NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım, 14, 15 ve 16'ncı maddeler, TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Getirdiğimiz 14'üncü maddede; Fonun kayyum olarak atandığı şirketler ve mal varlığı değerlerinin satışı mevcut mevzuata göre koşula bağlanmış durumda. Bu koşul, şirketin sürdürülebilir olmadığının bir rapora bağlanması sonucunda bu satışlar gerçekleştirilmekte ama bu kanunda yazılan "sürdürülebilirlik koşulu" sadece mali yapısının bozulması, nakit ihtiyacının doğmaması şeklinde algılanmaktadır. Getirdiğimiz düzenlemeyle "sürdürülebilir" ifadesini çıkartıyoruz çünkü sürdürülebilirlik sadece mali yapıyla ilgili değil; AR-GE yatırımı isteyen, inovasyon isteyen, sermaye artırımı isteyen, yatırım artırımı isteyen hâlihazırda Fonun bünyesinde olup Fonun yönettiği şirketler de var. Bu şirketlerde zaten Fon emanetçi durumunda olduğu için bunları yönetebilmesi mümkün değil, bu birinci düzenleme. Aynı zamanda teklifle şirket ve mal varlığı değerlerinde payları bulunup aleyhlerinde kayyum kararı bulunmasa dahi mahkemece haklarında arama, kaçak kararı verilen kişilerin de bu paylarının kısmen veya tamamının satışıyla ilgili de bir düzenleme getiriyoruz.

Aynı zamanda, yine, getirdiğimiz bir düzenlemeyle satılan şirketlerde ilgili kayyumluk kararının hisselerin devrine müteakip fonun talebi üzerine ilgili mahkeme veya hâkimlik tarafından kaldırılacağına dair de bir düzenleme var. Ayrıca fonun kayyum olarak atandığı şirketlerin bölünmesi durumunda bölünen şirketlere de kayyumluk atanacağıyla ilgili teknik bir düzenleme var.

Daha sonra, en son maddelerden bir tanesi de masum olan hissedarlarla alakalı. Tabii ki o fonun yönettiği şirketler içerisinde hem hakkında cezai işlem yapılan hissedarlar var, bir de masum hissedarlar var. Getirdiğimiz düzenlemeyle de masum olan yerli ve yabancı birçok yatırımcının da mağduriyetini gidermek anlamında onlara kâr payı ya da temettü dağıtılmasına imkân sağlıyoruz.

Yine, bu 15'inci maddesinde getirdiğimiz düzenlemelerle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun satış ve tasfiyesine ilişkin yetkililerinin belirlendiği bu 6758 sayılı Kanun'un 20'nci maddesine "banka" ibaresini de ekliyoruz. Bu da bir netlik bankalarla da ilgili, o 20'nci maddedeki işlemlerin aynısının yapılmasını sağlıyor. Yine, aynı maddede şirket varlıklarının veya mal varlığı değerlerinin iktisadi bütünlük satışından elde edilecek tutar ile sıra cetveline göre dağıtımından bakiye kalması hâlinde şirketin alacaklılarının mağdur olmaması ve şirketin faaliyetinin devamı için şirket bünyesinde bu meblağların kullanılmasının önünü açıyoruz.

Ayrıca getirdiğimiz düzenlemeyle satışa ilişkin masraflar, dava ve avukatlık masraflarının hakkında suç duyurusu bulunan kişilerden tahsil edilmesini, masum hissedarlardan bunun tahsil edilmemesi yönünde bir düzenleme getiriyoruz. Yine, müsadere kararından önce yapılan satışlarda, alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkânı varken müsadere kararından sonra şirket veya varlıkların satışından söz konusu varlığın mülkiyeti değiştiğinden artık hazinenin yeni varlığı hâline geldiği için alacaklıların bir mağduriyeti vardı. Getirdiğimiz düzenlemeyle bu alacaklıların da mağduriyetlerini gidermesi yönünde bir düzenleme getiriyoruz. Aynı zamanda, yüzde 50'nin altında hissedar olduğu, fonda...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir toparlayabilirseniz, çok uzadı.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Toparlıyorum.

Aynı zamanda da son bir madde... Yüzde 50'nin altında ortaklık payları bulunan hisselerin de satışıyla ilgili, hangi şartlarda satılacağıyla ilgili de bir düzenleme getiriyoruz.