| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ve 117 Milletvekilinin; Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4290)(Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .03.2022 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Değerli milletvekilleri, değerli Bakanlık temsilcileri, Adalet Bakanlığımızın temsilcileri ve basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Şimdi, Başkan bana söz vermekle iyi mi yaptı, kötü mü yaptı bilmiyorum ama ben düşüncelerimi söyleyeceğim.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Anlayamadım Mahmut Bey.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Dedim ki: Sayın Başkan bana söz vermekle iyi mi yaptı, kötü mü yaptı bilmiyorum ama ben düşüncelerimi söyleyeceğim.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ne demek efendim, tabii ki söz vereceğiz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tabii, demokratik hakkımı kullanacağım.
BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Önce kayıtlara geçsin. Size söz vermekle iyi yaptım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, zaten demokratik hakkımdı.
Mevcut olan düzenleme diyor ki: "Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılır." "Altıda biri oranına kadar artırılır." ibaresinde bu teklifi sunan arkadaşların bir art niyeti, vesaire olduğunu aramıyorum. İyi niyetlidir ama bazen iyi niyet muradına ermeyebilir. Burada "Altıda biri oranına kadar artırılır." ibaresi daha azına da artırabilir. Yani, eğer daha azına siz arttırmak istemiyorsanız, gerçek muradınız gerçekten altıda biri oranına kadar arttırmaksa ibareyi şöyle düzenlemeniz lazım: "Altıda biri oranında arttırılır." "Kadar" ibaresini çıkarmanız gerekir. Teknik anlamda konuya has düşünce bu.
İki: Şimdi burada amacımız gerçekten bu suçla mücadele etmek, engellemek ise, murat bu, bu amaçla geliniyor. Getirilen bu ceza gerçekten bunu engellemeye elverişli mi, değil mi? Ona da bakmamız gerekiyor. Ona elverişli hâle getirebilmek kanun koyucunun amacı, teklifi veren arkadaşlarınızın da amacı bu olsa gerek. O zaman, biz bunun oranını yani bu cezanın temel amacına baktığımız zaman "Altı aydan üç yıla kadar" deniliyor, gelin bu oranı arttıralım. Bunun tabanını altı aydan başlatmayalım, tabanı üç yıl ile yedi yıl arası yapalım yani aradaki oranları, taban cezayı değiştirelim.
Üçüncü öneri: Değerli hatip arkadaşlarımız bahsettiler, dediler ki: "Ya işte özel güvenlik tedbirlerinden yararlanmasın." Yani, orada, işte hükmün ertelenmesi... Zaten sınırı arttırdığımız zaman bundan da yaralanamayacaklar, hükmen yararlanamayacaklar ve bu anlamda, bunu mümkünse uzlaşma kapsamının dışına da çıkarmış olalım. Mümkünse bunu şikâyete bağlı suç hâline değil... Resen soruşturulması gerekir. Ben, sayın üstadım kalktı, kendisi hekimdir... Ben gittim, işte tehdit ettim vesaire. Sonradan işte birilerini getirip, hatırı sayılır birilerini devreye soktuk ve geldi şikâyetten vazgeçti. Bu şikâyetten vazgeçmeyle de bu davaların düşürülmemesi lazım, kamu davasının devam etmesi lazım. Çünkü, diyelim ki küçük bir yerde görev yapıyordur, ya oradaki baskı nedeniyle çoluk çocuğum var vesaire, ben ne diye uğraşayım bu tür insanlarla? Bu riski üstlenemeyebilir yani vazgeçse dahi o kamu davası devam edebilmeli diyorum, söz verdiğiniz için de teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.