EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarım ve saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle, Sayın Cinisli Plan ve Bütçeye yeni geldi, Allah hayırlı uğurlu eylesin, Rabb'im nice güzel hizmetler nasip eylesin.

Şimdi, tabii, Plan ve Bütçeye her gelen teklifte işin açıkçası muhalefet... Elbette ki biz her zaman söylüyoruz; onların belki birinci görevi elbette ki iktidarı eleştirmek. İktidarı eleştirmeleri de bir iktidara talip olduklarını gösteriyor, görüyoruz. Dolayısıyla bu da hamdolsun yirmi yıl boyunca nasip olmadı, inşallah bundan sonra da yine AK PARTİ iktidarları aynı şekilde devam edecektir. Dolayısıyla birinci mesele şudur: Yani bu yasaların yerine... İşte sabah gördük, Cemal Bey de konuştu, Sayın Bakanımız da burada ilgili arkadaşlara cevap verdi işte, sermayenin korunması konusunda... Tabii ki bizim böyle bir niyetimiz veya böyle bir bakış açımız yok ama bizim ülkemizde olduğu gibi her ülke de kendi sermayedarını korur çünkü siz bir iftira attığınız zaman elbette ki siz kendi bütçenizi, sermayedarınızı, sermayenizi de koruyamazsanız ve siz ileriki süreçte vergi alacaksınız. İşte, görüyorsunuz, bizim kapımızda... Özellikle jeopolitik bir ülke, çok önemli bir ülkeyi haiz olduğumuzdan bizim başımıza da her şey gelebilir. Dolayısıyla burada biz elbette ki devleti de düşüneceğiz devletin vergisini de düşüneceğiz vergi verenleri de düşüneceğiz ama bizim kişilerin özgürlüğünü kısıtlamak veya "Sen sokakta bağıramazsın, bu sermayedardır, sen ona karşı çıkacaksın." gibi bir niyetimiz asla yok.

Yine, böyle birkaç tane de başlığı almak istiyorum işin açıkçası. "Anadolu fukaralık günlerine yeniden döndü." Ya, hamdolsun, siz gayrisafi millî hasılaya baktığınızda, AK PARTİ iktidarlarının bu ülkeyi devraldığı güne baktığınızda bu ülkenin şu anda teknolojik veya diğer maddi imkânlarına, sağlık imkanlarına baktığınızda dünyada yani aralarında çok büyük bir fark olduğunu göreceksiniz. Yurt dışına çıktığınızda zaten bu ülkenin nereden nereye geldiğini de herkes görüyor, görmeye de devam ediyor.

Şimdi "yetersiz siyasetçi..." Yani kimsenin böyle bir şeyi yok. Eğer özellikle bu cümleleri söyleyen bir arkadaş varsa, kendi partilerinde yetersiz siyasetçi varsa veya kendi iç organlarında yetersiz olan şahısları getiriyorlarsa; bu, onların meseleleri.

Yine, "Hükûmetin anlam yüklediği her şey kendisine aittir." Elbette ki hükûmetler şudur: İnandığı bir yasa teklifini getirir. Biz şimdi buraya geçici maddeleriyle birlikte 41 tane madde getirdik. Biz inanmasak bunu getirebilir miyiz? Bizim getirme imkânımız yok. Bunun getirilişi de bellidir. İşte, milletvekillerimiz, eski Bakanımız burada, Bakan Yardımcılarımız burada, Maliye Bakanlığı ve bununla birlikte eş olarak çalışan diğer kurumlarımızın hepsi burada. Milletvekillerimiz devlet adına hareket ederler. Hangi konuda, ne tür bilgi sorduklarında hem Sayın Bakanlarımız hem de ilgili, ilişkili olan kurumların bütünü bu soruları cevaplandırıyor, bunda da herhangi bir sıkıntı yok.

Yine, eski bir bakanımızın da tabii şeyi şu oldu politika faizinin indirilmesiyle ilgili... Tabii, bu konuda elbette ki yorum yapabilirsiniz. AK PARTİ hükûmetleri geldiği günden bugüne kadar... Ki siz de AK PARTİ hükûmetlerinde görev yaptınız. Herkes de o tarihte AK PARTİ'ye karşı çıkıyordu, politikalarına karşı çıkıyordu ama hamdolsun şu anda AK PARTİ yirmi bir yılını doldurdu, bundan sonraki süreçte de yine aynı hızla iktidarda olmaya devam edecektir.

Yine, bir tane soruda "Özellikle profesörlere dava açıldı." Yani bizim kimseye bir dava açtığımız yok ama şöyle: Eğer akademisyenler kendi görevlerine baksalardı... Şu anda biz de özellikle bu eğitim durumlarının nereden nereye geldiğini de ben bu konuyu da takdirlerinize sunuyorum.

Şimdi "Dört yıldır bu ülkede çok büyük burhan yaşandı." Değerli vekilimizin cümlesi bu. Değerli arkadaşlar, bakın -biraz önce de içerideydik, yine bunu sorduk- Cenab-ı Allah bu ülkeye zeval vermesin. Pandemi olaylarında eğer gerçekten AK PARTİ hükûmetleri şehir hastaneleri bu kadar eleştirildi ama bunlara yatırım yapmasaydı... Bir de pandemiden dolayı KGF kredileri dâhil olmak üzere, pandemi yardımları dâhil olmak üzere... Ben hep şunu söylerdim: Biz direkt şahısların hesaplarına yatırdık, keşke onları çekler şeklinde verseydik, o zaman belki biraz daha farklı olurdu.

Yine, özellikle "Kanun teklifleri sarayda hazırlanıyor." Ya, her bir teklif bu Plan ve Bütçeye geldiğinde neredeyse muhalefetin bütünü bu soruyu tekrar bir şekilde soruyor. Ya, Sayın Bakanımız devletin bakanlığını yapmış, iki üç dönemdir milletvekili, yanlarında yine bir Bakan Yardımcımız vardı, 24'üncü Dönemde Cengiz Bey'le biz bu sıralarda beraberdik Plan ve Bütçede, diğer tarafta Bakan Yardımcılarımız ve genel müdürlerimiz var. Şimdi, devlet, hükûmet, iktidar sahipleri yani iktidar kim olursa olsun elbette ki bir kanun teklifi hazırlandığında oturur, ilk önce ne kanun çıkarılacağı zaten ilgili milletvekilleriyle görüşülür, ondan sonraki süreçte hangi bakanlığa aitse kanun o bakanlıkla birlikte çalışılır; bu da zaten devletin gereksinimidir yani siz devlet iseniz bunu yaparsınız. Şimdi, baktığımda, bu tür soruları soran arkadaşlar da devletten geliyorlar. Dolayısıyla bunu AK PARTİ'ye karşı bir serzeniş olarak söylemelerini veya bunu "Sarayda yapılıyor." gibi bir muameleye tabi tutmalarını asla ve kesinlikle doğru bulmuyorum.

Özellikle, şimdiye kadar, Bülent Bey'in her zaman söylediği çok güzel cümleler var etki analiziyle ilgili. Bakın, Sayın Bakanımız da açıkladılar açıklamaya da devam ediyorlar. Teklifle, maddelerle ilgili olarak getirdikleri birçok maddenin altına etki analizi de konulmuş. Dolayısıyla ben bu teklifin de çok doğru bir teklif olduğuna kanaat getiriyorum. Burada özellikle yıllara sâri olan şeylerde, bu yurt dışından gelen şahıslara konut satışı bir yıldır, beş yıldır, üç yıldır; ha, bunlar değerlendirilebilir, konuşulabilir.

Ben bu teklifin de hayırlı olmasını diliyorum.

Çok teşekkür ediyorum.