KOMİSYON KONUŞMASI

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hoş geldiniz.

Maalesef, tatsız bir konuyla gündeme başlamış olduk ama Türkiye’nin gerçekleri olduğu için hep beraber bunları konuşacağız, tartışacağız elbette.

Şimdi, ben, bu Meclis çatışı altında hiç yapmadıysam birkaç yüz kere kayyımla ilgili konuşma yapmışımdır, abartmadan söylüyorum, tutanaklar çıksa birkaç yüz kere yapmışımdır. Şimdi, bakın sayın vekiller, siz iktidarsınız, iktidarın büyük ortağısınız, 2016’dan bugüne kadar sekiz yıldır kayyım atayan bir iktidarsınız. Yani Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazılırken, hani dönemler olur ya bu tarihte, mesela, şark ıslahat planı dönemi, mesela, umumi müfettişlikler dönemi, mesela, OHAL dönemi gibi dönemler olur, yazılır bunlar tarihe; siz, bu iktidar olarak tarihe kayyım atayanlar dönemi olarak geçtiniz. Ya, bu sizi biraz utandırmıyor mu, bu sizi biraz düşündürmüyor mu? “Ya, biz ne yapıyoruz?” diye hiç sormuyor musunuz kendinize? Bu nasıl bir şey ya! Kayyım atıyorsunuz sekiz yıldır ve bakın, sekiz yıldır kayyım atıyorsunuz da bunun size politik bir faydası oluyor mu diye baktığınızda, yok. Ne oluyor? 2016'da kayyımlar atadınız, 2019’da biz belediyeleri yine aldık, 2019’da neredeyse 2-3 belediye dışında bütün belediyelerimize kayyım atadınız, bunu defalarca tartıştık, ne oldu? 2024 seçimleri oldu 78 belediye kazandık. Yani bunun size politik bir faydası da yok, demokrasi açısından topluma bir faydası yok, hiç kimseye bir faydası yok ama bir yerlere bir fayda var, şimdi ona geleceğim biraz sonra. Dolayısıyla, bir kere tarihe gerçekten kayyım atayanlar iktidarı olarak geçmiş oldunuz. Bu kara bir lekedir sizin için, açıkça söylüyorum. Neden böyle biliyor musunuz? Kayyım atamak demek demokrasiye darbe yapmak demektir sayın vekiller, demokrasiye darbe. Nereye atıyorsunuz kayyımı? Seçilmiş olan belediye başkanına atıyorsunuz ve seçilmiş olan belediye meclisini feshediyorsunuz. Yani o belediye meclisinde sadece bizim partimizden belediye meclis üyeleri yok, bütün partilerden belediye meclis üyeleri var, herkes kendi oranında belediye meclisine seçilmiş, belediye meclislerini işlemez hâle getiriyorsunuz, feshediyorsunuz. Yani siz, aslında, açıkça demokrasiye darbe yapıyorsunuz, darbeci bir iktidar olarak tarihe geçtiniz ya! Bunu kaç defa daha yapacaksınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bunu kendi içinizden sorgulama siyasi cesaretiniz ve ferasetiniz yok mu Allah aşkına ya? Böyle bir şey olabilir mi? Darbe! Neden darbe yapıyorsunuz? Bakın, sandık hukukuyla, seçim hukukuyla seçilmiş olanı görevden alıyorsunuz, halkın iradesine darbe yapıyorsunuz, halkın iradesini gasbediyorsunuz, siyasi hırsızlıktır bu ya! Bunu nasıl anlatalım başka türlü? Bize darbe yapıldığı zaman... "Bize” derken Meclisi kastediyorum. Darbe yapıldığı zaman hep beraber -tarihte yapılmış bütün darbeler açısından diyorum bunu- karşı çıkıyoruz bu darbelere, 1960'lardan bugüne kadar bütün darbelere karşı çıkıyoruz ama 2016’dan 2024’e kadar yerel demokraside, belediyelerde darbe yapılıyor ve siz bunun müsebbibisiniz, yapanısınız, nasıl bunu kabulleniyorsunuz akıl alır gibi değil. Dolayısıyla, tarihe bir de böyle geçtiniz, “siyasi darbeler iktidarı” diye geçtiniz. Yani ben gerçekten sizler için de üzülüyorum.

Bizim açımızdan baktığınızda ise çok net söyleyeyim: Biz bu demokrasi mücadelesini, özgürlük ve adalet mücadelesini sizin bütün müdahalelerinize rağmen sürdüreceğiz ve sürdürüyoruz. Halkın iradesinin tecelli etmesinin önündeki bütün engellere karşı mücadelemizi sürdürüyoruz ve bundan dolayı da çok eminiz kendimizden, kararlıyız. Siz, bu yaptığınız işle -bakın, bir şey söylüyorum, bunu lütfen kaydedin- sandığa olan inancı yok ediyorsunuz yani insanlar, kayyım atanan yerdeki insanlar, halkımız diyor ki: “Ya, gidip oy vereceğiz de ne olacak, yine kayyum atanacak.” Yani bu sandığın, o seçimin bir değeri kalmıyor, sandığa olan inancı yok ediyorsunuz. Yani demokrasiye ihanet ediyorsunuz sayın vekiller. Yani bunu daha nasıl anlatalım size? Gerçekten mesele sadece bu nedenle bizim partimizin ya da muhalefetin, CHP'nin değil, mesele sizin de meseleniz sandığa olan inancı yok ettiğiniz için.

Başka bir şey daha yapıyorsunuz bu kayyum atamalarıyla yani sadece halk iradesini, millet iradesini gasbetmiş olmuyorsunuz. Ben geçen hafta da söyledim, Esenyurt’tan sonra, işte şimdi ne oldu? Mardin, Batman, Halfeti… Yani bir de “Mardin” deyince, Ahmet Türk’ü gerçekten burada iki cümleyle herkese hatırlatmak istiyorum. Ahmet Türk, Kürt siyasetinin duayenidir, hepimizin ağabeyidir. Bakın, 3 kere kayyum atanmış ya. Hani eskiden bir deyim vardı, “Ahmet Türk 2 kere gitmiş kayyım atamasıyla, 3 kere gelmiş sandıkla, seçimle.” Kürt siyasetinin duayeni, ya hepimizin ağabeyi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Oluç…

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum, az kaldı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Hepimize her kutuplaşma döneminde itidal tavsiye eden, sorunlarımızın çözümünü sağlamak için uzlaşmayla, müzakereyle, diyalogla çaba sarf eden bir kişi; siz buna 3’üncü defa kayyım atıyorsunuz ya. Yani gerçekten bu da tarihe geçti, bunu da tarih yazacak.

Şimdi, bakın, bir nokta daha var, niye böyle yapılıyor, niye şimdi Batman, Mardin, Halfeti… Yarın bilmiyoruz, belki başka belediyelerimize de atayacaksınız. Hani bir uğursuz kehanette bulunmak için söylemiyorum bunu ama geçen dönem 2019 sonrasında dedim, iki, üç belediyemizi bıraktınız, onlar da küçük belediyelerdi, belde belediyeleri filandı; belki yine hepsine atayacaksınız, olabilir yani biz bunu tesadüf ya da sürpriz olarak görmüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Oluç, teşekkür ediyorum.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Selamlamama izin verin Sayın Başkan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Ama siz bir mesaj veriyorsunuz, ne mesajı veriyorsunuz biliyor musunuz, o mesaj şu: Siz Kürt nüfusunun ağırlıklı olarak yaşadığı belediyelere kayyım atayarak diyorsunuz ki Kürt halkına: “Ya, siz seçimlere katılabilir, seçebilirsiniz de biz sizin seçtiklerinizi yönetici olarak kabul etmiyoruz, sizin seçtiklerinize sizi yönettirmeyeceğiz ancak bize biat eden kaymakam, vali varsa onlara yönettireceğiz.” Bölücülük yapıyorsunuz, bölücü bir iktidar olarak tarihe geçtiniz ya! Biz bütünlüğü sağlamaya çalışırken, birliği sağlamaya çalışırken farklılıkların, özgünlüklerin eşitliği içinde, eşit koşullarda ortak vatanda birlikte yaşayalım diye uğraşırken siz bölmek için uğraşıyorsunuz. Yapmayın sayın vekiller, bunları gerçekten bir kez daha düşünün, vicdanınıza ve fikrinize, aklınıza hitap etmek için bunları söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Son cümle efendim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Oluç, herkesten fazla süre verdim size.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Gerçekten son cümle.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Daha bir de konuşma yapacaksınız, Sayın Aşkın Bak bekliyor heyecanla.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - 3 belediye olduğu için biraz daha fazla konuşacağım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, oradan gidersek…

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Yok, tamam, haklısınız.

Bitiriyorum.

Yani gerçekten bunu bir kez daha düşünmenizi öneriyorum.

Ve çok açık -benden önceki konuşmacılar da söyledi- bakın, velev ki bir belediye başkanı yanlış bir iş yaptı, hakkında soruşturma var, kovuşturma var görevden uzaklaştırıldı –“velev ki” diyorum, bizimkilerde böyle bir şey yok, onu tartışamıyoruz; şimdi vakit yok ama daha kaç bakanlık var tartışacağız elbette ki- o zaman yapılması gereken, demokratik olan tek şey var, gideceksiniz belediye meclisine, belediye meclisi bir belediye başkan vekili seçecek oradan, seçilmiş olan yer kendi içinden seçecek. Bunu da yapmıyorsunuz. Neden? Çünkü diyorsunuz ki Kürt'e: “Biz size yönettirmeyeceğiz, Türk'e yönettireceğiz burayı.” Bunu söylüyorsunuz, resmen 2016’dan beri, sekiz senedir bu bölücülüğü yapıyorsunuz, yapmayın.