| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4336) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .03.2022 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım, şimdi, burada 5'inci maddemiz tam bununla ilgili bir şey. Eskiden denetim raporuna ihtiyaç duyan bu hususlarda artık soruşturma safahatında o dediğiniz kapsam içerisinde yani dedesinden, teyzesinden, amcasından farklı yapılar içerisinde ortaya başka şeyler çıkmış, esas soruşturma konusu yaptığınız kişi ile failin yanında başka kişilerin de olduğu ortaya çıkmış, hemen soruşturmaya dâhil edebileceğiz, bakın, bu 5'inci maddeyle. Ama örgüt yapısı da artık orada savcılık makamı yani nasıl bir şey, soruşturma safhasında nasıl bir uygulamayı yapacaktır, ortaya çıkan o deliller ışığında yapılacaktır.
Şimdi, burada, bizim mevcut uygulamada alt sınırımızı, üç yıl ile beş yıl arasındaki uygulamayı biz "üç yıldan sekiz yıla" yapıyoruz. Şimdi, burada zincirleme dediğimiz hadiseyi... Eğer rakamsal boyutta ciddi manada, oransal manada yüksek bir rakam ortaya çıkmışsa -yani kişinin eylemiyle beraber buradaki kullanılan fatura belgedir- miktarın yüksekliğine göre, mahkeme de ona göre bir ceza tayin edecektir. Burada sekiz yıla kadar verilecek cezanın konum ve durumu geçmiş beş yıllık denetim içerisinde zincirleme hâlinde uygulayacaksak buradaki... Ben örnek olarak da şöyle verebilirim: Dörtte 1'inden dörtte 3'üne kadar uygulama safahatı içerisinde zincirleme suçta... Yani siz geldiniz, yüksek bedelli bir faturadan dolayı üç yıllık bir dönem içerisinde bir belgeye rastlanıldı ve soruşturma konusuyla beraber hakkınızda dava açıldı, rakamın büyüklüğünden dolayı da sekiz yıl değil de yedi yıl verildi. Dörtte 3'üne kadar zincirleme hâlini uyguladığı için artış söz konusu olacaktır rakamsal boyut içerisinde, o da yaklaşık on iki yılla hesaplaşacaktır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama siz bundan sonrası için söylüyorsunuz.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bundan sonrası için diyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, öncesi...
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bakın, ama şimdi, Garo Bey, gelişen teknoloji, uygulamalar, farklılıklar, sistem değişmiş yani 1999'da çıkan kanunun uygulamalarıyla bugün aynı uygulamaları yaptığınızda suç-ceza dengesinde siz mükellefe haksızlık ediyorsunuz. Siz yeni teknolojik uygulamayla beraber yani dedim ya, e-fatura, e-beyannameyle beraber farklı kodlar da gelişmiş durumda ve denetim de çok sık artmış durumda. Yani siz denetimle, kontrolle maliye politikalarınızı çok farklı hâle getirmişsiniz. O farklı hâle getirdiğiniz uygulamaları da bugünün uygulamaları karşısında farklı bir ceza dengesi içerisinde -o uygulamayı da- değiştirmeniz gerekecektir, uygulamamız bu olacaktır. Yani şundan emin olabilirsiniz...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, teşekkür ediyorum.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Son söz olarak Başkanım: 5'inci madde uygulamasıyla beraber, bundan sonraki şeyde gerçek failler açısından bu uygulamada fiilî durum yani sekiz yılla beraber on iki yıl, on dört yıl gibi ciddi, o denetimli serbestlikten de yararlanmayacak şekilde bir cezayla karşılaşacaktır. O kişi de ıslah olma durumuna göre de... Biliyorsunuz, Ceza İnfaz Kanunu'nda biz artık yeni bir sistem getirdik, öyle otomatiğe bağlanmış gibi kişilerin artık infaz rejimi içerisinde "Yüzde 50'sini geçti, hemen otomatik çıksın." veya "Üçte 2'sini yattı, hemen çıksın." diye bir uygulama yok; on yıl üstündeki cezalarda cumhuriyet başsavcılığının, altındaki suçlarda artık denetleme ve izleme komisyonlarının onayına göre. Yani siz hakikaten o toplumda, o dediğiniz çerçevede suç makinesi hâline gelmiş, sürekli bu eylemler içerisinde bulunmuş kişilerin bir infaz rejimi içerisinde... Bihakkın suçun tamamını yatacak şekilde belki de burada infaz rejimine tabi olacaklar yani ben bunun suç-ceza dengesi içerisinde iyi bir uygulama olduğunu düşünüyorum.