| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .05.2022 |
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Çok kıymetli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, günün son konuşmacısı olarak süreyi çok kısa tutacağım, üç beş dakikayla sınırlı.
Tabii, bugün, Türkiye'nin hem özel hem de kamu anlamında en büyük şirketini konuşuyoruz, değerlendiriyoruz. Gerçekten slaytların ilkinde de gördüğümüz üzere, öz kaynak itibariyle gerek kamu gerek özel sektör kategorisinde bir numaralı şirket ve medarıiftiharımız; Allah razı olsun bu noktaya getirenlerden.
Şimdi, doğal gaz özelinde birkaç konuyu paylaşmak istiyorum. Tabii, ülkemiz doğal gazda net ithalatçı; tüketimimizin çok büyük bir kısmını ithal etmek zorunda kalıyoruz, kaynaklarımız yoktu daha düne kadar. Geçen yılın BOTAŞ Alt Komisyonunda 2021 yılıyla ilgili verilen verilere göre -hatırlarsanız, bazı arkadaşlarımız Komisyondaydı- 61 milyar metreküp doğal gaz ithal ettik; parasal karşılığı 61 milyar dolar. Yani, pandemiyle birlikte doğal gazın 200-300 dolarlardan ortalamada 1.000 dolarlara, pik fiyatlarda da 2.000 dolarlara çıktığı günlerde ithal ettiğimiz doğal gazın maliyetinin, ülke maliyetinin yaklaşık 61 milyar dolar olduğunu unutmayalım.
Şimdi, bu anlamda Sakarya gaz sahasında bulunan 540 milyar metreküplük doğal gaz çok önemli, gerçekten önemi çok büyük. 540 milyar metreküp doğal gaz, bugünkü fiyatlar düşmediği sürece ki düşmesini arzu ederiz... Dünya borsalarında 540 milyar dolarlık doğal gaza erişmiş durumdayız. Dolayısıyla, Sayın Genel Müdürün slaytında ifade ettiği gibi, 2023 yılında 3-4 milyar metreküple sisteme gaz vermeye başlayıp 2025-2026 yıllarında 15 milyar metreküple Türkiye doğal gaz ihtiyacının -o gün de 75 milyara çıktığımızı düşünürsem; ekonomi büyüyor, sanayii büyüyor- yaklaşık yüzde 20 kadarını da buradaki Sakarya gaz sahasından karşılamış olmanın ciddi bir rahatlığını yaşayacağız; bu, bizim için gerçekten oldukça önemli.
Tabii, bu çalışmalar hiç de kolay olmuyor. Sayın Başkana dedim ki: Biz, Filyos'a kadar gitmeyelim, gemiye kadar gidelim. Şimdi, bir ara gitme teşebbüsünde bulunmuştuk, kış şartlarındaydı. Genel Müdür dedi ki: "Helikopterle iki saatte gidiyoruz gemiye, deniz yoluyla altı saatte gidiyoruz." Ben, hassaten rica ediyorum, bütün Komisyon üyelerimizle, hep beraber gemiye kadar gidelim, sırf gidip gelmenin bile ne kadar meşakkatli olduğunu hep beraber görelim, Allah nasip ederse, inşallah.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Öncesinde helikopterle gidenler için bir eğitim veriliyormuş herhâlde, o eğitime katılmak gerekiyor.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Bir de o var değil mi?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Öyle değil mi arkadaşlar? Bir eğitim veriliyor herhâlde.
TPAO GENEL MÜDÜRÜ MELİH HAN BİLGİN - Evet.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Evet, dolayısıyla, bu çalışmaların ne kadar, sadece ulaşım anlamında bile... Orada mühendisler çalışıyor, teknisyenlerimiz çalışıyor; Tamer Bey, biliyorsunuz değil mi? Gidip gelmenin bile ne kadar meşakkatli olduğu bir ortamda Türk mühendislerinin, Türk teknisyenlerinin, işte, Türk genel müdürlerimizin, ekiplerimizin yaptığı başarı bizim medarıiftiharımız; Allah razı olsun.
Tabii, bunun arkasında ciddi bir emek var, uzun yıllardan beri yapılan stratejik hedefler var, tüm enerji bakanlarımızın ciddi katkıları var; Allah razı olsun hepsinden. Tabii, bu dönemlere denk geldi bu sonuçlarını bulmak ama tabii bu, bugün yapılan bir çalışma değil, yıllar öncesinde yapılan çalışmaların bugün meyvelerini topluyoruz. Türkiye olarak bugün çıkaracağımız gazların, ileriki yıllardaki miktar artışıyla beraber, ileriki yıllarda çok büyük meyvesini yemeğe başlayacağız. Yani aramalar, keşifler, gaz keşiflerinin bulunması, yatırım kararları, bunların bütçelenmesi ciddi bir emek, ciddi bir öngörü, ciddi bir siyasi irade gerektiriyor. Bakın, bütün bu çalışmaların arkasında kuvvetli bir siyasi irade olmasaydı bizim bunu başaracağımıza asla inanmıyordum, gerçekten bu siyasi iradenin kudretiyle bu noktaya geldik. Yine, bunun yanında, finansman anlamında da... Alt Komisyonda söylediğimi çok iyi hatırlıyorum, Batı'nın eli ayağı gerek Orta Asya'daki gerekse Orta Doğu'daki bütün petrol ve gaz rezervlerindedir, ortaklıkları vardır. Ama, elhamdülillah, bizim bu Sakarya gaz sahasında hiç kimsenin eli ayağı yok; tamamen Türk devletinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin, devletimizin, milletimizin sermayesiyle öz kaynağıyla yaptığımız bir yatırımdır, büyük bir başarıdır diye emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum.
Şimdi, biz doğal gazda net ithalatçıyız, çok kaynak çeşitliliğimiz var; gerek boru gazı anlamında çeşitli kaynaklardan, Azerbaycan'dan 2 hat, Rusya'dan 2 hat, İran'dan tek hat ve bunun yanı sıra GAZDAŞ'tan LNG terminalleriyle de sıvı gaz ithal eden bir ülkeyiz. Hatay Dörtyol'da FSRU'ya, Aliağa'da hem FSRU'ya hem LNG terminaline, kara LNG terminaline yine Ereğli'de BOTAŞ'a ait bir enerji terminaline sıvı gazı ithal eden ülkeyiz.
Şimdi, bu gelinen konjonktürde, Türkiye bu gazın keşfiyle ve arkadan gelecek olan yeni keşiflerle birlikte enerji üssü olma konusunda bir büyük adım atmış durumda. Bugünlerde belki çok konuşulmadı ama ilerleyen yıllarda Türkiye ithal ettiği LNG'nin yanı sıra yapacağı yeni tesislerle boru gazını sıvılaştırıp ithal eden ülke hâline gelecek. Bu 540 milyar metreküple asla iktifa etmiyoruz, TPAO tarafından aramalar devam ediyor; bunun kat be kat fazlasını keşfettiğimizde de biz... İşte, şu anda Batı yana yakıla doğal gaz için kıvranıyor. Az evvel haberlerde bir alt yazı gördüm, paylaşmak isterim; Alman turizm ajansı demiş ki Alman vatandaşlarına: "Kışı Türkiye'de geçirin, doğal gaz daha ucuz." NTV'de, altyazıda bu yazıyordu: "Kışı Türkiye'de geçirin çünkü Türkiye'de doğalgaz daha ucuz." Okuduğumu sadece sizinle paylaşıyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Euroyla kazanın, dolarla kazanın; Türkiye'ye gelin.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Neticede, bir ikinci husus gazın varlığı; tabii, gazın fiyatı önemli olduğu kadar varlığı da önemli. İşte, bir hafta yokluğunun sıkıntısını bu ocak ayında hep beraber yaşadık. Şimdi, Batı, bu anlamda önümüzdeki kış ciddi bir imtihanla kadar karşıya kalacak "Gaz problemi nasıl çözeceğiz?" diye düşünüyor ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Hükûmetinin böyle bir problemi olmadığı kanaatindeyim.
Yatırım yapan bir kuruluş TPAO, zaman zaman zarar edebilir; yatırım dönemlerinde yatırımcı şirketlerin -özel sektörde de olsa- bilançolarında negatif görünebilir. Finansmana erişim anlamında Türk bankalarından kullanılan kredinin... Ki Türk bankaları da kamu bankalarımız da sendikasyon kredisi alıyorlar; tabii ki TPAO da olsa BOTAŞ da olsa -dolar aldığı krediyi- dolar kullandırmak durumunda. Yoksa, uygun piyasa koşullarında, vasati bir tüccar gibi, kurumlarımız da bu krediye erişerek yatırımları yapıyorlar. Ben şu anda yatırım boyutunu bilmiyorum ama birkaç milyar dolarlık bir yatırıma doğru koştuğumuzdan asla şüphem yok.
İfade edildi, ekonomik krizden bahsedildi, ekonomik kriz olduğu iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkiye devletinde...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - İddia mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu kısmı vatandaşlarımız dinliyor, öyle düşünün, insaflı konuşun yani.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Müsaade ederseniz...
Ekonomik kriz olduğu iddia edilen Türkiye'de çarklar çok hızlı dönüyor; gerek özel sektör işletmecileri, işletmelerimiz, girişimcilerimiz gerekse kamu yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor, elhamdülillah.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Vatandaşın durumu ne olacak?
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) - Ben, bu başarıya imza atan çok değerli Genel Müdürüme, çok değerli yetkililere ve Enerji Bakanlığımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.