| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4290)(Tali Komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .03.2022 |
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Kıymetli Başkanım, ben çok teşekkür ediyorum katkıda bulunan bütün arkadaşlarımıza. "Kadına yönelik şiddetle mücadelede ben de varım." diyen herkese, yıllara mazhar kadın mücadelesi veren tüm insanlara teşekkür ediyorum.
Öncelikle, son yirmi yılda kadına yönelik şiddetle mücadele dâhil olmak üzere kadının statüsünün artırılması, istihdamı, eğitimi, eşitler arasındaki temsili dâhil olmak üzere çok önemli düzenlemeler yaptık. Biz, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde hiçbir işimizi "mış gibi" yapmadık, hiçbir işimizi. İçselleştirdik, sorunları tespit ettik, önce sorunların altını, sonra da çözerek üstünü çizdik. Hiçbir işimizi "mış gibi" yapmadık, her yaptığımız işi içselleştirdiğimiz gibi kadına yönelik şiddetle mücadeleyi de içselleştirerek, şiddeti kendimize uygulanmış görerek çözüm üretmek için mücadele ettik. 2000'li yılların öncesinde sadece 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun varken, 2000 sonrası Anayasa'da yapılan değişiklik, 2004'teki "Kadın ve erkekler eşit haklara sahiptir." düzenlemesi, 2010'daki pozitif ayrımcılık düzenlemesi ve 2005'teki Araştırma Komisyonu, Töre Saikiyle İşlenen Cinayetlerin Araştırılması Komisyonu Raporu sonrası çıkarılan Başbakanlık Genelgesi kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir devlet politikası olduğunun en önemli göstergesidir. Yani kadına yönelik şiddetle mücadelede bizim zihniyetimizi gösterir ve 2006'daki Başbakanlık Genelgesi, kadına yönelik şiddetle mücadelenin bugün de dâhil olmak üzere en üst politika belgelerinden biridir ve o gün bu belgeler varken İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Sözleşmesi yoktu ve hiçbir ülkenin de gündeminde yoktu ama biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi kendi ülkemizin üst metinlerinde, Başbakanlık Genelgesi'nde yayınladık; eylem planlarını çıkardık ve ondan sonra da 2007'den itibaren 1'inci, 2'nci, 3'üncü, 4'üncü eylem planlarını yayınladık ve çok önemli yasal düzenlemeler yaptık. Türk Ceza Kanunu'nda düzenlemeler yaptık, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlemeler yaptık ve 4709 sayılı Kanun'la 66'ncı maddede yapmış olduğumuz düzenlemede eşitsizlik içeren hükümleri çıkardık. Türk Ceza Kanunu'nda bazı suçların kadın ve çocuklara karşı işlenmesinin sonucu olarak cezanın ağırlaştırılması yoluna gidilerek şiddetle etkin mücadele edilmesini amaçladık. Türk Medeni Kanunu'nda cinsiyet ayrımcılığına son veren, kadınları aile ve toplum içerisinde eşit kılan, kadın emeğini değerlendiren Türk Medeni Kanunu'nda düzenleme yaptık. İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik yaptık.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biz yaptıklarınızı biliyoruz. Yani biz sadece soruyoruz "Niye İstanbul Sözleşmesi'nden çıktık?" diye.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Jale Hanım, lütfen, bakın, sabah on birden beri hiç kimsenin sözünü kesmedik.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Jale Hanımcığım, bakın, bütün arkadaşlarımız, Komisyon üyesi olanlar olmayanlar her biri konuştu.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Evet.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şimdi, söylemiş olduğunuz cümleler "mış" gibi samimiyet testine tutan tavrınız ve kadına karşı şiddet uygulayan zihniyetle eşitleyen fikirleriniz... Müsaade ederseniz, yirmi yıldır kadına karşı şiddetle nasıl mücadele edildiğini önce yasal düzenlemelerle, yasama organıyla; sonra yürütmeyle ve aksayan taraflar varsa da yargıyla ilgili tespit ve önerilerimizi sizinle paylaşacağım ama ben sizi sabırla 11.00'den beri dinliyorum. Şimdi de müsaadeniz olursa bir nebze de olsa yaptıklarımız ve sonrasında da sizlerin önerileri, tespitleri için birtakım cümlelerim olacak.
İcra ve İflas Kanunu'nda boşanmış anne ve babaların çocuklarının velayetinde çocuk icrası kalktı. Aile mahkemelerini 2003 yılında kurduk, Çocuk Koruma Kanunu'nu 2005 yılında çıkardık ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu 2012 yılında çıkardık ve 63 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi'yle, Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ni 2020 yılında yayınladık ve bunları yaparken, yasal düzenlemelerle güçlendirirken aynı zamanda yönetmeliklerimizle idari yapılarımızı güçlendirdik. ŞÖNİM'leri kurduk, konukevlerini kurduk, Adalet Bakanlığında Adli Destek Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığını kurduk, İçişleri Bakanlığında aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele şube müdürlüklerini 1.054 tane il ve ilçede ihdas ettik, kurduk. Orada görevli başta polislerimiz olmak üzere... Jandarmada da 75 tane kuruldu. Yani bir taraftan yasal düzenlemeleri yaptık, bir taraftan idari düzenlemeleri yaptık. Bir tek temel amaç vardı, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi ortak, topyekûn bir mücadeleye dönüştürelim ve bunları yaparken de Başbakanlık Genelgesi'ni, 2010 yılında "Kadını da aynı zamanda güçlendirmemiz gerekiyor." Dedik; Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması'na dair genelgeyi yayınladık ve önerilerimiz içerisinde...
Arkadaşlar, bu kitap, rapor 916 sayfa; ihtiyacınız olduğu anda kaynak olarak görebilirsiniz ama sizden, hepinizden istirhamım sadece 79 sayfa dördüncü bölüm, "Tespit ve Önerileri" okuyun. Sadece onları okumuş olsaydınız, bugün söylenen cümleler tekrar edilmiş olmazdı ama rapor için güzel cümlelerinize, teşekkürlerinize ben de teşekkürlerimle cevap vermek istiyorum.
Adalet Bakanlığımız genelge yayınladı 2019 yılında, İçişleri Bakanlığımız koordinasyon genelgesi yayınladı ve 2020 yılında yayınlamış olduğu Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi çok önemli bir genelgeydi. Adalet Bakanlığımızın 2021 yılında yayınladığı Adli Görüşme Odaları, AGO'lar için yayınladığı genelge de çok önemli metinlerimizdendir. Aile Bakanımız ayağının tozuyla buraya geldiğinde bir aylık Bakandı ve biz ona genelgelerimizle ilgili taleplerimizi ilettik, bir ay içerisinde hemen genelgesini yayınladı. Ve sizlerin söylemiş olduğu 2008 ve 2014'te Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsüyle beraber Aile Bakanlığının, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün birlikte yapmış olduğu araştırmaya istinaden burada yapmış olduğumuz toplantıda da Aile Bakanımıza ifade ettik. Bu araştırmanın yenilenmesi, yapılması ve sadece kadın, mağdur üzerinden değil fail üzerinden de bu araştırmaların dâhil edilmesini istedik. Yine, raporun o 79 sayfalık "Tespit ve Öneriler" kısmında var.
Şimdi, eylem planlarımızı yayınladık, demin söyledim 4 tane. İdari düzenlemelerimiz içerisinde, arkadaşlar, bugün toplantısını yaptığımız Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunu 2009 yılında kurduk; Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi yoktu. Biz bunu kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadının statüsünün yükseltilmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasama ayağının da güçlü olması için kurduk. Kurucularından biri olarak ve kurulmasına vesile olan Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkürlerimi ileterek söylüyorum: Çok önemli, evet, esas komisyon olmalı, konuşulmalı, tartışılmalı, amenna ama Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun tek başına Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki varlığı bile çok kıymetlidir. Yani Kadın Erkek Fırsat Eşliği Komisyonunun önemini, ehemmiyetini asla sorgulamamamız gerektiğini düşünüyorum. 2011 yılında Aile Sosyal Politikalar Bakanlığını kurduk. 81 ilde ŞÖNİM'leri kurduk. Adli Destek Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığını, Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerini ve İçişleri Bakanlığımızdaki şube müdürlüklerimizi kurduk. Jandarmada Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürlüklerini kurduk. Ve şu anda, arkadaşlar, 3 milyon 300 bin kişinin, kadının indirdiği KADES uygulamasını İçişleri Bakanlığımız hayata geçirdi, 3 milyon 300 bin kişi, ve yine raporda 14 yaş üstü kadınların tamamının indirmesini sağlamak adına da önerilerimiz var. Diyoruz ki: 85 milyon nüfus, 85 milyon nüfusun 14 yaş altı kadın nüfus oranı yüzde 20 ve çıkardığımızda 68 milyon civarında nüfus kalıyor; onun da yüzde 50'sinin kadın olduğunu düşündüğümüzde 34 milyon kadın Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 yaşın üstünde yaşıyor. Ve şu anda yaklaşık 3 milyon 400 bin kadın KADES uygulamasını indirmiş vaziyette. Her 10 kadından 1'i KADES uygulamasını indirmiş ve bu uygulama uluslararası alanda da ödül almış. Çok başarılı bir uygulama.
İspanya'ya gittiğimizde arkadaşlarımız şahitlik ettiler, orada bir uygulama var, bütün vatandaşların başvuru yapabileceği bir uygulama ve orada hırsızlık suçu da, dolandırıcılık suçu da, kadına şiddet suçu da o uygulama içerisinde; akıllı telefonlara indiriliyor. Ve 650 bin kişi indirmiş sadece, sadece 650 bin kişi indirmiş ve kadına yönelik şiddetle ilgili özel bir uygulama dünyanın neresine giderseniz gidin yok. Ve bu yüzden de KADES uygulaması dünyada uluslararası ödüle layık görüldü. Bu, bizim kadına yönelik şiddetle mücadele zihniyetimizin en önemli göstergelerindendir.
Arkadaşlar, üst politika belgelerimiz, önerilerimizin içerisine dönüp bakacağım şimdi. Yasamada faaliyetlerimizi yaptık, yürütmede arkadaşlarımız, bakanlarımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın Kabinesi ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere kadına yönelik şiddetle mücadelede ve kadının statüsünün güçlenmesi için tüm idari birimlerle birlikte hukuki düzenlemeleri yaptı. Ama sözümün ilk başında söylediğim cümle -usul üzerinde tartışma yapılırken söyledim- bu mücadele ne sadece yasamayla ne sadece yargıyla ne de sadece yürütmeyle baş edilebilecek bir mücadele değil ve dünyanın hiçbir ülkesi de bunu tek bir organla başaramamış vaziyette, dünyanın hiçbir ülkesinde de bu sıfırlanmamış vaziyette; çünkü topyekûn bir mücadeleyi gerektirir; akademisyenlerinden sivil toplumuna, barosuna kadar herkesin bu konuda etkin mücadele etmesi gerekir. Tam da burada, siyasi partiler de dâhil olmak üzere, bu 79 sayfalık, 916'nın içinde 79 sayfalık "Tespit ve Öneriler" kısmında siyasi partilere de diyoruz ki Genel Kurulda da söyledim samimiyet testini birbirimize uygulamamamız lazım. Arkadaşlar, burada gerçekten biz KEFEK'i kurarken... Bakın, Komisyon Başkanı, Kâtip üye, ki Meclisteki başka hiçbir komisyonda yok CHP'li üyelerin, farklı siyasi parti üyelerinin Başkanlık Divanında temsili var.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ama toplantı yapmıyor!
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Bunun en önemli sebebi; bu Komisyon diğer komisyonlardan farklıdır.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Toplanmıyor.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Mevzu kadındır ve kadını güçlendirmektir, şiddeti önlemektir. Bu yüzden kadına yönelik şiddetin araştırılması da bu anlamda bu Komisyon tarafından Fatma Aksal Başkan ve üyeleri tarafından çok yakinen takip edildi.
Şimdi reform yaptık, burada da reform yaptık, yasalarımızı söylüyoruz, Anayasa da dâhil. Uluslararası sözleşmelerle ilgili olarak Anayasa'nın 90'ıncı maddesini değiştirdik, "Uluslararası sözleşmeler CEDAW dâhil olmak üzere iç hukukun üstündedir." dedik ve dönüyoruz, yaptığımız reformların içerisine, düzenlemelerin içerisine uygulamalarımızı ekliyoruz ve topyekûn bir mücadeleyi beraberinde getiriyoruz.
Şimdi, benim gönlüm şunu arzu ederdi: Birçok arkadaşımız sözlerinde iyi hâl indiriminden bahsetti, özellikle üzüldüğüm bir cümle var: "Bu yasa teklifi kadınların lehine bir düzenleme değildir." diyen arkadaşımız oldu, gerçekten üzüldüm. Kayıtlardan kim; ben notumu aldım, kimin söylediğini de biliyorum.
Arkadaşlar, bu, kadınların lehine bir düzenleme. Evet, eleştirileriniz olabilir, önerileriniz olabilir, eksikleri olabilir ama bu düzenleme kadınların lehine bir düzenlemedir, cezasızlık algısını ortadan kaldıracak çok önemli bir düzenlemedir. İyi hâl indirimi, infaz uygulanırken denetimli serbestlik uygulanması esnasında, iyi hâl indirimi uygulandığı için denetimli serbestlikle birlikte dışarıya çıkan, elini kolunu sallayarak dolaşan faillerin önüne geçmek için, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için atılan çok önemli adımlardan bir tanesidir ve Türk Ceza Kanunu'yla ilgili raporda "Hiçbir şey görmedim." dedi Gülizar Hanım. Üzülerek söylüyorum, okumamışsınız, 635'inci sayfa 4.4.3. "Türk Ceza Kanunu'na göre ceza belirlenirken hâkim tarafından; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı ile failin güttüğü amaç ve saik göz önünde bulundurulmaktadır. Bununla birlikte belirlenen ceza hakkında Kanun'un 62'nci maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin değerlendirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Kamuoyunda kravat indirimi ve iyi hâl indirimi olarak bilinen bu müesseseler kadına yönelik şiddet vakalarında sıklıkla uygulanabilmekte ve bu da toplumda kadına yönelik şiddet suçları özelinde cezasızlık algısı oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca kadına karşı işlenen suçlarda hükmedilen cezaların etkili şekilde infaz edilmesi, şiddet eylemlerini gerçekleştiren kişiler üzerinde belli bir caydırıcılık taşıması gerekmektedir."
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Öznur Hanım, "Okumamışsınız." cümlesi çok yakışık almadı bunu ifade etmek isterim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Gözünüzden kaçmıştır; düzeltiyorum.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Hayır, ben aynen şunu ifade ettim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Gözünüzden kaçmıştır.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - "Artırılması yok." dedi.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Cezaların artırılması ya da cezaların yetersizliği, kadına karşı şiddetin önlenmesinde etkindir, öyle bir şey yok.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Gülizar Hanımcığım... Kıymetli Başkanım, değerli Başkanım...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Yani birbirimizi anlayalım, tamam.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Peki, gözden kaçırdığınızı kayıtlardan düzelsin diye söylüyorum.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Gözden kaçırma değil; dediğim, yine sizin bahsettiğiniz ve benim söylediğim hiç uyuşmuyor.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Peki.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Diyorum ki: Cezanın az olması, düşük olması; ceza, suçu önleyecek bir kurum değildir.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Gülizar Hanımcığım, müsaade ederseniz.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Cezanın yüksek olmasını gerektirir diye bir cümle var mı burada? Yok.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Arkadaşlar, söylemek istediğim şu: Komisyon araştırma raporu sunar; rapordur, araştırır, tespit yapar ve önerilerde bulunur, Türk Ceza Kanunu'nda düzenleme yapacak bir birim değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisine...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tabii, canım.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Biz de onu diyoruz zaten, "Böyle bir öneri yok." diyoruz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ha, ben de diyorum ki: Bakın bu önerimiz...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Ee, yok.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ceza artırılsın.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - "Ceza artırılsın." diye bir öneriniz yok.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Bakın, kıymetli arkadaşlar, arkadaşlar...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Ya da "Ceza az olduğu için şiddet önlenemiyor." diye bir tespitiniz de yok.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şimdi, bununla... Hayır bu da var, bununla alakalı...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Yok yani ben görememiş olabilirim; varsa, şu sayfa deyin, söyleyin.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Tamam, görememişsiniz, görememişsiniz. Arkadaşlar, hayır, mevzumuz rapor değil.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Raporu tartışmıyoruz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Fakat rapordaki tespit ve önerilerimizi dikkatlerinize sunmak isterim.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Arkadaşlar...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Ama başlatan kendisi, bana "Okumamışsınız." diyor da ben Komisyon raporunu gayet iyi biliyorum.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Arkadaşlar, ben özür dileyerek devam etmek istiyorum.
"Cezasızlık veya az ceza algısına yol açan uygulamaların sona erdirilmesi. Kadına yönelik olarak işlenen şiddet suçlarıyla etkin mücadele edilebilmesi amacıyla kamuoyunda 'kravat indirimi' olarak bilinen iyi hâl indiriminin kadına yönelik şiddet suçları nedeniyle hükmedilen cezalarda uygulanmamasına yönelik mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır." diyoruz. Ve çok önemli bir şey daha söylüyoruz Kıymetli Başkanım. (Gürültüler) Arkadaşlar, çok özür diliyorum. Bakın, raporda çok önemli bir şey söylüyoruz, diyoruz ki...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Kanunda böyle bir şey yok, hâkimin takdiri bu yani bunu bir şeymiş gibi ortaya koymayın.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şenol Hanımcığım, benim söylemek istediğim şu: Bu rapordaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak adına mevzuatsal düzenlemeyi yapacak olan birim, kurum, yürütmedeki isim bellidir; Adalet Bakanlığıdır. Dolayısıyla, biz Adalet Bakanımızla da önceki Adalet Bakanımızla da buraya gelen yargı mensuplarıyla da yüksek yargıyla da bunları konuştuk.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Düzenlemeyi yapacak olan Adalet Bakanı değildir, düzenlemeyi yapacak olan Parlamentodur.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Hayır, hayır; pardon... Kesinlikle katılıyorum, yasamadır.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Evet.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Söylemek istediğim, Adalet Bakanlığının bununla ilgili şimdiye kadar yapmış olduğu düzenlemeleri ve oluşan ihtiyaçları tespit etmek, buna bizim de katkıda bulunup yasama olarak önerilerde bulunmak, denetlemek bizlerin vazifesi.
Şimdi, arkadaşlar, bakın...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - O önerilerde bulunuyoruz zaten.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şenol Hanımcığım, çok özür diliyorum.
Şimdi, bakın, buradaki bir tane... Başkanım, özellikle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun iyi hâl indiriminin... Yerel mahkeme tarafından iyi hâl indirimi uygulanmış ve Yargıtay bu kararı bozmuş. Buna istinaden biz raporumuzda diyoruz ki: "Bir içtihat oluşur Yargıtay kararıyla -ben hukukçu değilim- ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/9/2011 tarihli 122/187 sayılı Kararı, karar vericiler açısından, hâkimler açısından çok önemli bir içtihattır. Buna göre kararlarını vaka bazlı inceleyerek karar verebilirler." diyoruz. Ve ondan sonra gelmek üzere; bakın, arkadaşlar, benim gönlüm bugün bu okuyacağım maddeyi sizlerin görmüş olmasını -önergelerinize baktım ama önergelerinizde maalesef yok- buna istinaden bir önergenizin gelmesini isterdi. "Kadına yönelik şiddet suçları nedeniyle hükmedilen cezalarda, cezaların infazı aşamasında cezasızlık algısına neden olan, mevcut sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır."
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Başka kanunla düzenleniyor o, veremeyiz onunla ilgili önerge.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Tamam, şöyle...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Yani istediğiniz kanunlarda olmuyor yani burada yok o, o yüzden veremezsiniz o önergeyi.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ama şimdi getirelim, görüşelim.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Yani bizim önerge getirmemizi beklemeyin, Komisyon raporunu yazan sizsiniz, neden düzenlemeyi getirmediniz?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şimdi, mevcut infaz sistemindeki...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Kaldı ki torba yasanın içinde olmayan bir kanun.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Hayır, bakın arkadaşlar, bu bir süreç; hiçbir çalışmanın sonuna nokta koymuyoruz; bugün yaptığımız teklifin de sonuna nokta koymayacağız. Sonunda biz yeniden yasal düzenlemeleri... İnfaz Kanunu'nda da diğer ilgili 6284'te de özellikle rehabilitasyona dönük önerilerimiz var.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - 6284'e hiç dokunmayın, hiç dokunmayın.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ama Gülizar Hanımcığım...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Hiç dokunmayın.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - 6284'te "tek taraflı ısrarlı takip" var. Bu "ısrarlı takip" olarak yeniden düzenlenmeli. "Tek taraflı takip" başka bir kapıya çıkıyor, kadının aleyhine dönebiliyor. O yüzden, bunun "ısrarlı takip"e dönüştürülmesi lazım. 6284'ü güçlendirecek düzenlemelerle ilgili...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - O zaman şunu mu anlamamız lazım...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Karşılıklı konuşmasak mutlu olurum.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - "6284'e dokunmak için bu kanuna 'ısrarlı takip'i mış gibi koydunuz."u mu anlamamız lazım?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Hayır, hayır; yok öyle bir şey.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - İstediğiniz gibi algılayabilirsiniz.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Sizinle muhatap olan yok, lütfen...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Arkadaşlar, benim özellikle diğer yasal düzenlemelerde, mevzuatsal önerileriniz içerisinde olmasını...
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Başkanım, çok özür dilerim, lütfen beni bağışlayın, ben duruyorum, duruyorum bir şeye...
Şimdi, Sayın Vekilimiz, siz konuşuyorsunuz, bize karşı konuşuyorsunuz çünkü sizin arkadaşlarınız bir konuşma ya da öneride bulunmadı; söylemlerinizin tamamı bize karşı, muhalefet milletvekillerine. Doğru mu?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Yok, yok estağfurullah, siz konuştuğunuz için cevap veriyorum size.
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Hayır, hayır; şunu söylemek istiyorum: Önerilerimize cevap veriyorsunuz, size yönelttiğimiz şeylere.
Şimdi, arkadaşlar, Sayın Vekilim diyor ki: "Zaten önemli değil. Zaten siz bana karşı konuşmayın, zaten umurumuzda değil." gibi bir tavır içerisinde olması doğru değil.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Öyle bir şey demedik.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Yok, estağfurullah. Suzan Hanımcığım, estağfurullah.
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yani, rica ediyorum bakın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Öyle bir şey demedik ki. Siz kendiniz rica ediyorsunuz ya!
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yani sizin konuşmanız, söylemeniz, anlatmanız... Siz bilirsiniz. İsterseniz böyle bir eda içinde...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Kıymetli Başkanım, ben konuşmama devam edebilir miyim? Zülfü Bey, özür...
Arkadaşlar, mevcut infaz sistemindeki cezasızlık algısı ve denetimli serbestlik uygulaması hakkında da benim kanaatim, hakaret ve tehdit gibi suçlar için verilebilen iki yıla kadar hapis cezalarının ceza infaz kurumunda düzenlemelere tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Bununla ilgili olarak da önermelerimiz var ve daha takip edeceğiz. Özellikle bu konuda rapordan çıkacak tespit ve önerilerin yaşayan bir süreç olduğunu, takibi, sürdürülebilir takip gerektirdiğini, bunun için de Komisyon üyesi arkadaşlarımızla birlikte kurum ve kuruluşlara, bakanlarımıza giderek her kurum ve kuruluş için önerilerimizi iletiyoruz. Adalet Bakanımız göreve geldiği ilk andan itibaren ki Anayasa Komisyon Başkanıyken de Komisyonumuzla ilgili defaatle konuştuk ve o gün de Anayasa Komisyon Başkanıyken de kanaati, iyi hâl indirimiyle ilgili kanaati bizimle hemfikirdi. Önceki Bakanımız, Abdülhamit Gül Bakanımızın kanaati de yine bizimle ilgili hemfikirdi. Dolayısıyla, bir kanaat oluşmuş, bu kanaat de bugün yasal teklif hâline getirilmiş vaziyette.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Özlemciğim, tam burada bir...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Israrlı takip...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Bir saniye. Şimdi, ceza infaz sistemi...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ne olursun Gülizar Hanımcığım.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Hayır, ben sizi destekleyen bir şey söyleyeceğim. Yani kanaatiniz...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ama sözümü bitireyim sonra siz...
Kravat ve iyi hâl indiriminin kaldırılması, eşe ve boşanmış eşe karşı şiddette uygulanan cezayı artırıcı sebepler kapsamına tüm kadına yönelik şiddet suçlarının dâhil edilmesi, ısrarlı takip fiillerinin etkili ve caydırıcı nitelikte bir yaptırıma bağlanması, ayrıca suçun nitelikli hâllerine yer verilmesi önemli, çok önemli düzenlememiz, teklifimiz içerisinde yer almakta.
Ben, özellikle burada bulunan tüm kadın milletvekillerimize 3'üncü kez söylüyorum -uzun yıllar kadın konusu çalıştıklarını biliyorum, kadın mücadelesinin içerisinde olduklarını, çalışmalar yaptıklarını biliyorum- burada hiç olmazsa söylem birliği içerisinde olmamız gerekiyor. Bu yasal düzenleme elimizi güçlendiriyor, bunu daha güçlü hâle getirmemiz gerekir. "Eksikleri vardır." denilmesi gerekirken çok üzüntüyle karşıladığım "Zihniyetiniz kadına karşı şiddeti uygulayan zihniyetle aynıdır." denilmesini, sözü olduğu gibi iade ediyorum ve şu sözü altına düşüyorum, siz kimin söylediğini bileceksiniz: "Erkek işsizse, eve yeteri kadar para getirmiyorsa, akşam tencere kaynamıyorsa bu erkek de gelir hıncını karısından alır." Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi olmaz, olamaz. Bunu söyleyen kişi Cumhuriyet Halk Partisinde Fikri Sağlar'ın cümlesiyle "CHP'de tek adam." dediği kişi. Fikri Sağlar "Kılıçdaroğlu CHP'de tek adam oldu." diyor ve bu yapılan işlemler, bu kadar yapılan çalışmalara rağmen sizlerin biliyorum ki "Çok iyi, teşekkür ediyoruz. Bu yasa geliyor, bu düzenlemeleri yaptığınız için Cumhurbaşkanına, Adalet Bakanına, Meclise, KEFEK'e teşekkür ediyoruz." demenizi beklemiyorum ama hiç olmazsa "Bu uygulama kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik bir uygulamadır. Bundan memnuniyet duyuyoruz." demenizi beklerdim. Ama CHP Grup Başkan Vekili Kıymetli Hocamız Engin Altay'ın bir sözü var: "Bu Hükûmet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu Hükûmeti alkışlayacak hâlimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim." diyor. Muhalefet zihniyetini ne olur kadın konusunda hiç olmazsa kullanmayın, beraberce bununla ilgili çalışma yapabilelim diyorum.
"Tek adam zihniyeti" sözü 2001 yılından itibaren milletin 15 seçimde desteğini almış, milletin yüreğinde yer bulmuş, sevgisi perçinlenmiş bir lider için söylenmez. Seçimleri kaybetmiş ama buna rağmen Genel Başkanlığa devam eden ve bununla birlikte... (Gürültüler)
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Siz dökünce olmuyor, biz dökünce siyaset oluyor. Sabahtan beri ne yapıyorsunuz? Yani sabahtan beri siz ne yapıyorsunuz?
BAŞKAN FATMA AKSAL - Ama bakın...
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Bir şey söylüyorsanız cevabını da hazmedin lütfen.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Neslihan Hanım... (Gürültüler)
Arkadaşlar...
BAŞKAN FATMA AKSAL - Öznur Başkanım, toparlayalım.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Fatma Hanım, bunları söylememin bir tek gerekçesi var... (Gürültüler)
Neslihan Hanım, siz yoktunuz, bakın, ben... (Gürültüler)
BAŞKAN FATMA AKSAL - Lütfen...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ben hukuk konuşuyorum...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Siz seçim yapmıyorsunuz ki atama yapıyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisinde demokrasi işliyor, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını... (Gürültüler)
BAŞKAN FATMA AKSAL - Lütfen, Gülizar Hanım, rica ediyorum.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Arkadaşlar... (Gürültüler)
BAŞKAN FATMA AKSAL - Gülizar Hanım, Komisyon üyesi olmadığınız hâlde geldiniz burada... Gülizar Hanım, lütfen.
Öznur Başkanım devam edin.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - "Tek adam"ı da yüzde 52'yle millet seçiyor.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Zülfü Bey, istirhamım...
BAŞKAN FATMA AKSAL - Öznur Başkanım, lütfen bitirin.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Kıymetli Başkanım...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Arkadaşlar, oylayacaksak oylayalım; gerçekten yeter!
BAŞKAN FATMA AKSAL - Başkanım, buyurun. (Gürültüler)
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Seçim kuruluna kedi girdi! Mühürsüz oylar kabul edildi! Öyle, hikâye değil mi!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Trafoya kediler girdi, mutfağa da fareler girdi.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Kıymetli Başkanım, ben, Komisyon...
Zülfü Bey, istirhamım...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Affedersiniz.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Kanunla ilgili konuşun lütfen.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Öznur Başkanım, lütfen...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şuradaki eksikleri gidebilir miyiz diye iki dakikamızı ayırmadık birlikte. Kusura bakmayın ya!
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Kıymetli Komisyon Başkanım, ben, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda asla siyaset yapmak istemedim ve bu konuda da siyaset yapmak isteyen arkadaşlarımıza dedim ki: Arkadaşlar, hepinizden eski siyasetçiyim, yirmi yıllık siyasetçiyim, 5 dönemdir bu Parlamentodayım, bu Komisyon sıralarında hepinizden fazla oturdum. Eğer siz, kadına yönelik şiddet yerine siyaseti gündeme taşırsanız ben bunlara cevap veririm. Ben, yirmi yıldır, bu partinin kuruluşundan itibaren var olan bir parti yönetici olarak Cumhurbaşkanıma, yirmi yıldan bu yana milletin oyunu alan, desteğini alan, duasını alan bir lidere "tek adam" denilmesini doğru bulmadığımı, kadına yönelik şiddetle mücadelede bize mihmandarlık yapan, kadının statüsünü güçlendirmek için yasal düzenlemelere çok ciddi desteklerini veren Cumhurbaşkanımız olsa olsa milletin adamı olur diyorum, Komisyonunuzu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (Gürültüler)