| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Suçla Mücadelede İş Birliği Konulu Anlaşma ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Suçla Mücadelede İş Birliği Konulu Anlaşma' da Yapılan Değişiklikler ve İlavelere İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/4159) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .04.2022 |
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tabii, Özbekistan'la olan ilişkilerimiz Türkiye açısından çok önemli ve değerli; stratejik, önemli ilişkiler ve bu noktada da biz yapılan anlaşmaları önemli görüyoruz, Hükûmetimize o noktada gerekli desteği tabii ki sağlıyoruz; bunu ifade etmek isterim öncelikli olarak.
Tabii, Utku Bey'in ifade ettiği, özellikle Türkiye'mizin Ukrayna ve Rusya arasındaki meselede uyguladığı politikaya bence haksızlık içeren ifadeler oldu, bunları bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Bir kere "ambargo fırsatçılığı" gibi bir ifadeyi kesinlikle kabul edemeyiz. Türkiye hem Ukrayna'yla hem Rusya'yla da önemli ticari, ekonomik, ilişkileri olan bir ülkedir; önemli yatırımlarımız var, çok önemli iş birliklerimiz var. Türkiye, Birleşmiş Milletler ambargosu söz konusu olmadığı müddetçe bu noktadaki politikasını ortaya koymuştur ve dengeli bir biçimde siyasetini oluşturmaktadır. Bu iki önemli komşumuz arasındaki çatışmanın, kavganın, kan dökümünün bir an önce durdurulması yönünde bütün gayretlerini seferber etmiş durumdadır. Batılı ülkelerin bazılarının özellikle savaşı kışkırtıcı, derinleştirici yöndeki birtakım eylemlerini de tabii ki biz Türkiye olarak dikkatle not etmeli ve ona göre de politikalarımızı hassas bir şekilde belirlemeliyiz. Bütün bunlar, tabii, ekonomik boyutuyla, ticari ilişkiler boyutuyla da Türkiye'nin hayati çıkarları olan noktalarda da kendi millî çıkarları doğrultusunda adımlar atmasını haklı kılmaktadır. Bu hususta Türkiye'nin özellikle kendi müttefiki olduğumuz ülkeler tarafından belli ambargolara maruz kaldığı, haksız ambargolara maruz kaldığı bir süreçte bu şekliyle eleştirilmesini doğru bulmuyoruz. Burada daha bizim dengeli bir değerlendirme yapmamız gerekir.
Aynı şekilde, büyükelçi atamaları hususunda -büyükelçilik makamı da elbette ki siyasi iktidarın da ortaya koyduğu politikalar çerçevesinde, zaman zaman bütün dünya ülkelerinde, önemli ülkelerde gördüğümüz gibi- siyasetçilerin içerisinden de büyükelçi atamalarının çok önemli olduğunu biliyoruz, bunun pek çok örneğini görebiliriz. Tabii ki, elbette ki biz liyakatiyle öne çıkan arkadaşlarımızın siyasi geçmişleri nedeniyle burada haksız bir eleştiriye tabi tutulmasını da kabul edemeyiz. Sonuçta, ülkemiz adına, millî menfaatlerimiz adına, devletimiz adına faaliyet gösterecek arkadaşlarımızdır ve farklı siyasi görüşlerden, ideolojilerden pek çok büyükelçi arkadaşımızla birlikte çalışıyoruz, önemli hizmetler yaptıklarına da şahidiz. Bu noktada da ben yeni atanan büyükelçi arkadaşlarımıza ve Sayın Yavuz Selim Kıran Beyefendi'ye de Büyükelçimize de -inşallah resmîleşecek yakında- görevinde başarılar diliyorum.
Teşekkür ediyorum.