| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 45 Milletvekilinin; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4389) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .04.2022 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri ve saygıdeğer basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle ben de tabii ki bu mübarek ramazan ayımızı, aynı zamanda tüm Hristiyan vatandaşlarımızın, Hristiyan âleminin Paskalya Bayramı'nı, tabii ki Musevilerimizin de bayramlarını tebrik ediyorum; ayrıca Garo Bey'e de hatırlattığı için teşekkür ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığımıza sunduğumuz 20 maddelik bu kanun teklifini, AK PARTİ Grubu ve şahsım başta olmak üzere, teklifte imzası bulunan 45 milletvekili arkadaşımla birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda, milletimize daha iyi hizmet edebilmek amacına yönelik olarak hazırladık. Bugüne kadar ülkemizin gelişmesine, insanımızın refahına yönelik birçok önemli kanunu görüşüp karara bağlayan Komisyonumuzun, bu kanun teklifinde de aynı desteği vereceğine... Sunacağınız katkı ve destekler için de şimdiden çok teşekkür ediyorum. Kanun teklifimizle 1 adet kanunda ve 1 adet kanun hükmünde kararnamede değişiklik getiriyoruz.
Teklifimizin 1'inci, 2'nci ve 3'üncü maddeleri ticari mevduatların sigorta kapsamına alınmasına ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Bu düzenlemelerle mevduat ve katılım fonunun sigortalanmasındaki kapsamını genişletiyoruz. Mevcut düzenlemede sadece gerçek kişilere ait ticari işlemlere konu olmayan mevduat ve katılım fonu tutarları sigorta kapsamında iken yapılan değişiklikle resmî kuruluşlar, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlara ait olanlar dışındaki tüm ticari mevduat ve katılım fonlarının da sigorta kapsamına dâhil edilmesini sağlayacağız.
Yine, teklifin 2'nci maddesinde sigorta kapsamı dışında tutulacak ticari mevduatlar açıkça sayılmaktadır; onunla ilgili bir düzenleme. Sigorta dışında kalan mevduat ve katılım fonları arasına banka hâkim ortaklarının yanı sıra nitelikli pay sahiplerine ve bunları kontrol ettiği tüzel kişilere ait hesaplar da ilave edilmektedir. Ayrıca, fon kaynaklarının çözümleme rezervi ile mevduat sigortası rezervinden oluşması nedeniyle ödemenin mevduat sigortası rezervinden yapılmasına yönelik de bir düzenleme getirmekteyiz. Bilindiği üzere, mevduat sigortacılığının kuralları Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği tarafından yürürlüğe alınan etkin mevduat sigortacılığı için temel prensiplerle belirlenmekte. Getirdiğimiz bu düzenlemeyle hem Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliğinin tavsiyelerine hem de Avrupa Birliği mevduat sigortacılığı kriterlerine uyum sağlamış olacağız. Bugün hem gerçek hem de tüzel kişiler için mevduatların 200 bin lirasına kadarlık kısmı sigorta kapsamında olacak.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizin 4'üncü, 5'inci ve 6'ncı maddeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu teşkilat yapılanmasıyla ilgili düzenlemeleri içermekte. Zaman içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda diğer yasal düzenlemelerle ve idari makamlarca Fona verilen kayyumluk göreviyle birlikte Fondaki iş yükü ve iş çeşitliliği ciddi oranda artmış durumdadır. İş yükünü azaltmak için getirdiğimiz düzenlemeyle Fon Başkan Yardımcısı sayısının 2'den 3'e, Daire Başkanlığı sayısının 10'dan 12'ye, Müdürlük sayısının da 4'ten 6'ya çıkarılmasını teklif ediyoruz. Ayrıca, teklifin 6'ncı maddesinde getirdiğimiz düzenlemeyle Fonda ihtiyaç duyulan mutfak görevlisi, şoför, güvenlik gibi destek personelinin istihdam kriterlerini de belirliyoruz.
Teklifimizin 7'nci maddesinde ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 127'nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Düzenlemeyle Fon Kurulu üyeleri ve Fon personelinin Bankacılık Kanunu'nda yazılı görevlerine ilişkin karar, eylem ve işlemleri sebebiyle Fonun yaptığı ödemeyi ilgililerden talep etmesi hususunu düzenliyor. Öneri kapsamında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13'üncü maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5'inci maddesindeki düzenlemeye benzer bir şekilde düzenleme getiriyoruz. Fonun yaptığı bu ödemelerde kusurlu bulunan ilgililerden talep etme hakkının saklı tutulduğu yönünde değişiklik yapılmakta. Ayrıca, iflas ve tasfiye memurları aleyhine görevlilerin ifası sebebiyle açılan ve açılacak her türlü tazminat ve alacak davaları ile Fon aleyhine açılan şahsi sorumluluk davalarına ve bu kanun uyarınca görevlendirilen, atanan ve aday gösterilerek seçilen iflas ve tasfiye memurlarını da dâhil etmekteyiz çünkü iflas ve tasfiye memurlarının tamamı devlet memuru statüsünde olmadığında bu istisnalardan muaf değildir. Yaptığımız düzenlemeyle, bu şekilde görevlendirilen memurlara kanunun 127'nci maddesindeki diğer memurlara uygulanan hükümler gibi aynen uygulanacaktır.
Teklifimizin 8'inci maddesinde ise mevcut durumda Fonun idari makamlarca kendisine verilen görevler doğrultusunda takibini yaptığı uluslararası davaların giderleri ve masrafları için yaptığı harcama kalemleri, yönetmelikle sayılan harcama kalemleri arasında yer almadığından Fonun bütçesinin bu işlemler yönünde kullanımında tereddüt yaşanmaktaydı. Getirdiğimiz düzenlemeyle bu tereddüdü ortadan kaldırıyoruz.
9'uncu maddedeki düzenlememizle de Fon tarafından yapılan ticari ve iktisadi bütünlük satışlarında finansal kiralama sözleşmeleri öncelikli alacaklar kapsamına alınarak satış bedelinde yapılacak ödemelerin kriterleri açık olarak belirlenmekte ve mevcut düzenlemeyle 6183 sayılı Kanun'la uyumlu hâle getirilmektedir. Uygulamada Fon tarafından yapılan ticari, iktisadi bütünlük satışlarında geçmiş dönem borcu kriterlerin yargı konusu ihtilaflara neden olmasıyla ilgili yönetmelikte belirtilen şartlara da kanunda yazarak netlik getiriyoruz. Yine, ilgili yönetmelikte geçen sıra cetveline karşı da bir düzenleme getiriyoruz, kanunda açık hâle getiriyoruz. Finansal kiralama sözleşmeleriyle kiralanan varlıkların TİB kapsamına alınmamış olması, TİB satışından sonraki dağıtımın sıra cetvelinden masrafların düşümüyle sıralara göre garameten dağıtım yapılacağının kanun hükmünde açıkça yazılı olmamasından kaynaklı sorunları böylelikle getirmiş olduğumuz düzenlemeyle ortadan kaldırıyoruz.
Teklifimizin 10'uncu maddesinde ise iflas eden ve tasfiyesi Fon eliyle yürütülen bankalarda tasfiye bakiyesi kalması hâlinde, bu tutarın cezai ve hukuki sorumluluğu bulunanlara ödenmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Düzenlemeyle tasfiye bakiyesi, bankaya zarar veren, bankanın iflasına neden olan, hukuki engeli bulunan ve millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı ve oluşumlarla ilişkisi olan, terör örgütleriyle ilişkisi olan veya bunlarla irtibatı nedeniyle cezalandırılmasına karar verilenler ve bu nedenle hakkında müsadere kararı verilmiş olanlara tasfiye bakiyesi dağıtılmayarak bunlara düşen tasfiye bakiyesi paylarının hazineye aktarılmasına imkân tanıyoruz.
Teklifimizin 11'inci maddesiyle, bankacılık sistemindeki toplam mevduat içerisinde Türk lirasının payını artırarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla dövizlerini Türk lirasına ve mevduat katılma hesaplarına dönüştüren kurumlara belli şartlar dâhilinde vergi istisnası sağlıyoruz. Teklifimize göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/3/2022 yani 31 Mart 2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar en az üç ay vadeli TL mevduat veya katılım hesabına yatırmaları hâlinde Türk lirası vadeli mevduat hesabından vade sonu elde edilecek faiz ve kâr payını kurumlar vergisinden muaf tutuyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bravo, bravo!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Uğur ağabeyin getirdiği bir teklifti, bunun da süresiyle ilgili düzenleme yapıyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bravo, bravo!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizin 12'nci ve 13'üncü maddelerinde 6741 sayılı Varlık Fonunun kuruluş kanununda düzenlemeler yapıyoruz. Teklifimizle Türkiye Varlık Fonunun kurduğu alt şirketlerin ve Fonun bedelini ödeyerek satın aldığı şirketlerin değer kaybına...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yoksuldan alıp zengine veriyorsunuz, bravo size!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen konuşurken aynısını yapacağım size.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Nilgün Hanım'ın konsantrasyonunu bozmayalım lütfen.
Buyurun.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...uğramaması ve şirketlerin özel sektörle rekabet edebilmesi için kamu sermaye şirketlerine uygulanan mevzuat ve kısıtlamalardan muaf tutulmasını netleştiriyoruz.
Ayrıca, düzenlemeyle "muafiyet ve istisnalara hâkim hissedar" ifadesini getiriyoruz. 6741 sayılı Kanun'la Türkiye Varlık Fonunun sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve verimliliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek gibi görevleri var biliyorsunuz. Türkiye Varlık Fonunun bu misyonu yerine getirmesi için zaman zaman stratejik ortaklıklar da kurması gerekiyor ancak alt şirket kuruluş şartı belirtilirken hissedarlık oranının ne olması, ne kadar devam etmesi ve bu hissedarlıklarda hâkimiyet durumunun nasıl olacağı, belirleneceği şekillenmemiş, netlik yapılmamış; bu düzenlemeyle buna netlik getiriyoruz. Muafiyet ve istisnalardan faydalanması için hâkimiyetin Varlık Fonunda kalması şartını getiriyoruz. Türkiye Varlık Fonunun şirket üzerindeki hâkimiyeti sona erdiğinde şirketin de tüm muafiyetleri de sona erecek, bunu da düzenlemeyle bu kanun metnine ekliyoruz. Teklifle Türkiye Varlık Fonu tarafından kurulacak şirket ve alt fonlara sağlanan muafiyet ve istisnalar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş şirket ve ait fonlara da uygulanmış olacak; onda da teknik bir düzenleme.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizin 14, 15 ve 16'ncı maddesi TMSF'nin kayyum olarak atandığı şirketlere ait düzenlemeleri içeriyor. Fonun kayyum olarak atandığı şirketler ve mal varlığı değerlerinin satışı mevcut mevzuata göre koşula bağlanmıştır. Bu koşul, şirketin sürdürülebilir olmadığının bir rapora bağlanmasıdır, sürdürülebilir olmamasının. Bugüne kadar alınan satış kararlarında bu rapor hazırlanmış ve işlemler bu şekilde tamamlanmıştır ancak gelinen noktada bu ceza davalarının altı yıldır devam ediyor olması, bu arada şirketin sermaye, yatırım, AR-GE gibi yani mevcutta, içeride Fonun kontrolünün yürüttüğü ihtiyaçları doğmuştur. Fonun kayyum olduğu şirketlerin çoğunda bu ihtiyaçların karşılanması da mümkün değildir. Zaman geçtikçe bu nedenle şirketlerin faaliyetlerinde kârlılık ve verim düşmekte ve değeri azalmaktadır. Ayrıca, kanunda yazılı olan bu sürdürülebilirlik koşulu sadece mali yapısının bozulması ve nakit ihtiyacının doğması şeklinde algılanmaktadır; kamu kurumları arasında böyle de bir ihtilaf var. Getirdiğimiz düzenlemeyle bu sürdürülebilirlik koşulunu maddeden çıkarıyoruz. Teklifle, mal veya varlığı değerlerinde payları bulunup aleyhlerinde kayyum kararı bulunmasa dahi mahkemece haklarında kaçak kararı verilen kişilerin de paylarının kısmen veya tamamen satışına ve tasfiyesine de imkân getiriyoruz. Ayrıca, satılan şirketlerle ilgili kayyumluk kararının hisselerin devrini müteakip Fonun talebi üzerine ilgili mahkeme veya hâkimlik tarafından kaldırılacağına ilişkin cümle ilave ediyoruz. Diyelim ki hisseleri sattık, bu kanunla diyoruz ki kayyumluk mahkemece kaldırılır. Ayrıca, yine bir düzenlemeyle, ek düzenlemeyle, Fonun kayyum olarak atandığı şirketlerin bölünmesine karar verilmesi hâlinde Fonun bölünme kararı yoluyla kurulan şirkete de kayyum olarak atanmasını sağlıyoruz. Ayrıca, aynı maddede, kayyum olarak atanan şirketlerin terörle ilişkisi bulunmayan, küçük ortak ve yatırımcılarına altı yıldır yargılamalar devam ettiğinden kâr dağıtımları ve temettü dağıtımları yapılamamakta. Getirdiğimiz düzenlemeyle kâr dağıtımı ve temettü dağıtımına da imkân sağlıyoruz. Bu vesileyle birçok küçük yerli ve yabancı yatırımcının da mağduriyetini gidermeyi hedeflemekteyiz.
Fonun 15'inci maddesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun satış ve tasfiyesine ilişkin yetkilerinin belirlendiği 6758 sayılı Kanun'un 20'nci maddesine "banka" ibaresini de ekliyoruz. Bugüne kadar şirketler varmış ama banka ve finans şirketleri buna dâhil değilmiş. Ayrıca, maddeye kayyum şirketlerine atananların yanı sıra temsil yetkisini haiz olan görevlileri de etkiliyoruz. Fona atanan ya da atanan kişiler tarafından imza yetkisi verilen, örneğin genel müdür, finans müdürü gibi görevlerde bulunanları da 37'nci madde kapsamında kanuni görevli olarak sayarak cezai, hukuki ve mali açıdan da yükümlülüklerinin ve haklarının sınırlarını belirliyoruz. Maddenin mevcut hâlinde şirket hisselerinin satışından elde edilecek tutarın nemalandırılmasını da düzenlemekteyiz. Bu nemalandırmadan önce satışa hazırlık ve diğer masraflar düşülüyor, daha sonra da nemalandırılması sağlanıyor. Yine, aynı maddede şirket varlıklarının ve mal varlığı değerlerinin ticari ve iktisadi bütünlük satışından elde edilecek tutarlar ile sıra cetveline göre dağıtımında bakiye kalması hâlinde şirketin alacaklılarının mağdur olmaması ve şirketin faaliyetlerinin devamı için bu tutarın şirket işlerinde kullanılabilmesini tanımlıyoruz. Ayrıca, getirilen düzenlemeyle satışa ilişkin masraflar ile dava ve avukatlık masraflarının millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum ve gruplar ve terör örgütleriyle ilişkisi bulunanların ya da bunlarla irtibatı bulunmayan hissedarların payından düşülmesini burada kanunla düzenliyoruz yani masum hissedarların payından masraflar düşülmeyecek; onunla ilgili bir düzenleme getiriyoruz.
Teklifimizin 16'ncı maddesinde ise ceza mahkemesinin "işlenen bir suçla ilgili belirli bazı eşya ve kazançların mülkiyetinin devlete aktarılması" olarak tanımlanan müsadere kararından önce yapılan satışlarda alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkânı varken müsadere kararından sonra şirket veya varlıkların satışından söz konusu varlığın mülkiyeti değiştiği için yani artık hazinenin varlığı hâline geldiği için alacaklıların artık bu varlık üzerinden alacaklarına kavuşma imkânı hukuken mümkün değildi. Getirdiğimiz düzenlemeyle de artık onların da bu alacaklarının tahsil edilebilmesine imkân sağlıyoruz. Bu durumda alacaklılar arasında alacaklarına kavuşma imkânı bakımından ortaya çıkan bu eşitsizliğin giderilmesini teminen müsadere kararından sonra yapılacak satışlarda 6758 sayılı Kanun'un 19'uncu ve 20'nci maddelerine uygun düzenleme yapılmış oluyor.
Ayrıca şirketlerin yüzde 50'nin altında ortaklık paylarının müsadereye karar verilmesi ve müsadereye konu olan paylarının satışının kolay olmaması öngörülerek pay satışına ilişkin de düzenleme getirmekteyiz. Satışın gerçekleşmemesi hâlinde bu paylarının bedeli mukabilinde ilgili şirkete -yani şirketin biz diyelim ki küçük ortağıyız- devredilebilmesine ilişkin bir ilave yapılıyor. Fakat burada önce o payın satılması için 2 defa ihale yapılıyor -maddede detaylı açıklayacağım ama hani net olsun diye- bu ilaveyle müsadere edilen payın sermaye artırımıyla... Ayrıca, biz tabii ki hissedar olduğumuz için diyelim ki... Kanuna bir netlik, bir düzenleme de getiriyoruz, bu müsadere edilen payın sermaye artırımıyla küçültülmemesi için de bir düzenleme getiriyoruz.
Teklifin 17'inci ve 18'inci...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz hissedar değiliz de kim hissedar acaba?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ay, biz derken yani TMSF.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yanlış anlaşıldı da.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tamam, yanlış anlaşılmasın. Evet, doğru söylüyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yarın derler ki: "Siz de hissedar mısınız acaba?"
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, TMSF'ye devredildiği için onların hissedar olduğu.
Evet, teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - TMSF "biz" demiş de, siz de "biz" demişsinizdir, ondan dolayı yani TMSF "biz" demiş.
TMSF BAŞKANI FATİN RÜŞTÜ KARAKAŞ - Biz de "biz" demedik aslında, dava konusu olan kişi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani öyle yazılmış, notu öyle vermişsiniz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Dava, dava...
Hayır, hayır, o "biz"i ben ekledim yani ben anlatmak için; not ve şeyde değil yani. Daha net anlatabilmek için, anlatma tekniği yani örnek. Misallemede hata oldu. Yani şöyle: Biliyorsunuz, şirketler sermaye artırımı yaparak küçük hissedarların varlığını düşürebiliyorlar; biz böyle bir şey yokmuş, küçük hissedar olduğu da... TMSF'nin baktığı şirketler var. Bunun da önüne geçiyoruz yani kanuni düzenleme yaparak bunu sağlıyoruz, netlik sağlıyoruz çünkü bu konu olmuş yani davaya.
Teklifimizin 17'nci ve 18'inci maddesinde 655 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 15'inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. İlgili maddede Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanarak işletilmek üzere büyükşehir belediyelerine devredilen şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projeleri için merkezî yönetim bütçesinden harcanan tutarların tahsil oranında düzenleme ve netlik getiriyoruz. Düzenleme, harcamaların büyükşehir belediyelerinin vergi gelir ve paylarından maksimum yüzde 5'i aşmayacak şekilde kesinti yapılmasını getirmektedir. Ayrıca, daha önce, 18/1/2019 tarihinden evvel işletmesi büyükşehir belediyelerine devredilmiş olan şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro projelerinde ödenmeyen bakiye tutarları için de bu oranın geçerli olacağıyla ilgili bir düzenleme getiriyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlere hazırlamış olduğumuz teklifle ilgili özet bilgiler verdim. Maddeler üzerinde tek tek görüşmeye geçtiğimizde gerekçe açıklamalarımızı ve bilgilendirmeyi de detaylı bir şekilde yapacağım.
Bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen milletvekili arkadaşlarımıza, kamunun değerli bürokratlarına ve sunacağınız katkılardan dolayı siz değerli Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimize ve milletvekillerimize şimdiden çok teşekkür ediyorum.