KOMİSYON KONUŞMASI

RECEP ÖZEL (Isparta) - Çok Değerli Başkanım, sevgili üyeler; CHP ve HDP'den Anayasa Komisyonu üyelerimizin hemen hemen tamamı konuştu; AK PARTİ'den de Sayın Ali Bey ile en son herhâlde ben konuşuyorum Komisyon üyesi olarak.

Sözlerime başlarken... Türkiye'nin en iyi yaptığı işlerin başında seçim işi geliyor, Türkiye'nin en iyi yaptığı işlerin. 1950 yılından beri, Yüksek Seçim Kurulu kurulduğundan beri bakarsak, hiçbir seçimimizde şaibe olmamıştır. Elimizdeki Türk seçim mevzuatı... Örnek alınan ve seçim iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıdığı, seçim ve seçmen güvenliğinin en kâmil manada düzenlendiği ve uygulandığı bir seçim sistemine sahibiz.

Şimdi, 2018 seçimlerinde 8 tane uluslararası kuruluş, 415 tane de uluslararası seçmen gözlemcisi gelmiş, bizim seçimlerimizi gözlemlemiştir, raporlamıştır; ufak tefek aksaklıklar olmasına rağmen seçmen iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıdığı raporlanmıştır. Bu manada Türkiye'nin aleyhinde hiçbir uluslararası rapor yoktur.

Şimdi, getirmiş olduğumuz bu düzenlemeyle seçim mevzuatını bir parça daha ileriye götürüyoruz. Herkesle de bunu her platformda tartışırız. Hiçbir zaman seçim mevzuatı... Burada, almadığımız oyun hesabını yaparak milletvekili sayımızı artırmanın kesinlikle peşinde de değiliz. Bakın, hepimiz şu seçim mevzuatına göre seçildik, Anayasa'ya göre seçildik ve buradayız. Bizi buraya getiren ve burada toplanarak konuşmamıza vesile olan seçim mevzuatını yerle yeksan eden konuşmalara üzülerek şahit olduk.

Dünyanın bütün ülkelerinin çoğu "En adil şekilde seçim mevzuatı Türkiye'de." deyip seçim sisteminde bizim mevzuatımızı örnek alıyor. Bizim Yüksek Seçim Kurulu üyelerimiz yurt dışında çok seçime gidiyor gözlemci olarak. Bizim uyguladığımız sistemin en güzel manada olduğunu bütün Yüksek Seçim Kurulu üyelerimiz gidip geldikleri ülkelerden gelip raporluyor.

Şimdi, biz bu yeni düzenlemelerle neler getiriyoruz? Şimdi, bu düzenlemeye değil de genel siyaset anlamında özellikle bazı milletvekili arkadaşlarımızın "Gidiyorsunuz, ediyorsunuz, bundan dolayı bu düzenlemeyi getiriyorsunuz." gibi... Elhak, hiçbirimizin hafızasında arka planında böyle bir mühendislik hesabı kesinlikle yok.

Şimdi, burada biz ne yapıyoruz? Bunu maddeler hâlinde sayacak olursam: Seçim barajını düşürüyoruz. Belki bunu daha da aşağıya çekebilir miyiz? Çekebiliriz; yüzde 5 olabilir, belki sıfır olabilir ama bizim tercihimiz şu an yüzde 10'u yüzde 7 olarak düzenlemek.

Konuşmacıların bir kısmı "Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde seçim barajı yok." dedi. Benim 2 tane... Hemen, şu anda bir inceleme yaptım; başkanlık sisteminin uygulandığı Arjantin ve Meksika'da baraj oranı yüzde 3. Yani "Başkanlık sisteminin uygulandığı hiçbir ülkede baraj yok."un bir geçerliliği, bir doğruluğu yok.

Barajı, bütün siyasi partilerin... Türk siyasi tarihinde -gene altında hepimizin imzası olsun- yüzde 7 bir kazanımdır. Uluslararası kuruluşların yüzde 10'un yüksek olduğu noktasında birtakım... Bizim dışımızda birkaç ülke daha yüzde 10'du. Yüzde 7 genel olarak bir ortalamadır dünyada, ona sahip oluyoruz.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yüzde 7 ortalama değil Recep Bey, yüzde 7 en üst düzey.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Daha ileriki dönemlerde belki daha aşağı çekilebilir. Parlamento bunun kararını hep birlikte verirse daha aşağı çekebiliriz.

Diğer getirdiğimiz düzenleme ne? Her siyasi partinin, aldığı oy kadar milletvekili çıkarmasını düzenliyoruz. Şimdi, sizler oy almadan milletvekili çıkarmanın peşinde misiniz bu düzenlemeye karşı çıkarak? Bir siyasi parti ne kadar oy alıyorsa o kadar milletvekili çıkartsın; daha önce uygulanan sistem. Artık oylarla, bana verilmeyen oylarla, bir siyasi partiye hizmet etmeyen oylarla, bir başka partiden aldığı oyların... Milletvekili çıkartılmasını, seçmen iradesinin sandığa daha doğru yansımasını getiriyoruz.

Bir diğer düzenlemeyle, partilerin seçime katılma yeterliliğinde sadece teşkilatlanma ve kongre yeterliliğini getiriyoruz. Burada şunu belirtmek istiyorum: Bu sene Yüksek Seçim Kurulunun kararlarına göre... Hani sizin "Grubu kaldırıyorsunuz, siyasi partilerin seçime girmesini engelliyorsunuz." gibi birtakım itirazlarınız var ya... 24 tane siyasi partinin seçime katılma yeterliliği var; bunların 5 tanesi hem gruptan hem teşkilattan burada bulunan siyasi partiler, diğer 19 parti de sadece teşkilat yeterliliğini yerine getirdiğinden dolayı seçilme yeterliğini elde etmiş. Demek ki neymiş? Şu anda bir seçim olsa siyasi parti grubu olmayan 19 tane partinin seçime katılma yeterliliği var. Demek ki grubu olmadan da örgütlenme çalışmasını yapan bir siyasi parti eline geçirmiş seçime katılma yeterliliğini. Türkiye'de 123 tane siyasi parti var, bunlar harıl harıl kongrelerini yapmaya başladılar.

2 tane anekdot vereceğim size: Bir tane siyasi parti, ilçe kongresinin bir tanesinde 1 delege oy kullanmış "Bu geçerli mi, değil mi?" diye görüş soruyor. Bir diğer konu: Bir siyasi parti kurulmuş, ilimizin bir tanesinde kongre yapacak, binası yok. Soruyor: "Şu ada, pafta, parselde çadır kurduk; burada askıya çıkabilir miyiz ve kongreyi burada yapabilir miyiz?" Çadır partileri kuruldu. Biz örgütlenme... Türkiye'de 123 tane siyasi partinin olması demokrasimiz açısından bir kazanım, kabul ediyoruz bunu ama siyaset yapmak istiyorsa, devleti yönetmeye talipse de Siyasi Partiler Kanunu'ndaki şartlara uyarak illerin yarısında teşkilatlanmayı, buralarda il- ilçe kongrelerini yapma şartını ve bu kazanmış olduğu hakkı da Siyasi Partiler Kanunu'ndaki ve kendi tüzüğündeki yükümlülüklerini yerine getirerek devam ettirmesini düzenliyoruz. Bir düzensizlik içerisinde olan siyasi partilere bir düzen getiriyoruz aslında. Adamın 3 üyeyle, 5 üyeyle ilçe kongreleri yapılan bir sisteme sahibiz. Bakın, 1 tane oy kullanmış delege, ilçe kongresi yapmış. Yani bunların varlığı mı sağlıklı, olmaması mı sağlıklı, sizlerin takdirine sunuyorum.

Diğer bir konu da il ve ilçe seçim kurulu başkanlarını belirleme yöntemini değiştiriyoruz. Sayın Muharrem Erkek burada mı? Yok herhalde. O konuşmasında şöyle bir şey söyledi, çok doğru bir şey söyledi; biz Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresini uzattığımız zaman, Anayasa Mahkemesine gittiğiniz zaman Anayasa Mahkemesi kararını okudu, orada şöyle bir cümle sarf etti: "Anayasa Mahkemesi, YSK üyelerinin Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluştuğunu ve etkilenme ihtimalinin olmadığını söyledi." Ve bunu doğru söyledi. Bu Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçilirken en kıdemli üyelerden, hâkimlerden seçilmiyor ki, birinci sınıf hâkimler arasından seçiliyor. En kıdemli hâkimlerden seçilerek Yargıtay ve Danıştay üyeliği oluşmuyor, birinci sınıf hâkimlerden oluşuyor. Aynı şekilde, il, ilçe seçim kurulları oluşurken de biz birinci sınıfa ayrılmış olanlardan oluşturuyoruz. Muharrem Bey'in dediği gibi, etkilenme oranı Yargıtay ve Danıştay üyelerinin ne kadar yoksa, bu belirlenecek olan ilçe ve il seçim kurulu başkanlarının da etkilenme oranı aynıdır, aynı seviyededir ve biz bütün hâkimlerimize güvenmek zorundayız.

İlçe seçim kurulu başkanlıklarında "en kıdemli" diye görev ona veriliyor. "Ben bu zamana kadar hiç seçim idare etmedim, benim yaşım müsait. 63 yaşına geldim, benim hastalığım var, bu görevi yapamayacağım." diyenlere bile zorla görev yaptırılan bir süreç yaşandı. Çok fazla miktarda Yüksek Seçim Kuruluna bunlarla ilgili görüş geliyor, talep geliyor. Bunları bir çözüme kavuşturuyoruz yani bir problemi aslında ortadan kaldırıyoruz.

Bir diğer düzenleme ise sandık kurulu üyelerine bir düzenleme getirerek bir başka partinin üyesinin kendisinin onayı olmadan bir diğer parti tarafından sandık kurulu üyesi olmasının önüne geçiyoruz. Böylece adamın seçme hakkını elinden alan bir düzensizliği de ortadan kaldırıyoruz. Şimdi, sizin hiçbiriniz "Bize ne, biz yazarız kim olursa olsun, bunun seçme hakkını kullanıp kullanmaması bizim için önemli değil." herhâlde demezsiniz yani. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nde seçme yeterliliği olan her vatandaşımızın oy kullanma hakkını sonuna kadar kullanmasını, getirmiş olduğunuz bu düzenlemelerle mevzuatımıza dâhil ediyoruz.

Mahalli idareler genel seçimlerinde de bir seçim bölgesinde yerleşik olan, mukim olan seçmen iradesinin dışarıdan taşıma birtakım seçmenlerle gasbedilmesinin, bunların o iradesini... Ben burada uzun yıllardır oturuyorum, başka yerden gelen kişiler muhtar veya belediye başkanı seçimlerinde oy kullanacaklar, oy kullandıktan sonra gidecekler. Seçmen kütüğüne bir yıl demiştik, bunu herhâlde üç aya çekeceğiz, önergelerle buna bir düzenleme getiriyoruz. Oradaki yerleşik, orada yaşayan vatandaşlarımızın seçme iradesinin önündeki engeli de kaldırmış oluyoruz. Herhâlde hiçbir siyasi partinin buna karşı olmaması gerekiyor.

Bir diğer düzenlemeyle de herhangi bir nedenle yerleşim yeri olmayan ve seçmen kütüğünde yer almayan seçme yeterliliğe sahip tüm vatandaşlarımızın oy kullanmasını sağlıyoruz. Bir vatandaşımızın dahi oy kullanmaması yönündeki düzenlemelere açıklık getiriyoruz. Siz, şimdi, bazı vatandaşlarımıza "Oy kullanmasa da olur." diyebilir misiniz?

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - O zaman neden bir yıl getirdiniz de şimdi üç aya çekiyorsunuz?

RECEP ÖZEL (Isparta) - İstiyorsanız bir yılda kalabilir yani hiç problem değil.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Siz getiriyorsunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bir yılda kalabilir yani.

Bir diğer düzenlemeyle de seçilme yeterliliği olmayan muhtar adaylarına mazbata vermeyerek, gereksiz yapılan muhtarlık ara seçimlerinin önüne geçiyoruz. Seçilme yeterliliği olmadan muhtarlık görevi yapmanın önüne geçiyoruz. Siz şimdi "Seçilme yeterliliği olmasa da muhtarlar görev yapsın." mı diyorsunuz? Yani bizim getirmiş olduğumuz bu düzenleme, ana başlıklar hâlindeki düzenleme bizim seçim mevzuatımızı inanın ki bir adım daha öteye götürüyor. Seçmen iradesine, seçme ve seçilme hakkını sonuna kadar koruyan bir düzenleme getiriyoruz. Bütün siyasi partilerin, bütün vatandaşlarımızın kalbinin rahat olması lazım, mutmain olması lazım. Hiçbir zaman "Bir başka partinin oyları bizim hanemize yazılsın..." Seçmenin oyu bizde olmadığı hâlde, hakkımız olmayan, hiçbir partinin hakkı olmayan bir şeyin altına da AK PARTİ olarak hiçbirimiz imza atmayız; bundan emin olun. Seçmen iradesi seçimin namusudur, sonuna kadar korumak da hepimizin görevidir diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum efendim.