| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4336)(Devam) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 31 .03.2022 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Şimdi, Başkanım, daha önceki çıkarttığımız yasamızda yani mevcut 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'na eklediğimiz maddelerle ilgili olarak şimdi orada bizim hedeflediğimiz nokta bu tür, bu neviden faaliyet yürüten şirketlerin kapatılması vesaire gibi bir hedefimiz yok. Biz bunun kontrol ve denetiminin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yapılacağı şekilde, güçlü sermaye yapısını, iş ve işlemlerinin hukuki çerçevedeki mahiyetini, özelliğini, risk analizlerini, bunu hedefledik. O dönem içerisinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumumuzun denetimi içerisinde bulunan, bu mahiyette faaliyetlerini yürüten 35 tane şirketimiz vardı ve kanunumuzun aradığı şartlar kapsamı içerisinde bunun 6 tanesi intibak etti yani birleştiler, sermaye yapısının yeterliliği veya bundan sonraki sürecin bu hukuki koruma çerçevesinde yürütülmesi için. 21 tane de şirket bu unsurları, bu hedeflenen kanuni unsurları karşılamadığından dolayı tasfiyesi için TMSF'ye devredildi. Diğer şirketler de kendi hem sermaye yapıları hem de kanunun aramış olduğu şartları, evet, süreçleri içerisinde uygunluk yapıldığı için intibak süreçleriyle beraber faaliyetleri devam ediyor. Buradaki risk analizleri noktasında 21 tane şirketin TMSF marifetiyle tasfiyesi ve oradaki mevcut vatandaşlarımızın paralarının ödenmesiyle ilgili hususiyet.
Şimdi, bu kapsam içerisinde şu arzu edilebilir: Evet, bütün dünyada buna benzer tasarruf sandıkları var, bu mahiyette faaliyet yürüten. Evet, korumayı daha hukuki çerçevede, devletin bankacılık sistematiğine daha uygun, ödenen paralardan bir gelir getirici işlem yapmak. Veya vatandaşların ödediği o paraların taksit sayısının sonucunda elde eden kişilerin elde ettiği o parasal değer ile başlangıçtaki insanların elde ettiği o parasal değer aynı değil. Hedeflediği araçtır, evdir, bu mahiyet içerisinde aynı paraya kavuşmuyor ancak sözleşme serbestiyyeti kapsamı içerisinde -vatandaşlarla görüşüldüğünde- aynı şirketin altına endeksli, dövize endeksli ve yurt içi enflasyona endeksli ve ödeyeceği taksitlerin de farklılaşacağı bir grupsal şeyler de var, para ödeme imkânları da var ama vatandaşlar onu tercih etmiyor. Yani sizin sunduğunuzda diyorsunuz ki 100 kişinin hedef grup olduğu, aylık 5 bin lira ödenecek bir grupta ben başlangıç itibarıyla parasal değerimin hiçbir şekilde değişmeyeceği yani ödeyeceğim taksit tutarının hiçbir şekilde değişmeyeceği... Sonuçta ben o riski alıyorum, 100'üncü ayın sonucunda veya 50'inci ayın sonucunda ben bu ödemiş olduğum toplam taksit tutarıyla beraber toplam parayı elde ediyorum. Ama bunu aynı şirket...
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Yalnız enflasyon yüzde 55.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız, Abdullah Bey, bunları 35'inci maddede açıklasanız daha doğru olur belki.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım, şöyle, aynı şirket...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu madde biraz daha spesifik.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım, aynı şirket...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu sadece internet üzerinden hizmet sunmaya ilişkin madde.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Yani TÜFE'nin yüzde 55 olduğu bir yerde parayı yatıranların parasının erimemesi mümkün değil.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ben de diyorum ki Başkanım: Aynı şirket...
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Paraları eriyerek ellerine geçecek.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Tamam, aynı şirket...
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Bunlar bu tercihi sözleşmeyle yapsalar bile devlet bunlara böyle para toplama hakkı verebilir mi?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Sayın Bakanım, bir dakika ama bakın.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Devlet vatandaşını sömürttürebilir mi?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır, Sayın Bakanım, aynı finansman şirketinin, bu aylık ödeme olduğu için orada parasal bir imkân kalmıyor. Nihai evrede bu vatandaşımıza aynı şirketin, tasarruf şirketinin ikincil, üçüncül kademelendirilmiş teklifi de var; siz isterseniz TEFE-TÜFE ortalaması içerisinde rakamların artış gösterdiği ve taksitlerin değiştiği teklifi de var, döviz teklifi de var dövize endeksli, altına endeksli bir teklifi de var.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir toparlayabilirseniz sevinirim. Diğer maddede bunları konuşacağız.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Aradaki farkı o şirketin nereden karşılayacağını söyle bana.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hangi şirketin?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - O para toplayan şirketin.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - İşte, 100 kişiyi zaten ayarlamadan o faaliyet başlamıyor ki Sayın Bakanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bu madde sadece dijital ortamda hizmet sunumuna ilişkin, diğer madde geldiğinde bunları konuşalım.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - TÜFE'ye bağladı, herkes de TÜFE'ye bağladı.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet, o 100 kişilik grup her ay...
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Piyasada hiçbir mevduat TÜFE düzeyinde gelir getirmiyor.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama bu gelir getirici bir faaliyet değil. Ama bir dakika Sayın Bakanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Abdullah Bey, tekrarlıyorum, bu madde bu anlattığınız konularla ilgili değil; ona geleceğiz 35'inci maddede. Burada sadece dijital ortamda hizmet sunumuna ilişkin bir maddemiz var. Şunu bir geçelim, oraya geldiğimizde bu tartışmalara devam ederiz.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet, Başkanım, kısaca hemen şunu ifade edelim: Bu şirket mahiyeti gereğince elektronik ortamda da gerek birlik kuruluşları gerek teşkilat yapılanması ve gerekse de acenteyle beraber hizmet sunum şeklini herhangi bir yasak kapsamında oluşmaksızın; bir talebidir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Tabii, bunu ilerleyen zaman diliminde, 35'inci maddede daha teferruatlı tartışırız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sağ olun.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.