerin tasfiyesinin İcra ve İflas Kanunu'na göre yönetmelikle yapılacağını bilerek bu kanun buraya geldi. Eleştirdiğiniz için kanun maddesini...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Peki, banka kredi vermiş, oraya da

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ağabey, İcra ve İflas Kanunu neye hükmediyorsa buna göre tasfiyesi yapılacak bunun; oradaki sıralama neyse, icradaki sıralaması neyse tasfiye buna göre yapılacak. Burada, Adalet Bakanlığının uygulamaları var.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - İpotek koymuşum niye sıraya gireyim? Öncelik hakkı benim olması gerekiyor.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İpotek sende değilse zaten İcra ve İflas Kanunu'na göre de senin.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Korumuyor işte burada, onu demek istiyorum.

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Korunuyor, korunuyor.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Korunuyor, onu Bakanlık açıklasın. Onu biz de tartıştığımız için Tahsin Ağabey, onu net olarak söylüyoruz. Zaten özel mülkiyetlere bir şey denmiyor. Burada zaten hazineye ait, Ticaret Bakanlığının da kiralamaları...

Ama ben burada serbest bölgelere bir şey söylemek istiyorum. Peki, bu gibi olaylardan uzaklaşmak istiyorsak, bu olaylarla çok sık tasfiye durumuna gelmek istemiyorsak orada o zaman yatırımcıyı iyi seçmemiz gerekir. Türkiye'de yapılacak bu yatırımın üretimi var mı, kapasitesi nedir? Bunun öz kaynakları var mı? Finansmanını nasıl karşılayacak? Buna bakarak izin vermemiz gerekir. Her müracaat edene o zaman izin vermeyeceğiz anlamı çıkıyor çünkü ondan sonra başka iş çıkıyor başımıza. Buna biraz daha dikkat edilmesini ben tavsiye ediyorum sizlerden.

Bunun dışında, Helal Akreditasyonla ilgili eleştiri var. Bunun da yönetmelikte nasıl cezalanacağı, hangi maddeyle eşit, farklı kazançlara farklı cezalar verileceği zaten düzenlenmiş.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ama "haram ceza" var orada, 100 bin ile 1 milyon çok fazla.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bu şu: Elde ettiği haksız kazançla alakalı bir orantı koyduk sadece biz oraya.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yazalım oraya.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bunu yazmaya gerek yok ki.

Yaptığı, elde ettiği haksız kazanca karşılık karar verici bu ara ile bu ara bir ceza verecek.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - 2 katı diyelim, 3 katı diyelim

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Suçlar, yaptığı işler çok değişkenlik arz ettiği için orada böyle bir makas konuldu; onu da arkadaşlar yeri geldiği zaman açıklayacaklar.

En önemli maddeye itirazımız bizim burada, İhracatı Geliştirme Fonuyla ilgili konuya geldik. Evet, bu kanunu biz çıkardık, iyi de çıkarmışız, birlikte yaptık bu kanunu fakat bu kanunda bir boşluk bıraktık demek ki. Bundan sonra ihracatçı birliklerinin ihracatçılardan keseceği paranın, yedek akçenin ne olacağını koymamışız. Şimdi bunu düzenliyoruz. Diyoruz ki: Bu ihracatçı birliklerindeki paralar İhracatı Geliştirme Fonuna aktarılacak. Peki, nasıl aktarılacak? Rivayetler var, "Buna bir oran koyun." diyorsunuz. "Yüzde 10 koyun, yüzde 3 koyun, yüzde 5 koyun." diye bir oran söyleniyor. Peki, bugün ihracatımız 250 milyar dolarlara çıktı, yüzde 5 bir oran koyduk. Yarın ihracatımız 150 milyar dolarlara düştü, bir oran koyduk. Bu para, kalan o oran onların giderini, günlük hizmetlerini, faaliyetlerini sürdürmek için yetmeyebilir de çok fazla gelebilir de. Onun için bu kesintinin, onlara ayrılacak paranın neye göre hesaplanması gerekir? Şuna göre hesaplanması gerekir: Çalıştırdıkları personel, cari harcamaları, kiraysa kira, elektrik, doğal gaz, ağırlama uğurlama giderleri varsa buna göre yıllık bir bütçe bırakılarak.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Çift maaşlar...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Çift maaşları vermeyeceğiz onun için.

Bunlara böyle bir bütçe bırakılarak gerisi İhracatı Geliştirme Fonuna aktarılacak. Mahir Bey, İzmir Milletvekilimiz -ayrıldı buradan- az önce dedi ki: "Bu para ihracatçının parası, bunu ihracatçıya vermemiz gerekir." Çok doğru söyledi, zaten fona aktararak bu şekilde de ihracatçının finansmana erişmesini kolaylaştırmıyor muyuz? Kefalet fonu kurmuyor muyuz? Bunu tekrar ihracatçıya vermiyor muyuz? Zaten veriyoruz.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Onun yerine vergi ödüyoruz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Mahir Bey'in bir şeydeki itirazını kabul ederim; ihracatçı birlikleri, ihtisaslaşmış ihracatçı birlikleri kendi AR-GE'sini, kalite kontrolünü... Birçok ihracatçılar birliğimiz, ihracatçılarımız sertifika alabilmek için ürünlerini akredite edilmiş laboratuvarlara, yurt dışına teste gönderiyorlar; çok ciddi pahalı, bunu konuşalım. Çok ciddi masraflar, maliyetler ve zaman kaybına neden oluyor. Bu tip şeylerde bu arkadaşlara -Bakanlıktan izin alarak- yapmak istedikleri projeleri sunarak kendi AR-GE'lerini, test merkezlerini, laboratuvarlarını falan kurmanın yolunu, imkânlarını vermemiz gerekir. Bunu ispat ederek yapsınlar, eyvallah; tamam bu ihracata hizmet edebilecek bir şeydir, para burada kullandırılsın, onun da formülleri nasıl olur, nasıl idame edilir... Burada Mahir Bey'e ben katılıyorum, arkadaşımız yok burada, gıyabında konuşuyorum. Bunun dışında maddeler üzerinde tekrar görüşürüz.

Ben tekrar hepinize katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.