| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 45 Milletvekilinin; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4389) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .04.2022 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım, olabildiğince kısa yapmaya çalışacağım ama -eleştirilerde şöyle bir şey vardı- şöyle bir açıklama yapmak istiyorum: Türkiye Varlık Fonu temin ettiği finansmanı sadece yatırımları için kullanmakta olup, Fonun herhangi bir şekilde paralel bütçe ya da devletin bütçesini fonlama misyonu bulunmamakta. Zaten biliyorsunuz Varlık Fonunun kurulma sebebi stratejik yatırımlarda devletin de girişimci yönünü ortaya çıkarmaktır. Aslında dört tane şeyde, 12 ve 13'te düzenleme yapıyoruz: Bir, "veya" ibaresi var, burada bir karışıklık var kamu kurumları ile Türkiye Varlık Fonu arasında kanunun yazımından dolayı sıkıntı var. "Şirket" deyince Varlık Fonunun yönetimini yapan Varlık Fonu Yönetim AŞ'yi kastediyor. Ama Varlık Fonunun yani Varlık Fonu altında yeni şirket, yüzde 100 sermayesi kendine ait yeni şirketi ya da hisseli şirketi Varlık Fonu kurabiliyor, şirket kurmuyor, şirketin görevi yönetim yapmak. Burada getirdiğimiz düzenlemeyle, teknik bir düzenlemeyle kurumlar arasındaki karışıklığa bir netlik getiriyoruz. Ayrıca Türkiye Varlık Fonunun bedelini ödeyerek satın almış olduğu, yüzde 50'nin üzerinde pay sahibi olduğu şirketler için otomatik olarak kamu sermayeli şirketlere uygulanan Sayıştay ve Kamu İhale Kanunu gibi mevzuata tabi olmakta. Bu şirketler zaten özel sektörde rekabet eden şirketler. Bunlar normalde yüzde 50'si Fona ait olmadan önce özel sektörde rahat rahat rekabet ederken biz şimdi bunlara Sayıştay, Kamu İhale Kurumu gibi ekstra denetimleri de eklediğimizde bunların hareket kabiliyetlerini azaltıyoruz dolayısıyla bununla ilgili bir düzenleme getiriyoruz.
Aynı zamanda, düzenlemeyle, Fonda yaptığımız düzenlemeyle muafiyet ve istisnalarla ilgili "hâkim hissedar" ifadesini getiriyoruz. Kuruluş şartı belirtirken hissedarlık oranı ve ne olması ve ne kadar devam etmesi gerektiği noktasında belirsizlikler var. Şirket ortağı hâkim hissedar, getirmiş olduğumuz hâkim hissedarlıkla da bu şirketin yani Fonun altında kurulan şirketin de muafiyetlerine ve istisnalarına netlik getirmiş oluyoruz. Eğer hâkimiyet Fondaysa onlar da Fonun yararlandığı muafiyet ve istisnalardan yararlanacaklar.
Tabii en son madde de böyle bir teknik düzenleme. Bugüne kadar Fonun bünyesinde kendine yüzde 100 ait olan 7 tane şirket kurulmuş. Bu, biraz önce bahsettiğim, o "ve/veya" şirketteki o tanımlamanın yetersiz olmasından dolayı. O şirketlerin de, daha önce kurulmuş olan o şirketlerin de bundan yararlanmasına imkân tanıyoruz.