KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

İlk önce hoş geldiniz, onu söyleyeyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Tabii, burada, demin çok iyi hatiplerimiz, ağabeylerimiz konuştu, ben hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elbette ki biz her zaman için söyleriz, muhalefetin görevi iktidarı eleştirmektir. Evet, biz, burada, belki iktidar-muhalefet ama... Değerli milletvekilleri, burası bizim ülkemiz, bizim buradan başka gidecek bir yerimiz yok. Doğrusu doğrudur, yanlışı yanlıştır. Ama şöyle, bizim kendi ülke topraklarımıza, kendi coğrafyamıza, kendi stratejimize ve kendi devletimize, hele kendi devlet bürokratlarımıza da sahip çıkmamız lazım.

Şimdi, elbette ki burada, ben hani isim vermek isterdim, Garo gitti işin açıkçası. Ya, artık bize gına geldi; her gün aynı şey, her gün aynı şey.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir açıklamaları varmış, yirmi dakika sonra dönecekler.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Tabii, Sayın Başkanım, şöyle: Değerli Bakanım, bakın, siz bakanlık yaptınız, Komisyon Başkanlığına geldiniz, Genel Başkan Yardımcılığı yaptınız. Bülent Bey burada, sekiz senedir kendisiyle çalışıyorum, gerçekten yetişmiş, düzgün, çok iyi bir devlet adamı, maliyeci. "Ce-Ha-Pe"li olması bizi ilgilendirmiyor ama bir devlet adamı olduğu için biz gurur duyuyoruz. Yani şimdi, Sayın Arı, dört yıldır biz burada beraber devlet yönetiyoruz ya. O Antalya Vekili, ben Ağrı Vekili olabilirim ama ben nihayetinde Antalyalıyım, o da nihayetinde Ağrılıdır, bunun başka bir çıkar yolu yok yani. Sayın Cinisli, evet, yeni geldi aramıza, dün de tebrik ettim. Benim sizlerden ricam yani beni mazur görün, belki dün konuşacaktım, hani İbrahim Bey konuştuğu için ben konuşmadım. Yerel yöneticilerin biz burada herhangi bir şeylerini konuşmuyoruz, onu söyleyeyim. Mehmet ağabey de bana göre, benim son yıllarda tanıdığım...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Mehmet'in ben ismini bile vermedim, ismini bile anmadım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir şey arz edeyim.

Benim son yıllarda gördüğüm, bildiğim, gerçekten bölgeye de ağabeylik yapan bir insan, onu özellikle söyleyeyim. Parti olarak ben bakmıyorum ama devlet adamı olarak bakıyorum.

Şimdi, şunu arz etmek istiyorum bu konularda: Son günlerde, özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte muhalefette gergin anlar yaşandı, herkes zannediyor ki -hani bir algı var- artık AK PARTİ gidiyor. AK PARTİ'nin gittiği falan yok ama Ukrayna-Rusya savaşı da şunu gösterdi bütün dünyaya... Ben geçen hafta sonu Almanya'daydım. Demin sağlığı eleştirdiler. Samimiyetimle söylüyorum, Almanya'daki bütün vatandaşlarımız -yabancılarla da görüştük- bu devletle, Türkiye'yle, sağlık sektörüyle ilgili gurur duyuyorlar. "Biz pandemiyi yaşadık ama sizin gibi bir hizmet veremedik." diyor. Bakın, bizim bu konularda özellikle devletimize sahip çıkmamız lazım.

Türkiye, özellikle, pandemiyle birlikte tabii ki turizmde çok büyük kayıplarımız oldu, yüzde 100'e varan kayıplar oldu, savaşlar oldu, kuraklık oldu, bakın, devlet şu anda ayakta. Ve geçen sene -işte Sayın Bakanım da burada- biz, özellikle gidip kendi bölgelerimize -ya, ben Bakana yalvardım- Ağrı'ya ne kadar para götürdük kuraklıkla ilgili. Daha önce 10 metre yer altında olan sularımız 80 metreye indi. Dolayısıyla, bu devlet bu düzeye geldi. 2018'de, özellikle Avrupa'yla birlikte, bu ülkenin ekonomisine gerçekten sortiler yapıldı ve bu devlet hâlen dimdik ayakta.

Göç sorununu biz son yıllarda yaşadık. Bakın, Avrupa 2 milyon Ukraynalıyı alamıyor. Ama bakın, bu devlet, rahmetli Turgut Özal döneminde, işte, sarin gazı kullanılan Iraklıları aldı, bizim hükûmetlerimiz döneminde 5 milyonun üzerinde Suriyeliyi getirdik biz; nihayetinde bunlar insan yani, kim olursa olsun önemli değil. Dolayısıyla, bu devlet bütün bu sorunları kendi göğsünde absorbe etti. Yani şunu söyleyeyim: Değerli arkadaşlar, biz burada sosyalizmle yönetilmiyoruz. Adam çıkmış, yahu, her gün aynı şeyi söylüyor: "Ekonomi kötü, turizm kötü, savunma kötü, ihracat kötü, ithalat kötü." Ya iyi de arkadaşlar, Allah rızası için, ya bu kadar da kötü bir şey olduysa gelme buraya kardeşim, biz her gün seni böyle dinlemek zorunda değiliz.

Sayın Arı, yani şu cümleyi sana yakıştıramıyorum, sevdiğimden dolayı, saygı duyduğumdan dolayı. Bu devlet hiçbir zaman için, yirmi yıldır AK PARTİ bu ülkeyi yönetiyor diye vatandaş travma geçirmez. Bakın, biraz önce de söyledim, ben sekiz yıldır Plan ve Bütçede görev yapan bir insanım, herkes elini vicdanına koysun, AK PARTİ hükûmetlerinden önce elbette ki bu devletin eksiklikleri var mıydı? Devlettir, eksiği olacak. Hepimiz yeni evlendiğimizde yirmi yıl boyunca bizim eksikliklerimiz olmuyor mu? Elbette ki olacak çünkü yeni evlenmişsin.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu nasıl benzetme?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bu devlet, Osmanlı'dan sonra kuruldu, Allah gani gani rahmet eylesin Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya; bir devlet kurdu ondan sonraki süreçte siyasi parti yasalarını çıkardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kırk altı yıl boyunca bu devlet tek hükûmet döneminde yönetildi, sonra Adnan Menderes geldi, Allah rahmet eylesin, Özellikle vizyonerliğiyle bu halk ona çok büyük bir paye verdi, iktidar oldu; sonra diğer iktidarlar geldi. Bakın, değerli arkadaşlar, Marmaray neyle yapıldı? Hızlı trenler, havaalanları, üniversiteler, stadyumlar, olimpik yüzme havuzları, tiyatro sahneleri... İstanbul'daki AKM binası için herkes şunu söyledi: "AK PARTİ yıktı orayı, farklı bir şey yapacak." Bakın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gururu ya. Barajlar, nükleer santraller; hani, herkes "Avrupa vazgeçti." diyordu; bakın, şu anda Avrupa nükleer santrallere geri döndü. Harıl harıl çalışıyoruz hamdolsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, teşekkür ediyoruz.

Süreniz bitti.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bölünmüş yollar, modern adliye sarayları... Bakın, içinizde hukukçu olanlar var, ya daha önce bu adliye sarayları -Sayın Arı burada- kâğıt bulamıyorlardı ya.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Şimdi de adalet bulamıyorlar.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Helikopterler, sismik araştırma gemileri, Boğaz'ın altına tüp geçit yaptık ya; tersaneler, limanlar, geri dönüşüm tesisleri, dar gelirliye konut yapıları; baş örtüsü...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yerli otomobiller, İHA'lar, SİHA'lar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, ben sesimi duyuramıyor muyum?

Teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, siz yoktunuz ama şöyle...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bitmez ki Ekremciğim, onlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitmez, bitmez; sabaha kadar saysanız bitmez dolayısıyla bir nokta koyun buna.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, şunu arz edeyim, bakın siz yoktunuz, şunu özellikle milletvekili arkadaşlardan istirham ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, mesajınızı çok net ifade ettiniz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Son cümlemi de şöyle tamamlayayım: Hükümeti eleştirebilirler ama ne olur kendi devletlerine de sahip çıksınlar.

Çok teşekkür ediyorum.