ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Sayın Başkan. değerli üyeler; tabii, eğer bir iktidar seçim yasalarıyla oynamaya başlamış, oyunun kurallarını seçim ve Siyasi Partiler Yasası'na göre yeniden belirlemeye çalışmışsa, ben, özellikle yakın tarihimizde, 80'li yıllarda çok büyük bir oy oranıyla iktidara gelmiş ve iktidarı da bir türlü bırakmak istemeyen Anavatan Partisi ve rahmetli Sayın Turgut Özal'ı hatırlatmak isterim. Sanırım, Turgut Özal kadar seçim yasalarıyla oynayan, Siyasi Partiler Yasası'yla oynayan bir siyasi lider tarihimizde yok ama bütün bunlara rağmen, yapmış olduğu bütün seçim değişikliklerine rağmen seçim yenilgisinden maalesef kurtulamaz oldu. Sayın Yazıcı, siz de sanki önümüzdeki erken veya normal seçimi peşinen şimdiden kaybetmeyi kabul etmiş gibi duruyorsunuz.

HAYATİ YAZICI (Rize) - Onun için ağzın kulaklarına varıyor!

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - E, ne yapalım? (Gülüşmeler)

Feti ağabey, affına sığınıyorum.

Şöyle bir şey söyleyeyim: Tabii ki ben özellikle değişiklikle ilgili bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Şimdi, başbakan veya mevcut sistemde Cumhurbaşkanına seçim yasakları kısmında bir düzenleme yapılmaması ve yasaklar kapsamına alınmaması hususu çok çok önemli. Niye önemli? Şimdi, önümüzde yapılacak seçimde normal olarak siyasi partilerin karşısında siyasi partilerle birlikte kimlerle bu partiler siyaset yarışına ve seçim yarışına girecekler diye bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Şimdi, ülkemizde 900 ilçe var, 81 il var. 81 ilin tümünde iktidar partisi AKP'nin il başkanları ve yönetim kurulları var Feti ağabey. 930 ilçede ilçe başkanlıkları ve ilçe yönetimleri var. Yani normal demokrasilerde olması gereken, diğer bütün siyasi partilerin -MHP de dâhil buna- bu parti örgütleriyle seçim yarışına girmesidir ama gelin, görün ki -önümüzde yapılacak- eğer bu teklif çıkarsa ne olacak? Bakın, 81 vali, 930 kaymakam, 930 ilçe emniyet müdürü, 81 il emniyet müdürüyle bütün siyasi partiler seçime girip yarışmak zorunda kalacaklar. Bu ne kadar adil olur? Sayın Hayati Yazıcı, bilginize sunuyorum, vicdanınıza sunuyorum, adalet duygunuza sunuyorum; ne kadar adil olur?

HAYATİ YAZICI (Rize) - Öyle bir şey yok.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Ama öyle.

Ha, artı, ama en önemlisi, sayın üyeler, Sayın Başkanım; düşünün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset yapma biçimini bir an için gözlerimizin önünde tutalım; seçime gidiyoruz, örtülü ödenek imzasında, ne yapar? Soruyorum, ne yapar? Bu ne kadar adil olur? Örnek veriyorum: İstanbul seçimlerinde, yerel seçimlerde 13 bin fark vardı değil mi? Örnek, e, örtülü ödenek orada kullanılsaydı seçim kaybedilir miydi?

FETİ YILDIZ (İstanbul) - E, kullanılmamış demek ki.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Demek ki olacak bundan sonraki seçimde; bunların hepsini yaşayacağız, göreceğiz.

Beni bir hususla ilgili yine bir hatırlatmada...

HAYATİ YAZICI (Rize) - Nasıl yani? Sen parayla oy verir misin?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Aa, neler neler! Yine, neler...( Gülüşmeler) Bir dinleyin ama!

18 Mart köprüsünü bir hafta önce açtınız, değil mi? Ön tarafta Sayın Cumhurbaşkanının konuşması var, arka tarafta gıda kolilerini hatırlıyorum ben, televizyonlar naklen yayın verdi; bu nedir, bunun açıklaması var mı?

HAYATİ YAZICI (Rize) - Kumanya?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Tabii tabii, bütün televizyonlar verdi ya. Gıda, gıda, makarna kolileri.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Kumanya?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Gıda, makarna kolileri.

HAYATİ YAZICI (Rize) - Kumanya?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Hayır, makarna kolileri.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Çok ucuza gitti o zaman.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - E, yani ne yapalım.

Şimdi, şöyle, bir de şuna bakalım, Fethi Ağabey, özellikle size söylüyorum: Şimdi, deminden beri tabii yargıç ilkesi, ilçe seçim kurulu başkanları, il seçim... Onlara karşı bir şeyiniz oldu. Şimdi, ben bir şey desem ama yine kızmayın.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Problem yok.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Şöyle düşünelim: Bir darbe oldu değil mi? Darbe olduktan bir hafta sonra 4.500 hâkim, savcı görevden alındı.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Son darbe mi? Ben çok darbe gördüm de.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Yok, yok, bu, son FETÖ darbesi. 4.500 yargıcın, hâkimin "Bunlar FETÖ'cü." diye görevlerine son verildi; bu nereden biliniyordu?

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Hazırdı.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Soru... Ama kızmayın. Bakın, şu anda bu yasa teklifi yürürlüğe girdikten sonra üç ay içerisinde yapılacak olan il ve ilçe seçim kurulu başkanları bellidir; iddiamdır, iddia ediyorum. Ben yirmi beş yıllık...

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Bak, sözünü kesmek istemem, burada dur.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Tamam.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Zannında konuşuyorsun, bir bilgi vereyim istersen.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Tamam.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Şimdi, 81 ilde il seçim kurulunda başkan ve 4 üyeyle 405 hâkim, bak, 405; ilçelerdeki hâkim sayısı da toplam 1.094; bunların toplamı 1.499, geçicileri saymıyorum yani 1.500 kişi. Ya, bunu söylerken 1.500 kişiye -birinci sınıfa ayrılmış hâkim, ilçelerde ayrılmamış olabilir, doğrudur- sen vicdanlı bir adama benziyorsun...

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Eyvallah.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - ...yani nasıl söylersin bunu, yolsuzluk yapacağını?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Bir dakika, bitireyim. Hayır, şöyle...

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Yolsuzluk değil de partisini kayıracak Feti Başkanım.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Değil, değil.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - "Usulsüzlük yapacak."

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Başkanım, yok, yok, şöyle bir şey, diyeyim: Şimdi, o yargıçlar... Ben yirmi üç yıl ceza hukuku avukatlığı yaptım, çömeziniz sayılırım meslek yaşı anlamında.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Estağfurullah.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Feti ağabey, ben öyle yargıçlar gördüm ki sulh ceza yargıçları, ağır ceza başkanları. Bir yargıç adliyedeki makam odasına bir siyasi parti genel başkanının portresini asar mı?

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Asmaması lazım.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Asmaması lazım, değil mi? Bu yargıcın tarafsızlığı ve bağımsızlığı tartışılmaz mı? Tartışılır, değil mi?

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Evet.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Ben, işte, bunları yaşadım, pratikten geldiğim için bire bir yaşadım ve bu yargıçların hepsi ödüllendirildi, şu anda İstanbul ağır ceza mahkemelerinin birinde başkanlık yapıyor. Bunu ben yaşadığım, pratikten geldiğim için bunu bu kadar bastıra bastıra söylüyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ne diyorsun yani? Oraya da asarsa Yargıtaya mı gidecek?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Yani şöyle, daha fazla uzatmadan şunu söyleyeceğim: Yani yargıçlar anlamında... Mesela diyelim ki ilçe seçim kurulu başkanlığına nitelikleri tutuyor ama örnek veriyorum, A şehrinin il başkanı geldi, dedi ki: "Sayın yargıç, girmemen senin için daha iyi olur." Bakın, bu yargıçları da AKP il ve ilçe yönetim kurulu başkanları belirleyecek, bu kadar iddialı konuşuyorum çünkü yaşadım; bunlara önümüzdeki süreçte -bunlar yasalaşırsa- hep birlikte şahit olacağız.

Dinlediğiniz için de saygılarımı sunuyorum.