NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de geneli üzerine... Genel olarak, aslında genel siyaset üzerine daha çok eleştiriler oldu, kanun maddelerine yönelik de milletvekillerimizden eleştiriler oldu. Aslında, maddelere geçince ben bu eleştirilere tek tek cevap vereceğimi söylemek istiyorum ama şimdi, Erol Hocam dedi ki: "Türkiye ekonomisi tek başına değil, dünya konjonktüründen de etkilenir." Ben de kesinlikle kendisine katılıyorum. Son yıllarda yaşadığımız, 2018 yılından beri yaşanan süreç; çok ağır bir süreçten geçiyoruz Türkiye olarak hem de bunun üzerine pandemi, şimdi de savaşla birlikte dünyada enerji krizlerinin artması, dolayısıyla arz-talep dengesindeki bozulmalar... Yani pandemide ülkeler üretmedi, dolayısıyla mevcut ürünlere olan talepler arttı. Bu fiyatlardaki artışlar vesaire derken bugünlere geldik ve Türkiye'de de bu süreçte ihracat rakamlarında ciddi anlamda artış oldu.

Erol Hocamın cari açıkta yaptığımız bu yeni dengelemeyle, aldığımız kararla ilgili "Sizin cari açığınız arttı, ihracatla cari açık azalmadı." yönünde bir eleştirisi oldu. Tabii ki biraz önce bahsettiğim sebeplerden dolayı, enerji sektöründe yaşanan sıkıntılar, fiyat artışları, brent petrolün varil fiyatındaki çok ciddi artışlardan dolayı enerji ithalatımız arttı. Bizim o cari açık oranında enerjiyi dışarıya çıkarırsak, en basiti mart verilerini vereyim ben size: Geçen seneki mart verilerine göre ihracatımız yüzde 22 oranında artmış durumda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mart ayında yüzde 70 seviyelerindeyken bugün 2022 Mart ayında yüzde 95 seviyelerine gelmiş durumdadır. Dolayısıyla da bizim bu anlamda, ekonomik anlamda, bu süreçte nasıl bir sınav verdiğimiz hem reel sektörün destekleriyle hem de Hükûmet olarak uyguladığımız politikalarla ortaya çıkan bir sonuçtur.

Tabii ki bu kanun teklifi için Garo Bey dedi: "İşçi, vatandaş yok." Değil. Biz, bugüne kadar, yirmi yıldır her zaman politikalarımızın en öncelikli öznesi olarak vatandaşlarımızı aldık ve bu yönde de politikalar ürettik. Bu yönde politikalar ürettiğimiz için de yirmi yıldır vatandaşımız bize güven verdi ve yirmi yıldır buradayız. Tabii, olağanüstü bir süreçten geçtik; sağlık sisteminde, ulaşımda eğer bu yatırımları yapmasaydık ya da vatandaşımızın geliriyle ilgili bir iyileştirme yapmasaydık bugün belki burada olmazdık; vatandaş bize sandıkta dersini verir "Haydi, siz gidin." diyebilirdi. Ha, olağanüstü bir süreçten geçeriz... Bu kadar emek emek bu ülkede çok ciddi oranlara gelmişiz ki... 2015'te, biliyorsunuz, tabii, Gezi olayları vesaire -oralara girmek istemiyorum ama- oralardaki durum da belli. Yatırımcının en fazla olduğu ortamda, yüzde 4 faizlerin olduğu ortamda bu ülkeye darbe yapıldı yani kurtulamıyoruz ki. Yani 17-25'i var, 15 Temmuzu var. 2018'deki bir ekonomik darbeydi, gerçekten ekonomik darbeydi. Bizim orada, 2018'de yaşadığımız sıkıntı çok büyüktü, istihdam oranları düşmüştü. Bugünkü geldiğimiz noktada rakamlara baktığımızda, geçen sene pandemi sürecinde olmamıza rağmen bile istihdam rakamlarında en azından çok büyük bir düşüş yok, istihdamı da artıyoruz, Sanayi Üretim Endeksi'miz artmış durumda; tabii ki bunları görmezden gelmeyeceğiz. Enerji krizi... Sadece 2021 yılında 160 milyar TL'lik bir sübvansiyon sağladı bu devlet. Pandemiyle birlikte bu ülkenin vazgeçtiği 1 trilyon TL'nin üstünde bir büyüklükten bahsediyoruz; kısa çalışma ödenekleri, vergilerden vazgeçme, doğrudan, direkt yani bunlar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Patronlara...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama siz hep "Patronlara..." "Patronlara" diye bir şey değil. Bugün bu getirdiğimiz maddelerde de ben ne dedim konuşmamda? Kurumlardan gelen talepler noktasında, yüzde 80'ine yakın, ağırlıklı olarak yüzde 70'i TMSF'nin olduğu, Varlık Fonunun olduğu, işte, KKM'nin olduğu -Uğur Ağabey dedi ki: "Benim süreyi uzat."- onu da koyduğumuz bir paket getirdik. Yani biz buraya getirirken hani bana dediniz ya "Vicdansız, vatandaş yok." ama bunların da yapılması gerekiyor, bir şekilde... Ha, bize "Bugüne kadar vatandaşımıza yönelik bir şey yapmadınız, vicdansızsınız." demeyi de haksızlık olarak kabul ediyorum; bunu da buradan ifade etmek istiyorum.

Maddelerle ilgili, Bülent Bey "Gerçekten ne anlamda gelir?" dedi; şimdi, hemen, biraz sonra geçeceğiz ya, orada neden olduğunu, sizlere madde bazında neden bu önerileri getirdiğimizi, hepsini teker teker anlatacağım.

Ben teşekkür ediyorum Başkanım.