MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Biraz önce genel olarak aslında ifade ettim. Şöyle ifade edelim: Yani bu tartışmanın öncelikle bir alt komisyona havale edilmesi gerektiğini düşünüyoruz çünkü Anayasa'ya aykırılık iddialarımız oldukça ciddi ve kapsamlı. Önergemiz Başkanlık Divanının önünde bulunuyor ve okundu. Yani Anayasa'nın başta 10'uncu maddesi, 37'nci maddesi, 67, 68, 69, 135 ve 138'inci maddelerine aykırı bir düzenleme duruyor önümde. Bu şekilde, mesela yüzde 7 barajı da bizce, tüm açıklamalara karşın Anayasa'ya aykırılık özelliğini korumaya devam ediyor çünkü partilerin seçimlere girmesini engelleyen, barajı aşmama ihtimali olan partilerin halktan, toplumdan destek almasını doğrudan engelleyen ve set çeken bir düzenleme. Bu yönüyle yüzde sıfır barajını çok güçlü bir şekilde artık Türkiye'de, Parlamentoda tartışmamız gerekiyor.

Şimdi, diğer maddelere bakacak olursak, özellikle mesela 68 ve 69'uncu maddelerde, vatandaşların siyasi parti kurma, usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkı başta olmak üzere, siyasi partilerin demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurları olduğu realitesi var. Bu, Anayasa'nın çok bilinen ve seçimlere dair, seçim yarışlarına dair, demokrasiye dair en önemli düzenlemelerinden biridir. Şimdi, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerdeki çalışmaların engellenmesi, rekabetin ortadan kaldırılması 68'e çok açık aykırıdır.

Diğer yandan, yani bu 69'uncu madde çok ayrıntılı tabii yani bunu bütün Komisyon üyelerimiz eminim biliyordur. Bununla birlikte 10'uncu madde, eşitlik maddesi de aslında değerlendirmeye, çokça değerlendirmeye muhtaç bir madde çünkü burada Cumhurbaşkanının seçim muafiyeti olması, devletin bütün olanaklarını kullanarak seçime giriyor oluşu diğer partiler karşısında açık ara bir güce kavuşması anlamına geliyor. Yani siyasi partilerin tamamının aynı haklarla, aynı olanaklarla ve eşit şartlarda yarışmasının önüne geçiyor. Burada, siyasi partiler arasındaki rekabet engellendiği gibi vatandaşların iradesi de darbelenmiş oluyor çünkü vatandaşın, diyelim ki A partisini görme ihtimali ekonomik zorluklar sebebiyle ortadan kaldırılıyor ama iktidar partisi istediği her türlü olanakla halka ulaşma hakkını elde etmiş oluyor. Açıkçası bu mesele, çok çok önemli bir mesele; adil bir seçimin tamamen ortadan kaldırılacağı anlamına geliyor.

Bunun haricinde, diğer maddeleri zaten önergemizde olduğu için tekrar tekrar söylemekten ziyade, ayrıntılara girmekten ziyade alt komisyon kurulmasının mutlak surette zorunlu olduğu kanaatindeyiz. Yani Anayasa Komisyonunda Anayasa'ya aykırı bir kanun teklifini tartışıyor olmak ve bunun bu kadar sıkıntılı bir sürede getirilmesi -saat üçte toplanıyoruz ve muhtemelen bugün iktidar grubu bitirmeyi hedefliyor- yani böyle alelacele, yok "Haftaya Meclis önüne gelecek, Genel Kurula gelecek çünkü bir takvime yetişmesi gerekiyor." gibi... Her zamanki pratik yani hani, böyle "Az bir zamanda bir işi kotaralım; ne kadar kapatabilirsek, ne kadar karartabilirsek o kadar iyi." Yani bu da açıkçası sıkıntılı bir durum. Bu açıdan biz kesinlikle Anayasa'ya aykırılık iddiamızın, önergemizin ciddiye alınarak alt komisyon kurulmasını ve orada tartışıldıktan sonra Anayasa'ya uygun bir teklifle Komisyonumuzun önüne gelinmesini talep ediyoruz tekrar.