| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Yasama Uzmanı Burak Baylan'ın, KİT Komisyonunun çalışma usul ve esasları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 09 .12.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii, niye böyle bir söz istedim? Komisyonun gerçekten sağlıklı yürüyebilmesi için ve yapacağımız müzakereler, raporlar üzerindeki görüşmelerle ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarından yeterli bilgiyi alabilmemiz için buraya o konular hakkında bilgisi olan Özelleştirme İdaresi, Başbakanlık gibi kurumlardan gelen arkadaşlarımızın yeterli bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Niye bunu söylüyorum? Bunlar bilgisiz mi? Hayır. Konuları tartışırken zaman zaman rastlıyoruz, Özelleştirme İdaresine gitmiş, Başbakanlık Teftiş Kuruluna gitmiş ama Başbakanlık adına gelen, Özelleştirme İdaresi adına gelen arkadaşlarımızın -ki, yine bunlar Kamu İktisadi Teşebbüsleri Kanunu'nun 7'nci maddesinde belirtilmiş kimlerin buraya geleceği- bunların bu konular hakkında bilgisi olmadığını gördük. Geçmişte yaşadığımız deneyim, tecrübe. Burada biz anlatıyoruz, sizler soruyorsunuz, "İşte bir de Başbakanlığa soralım." diyorlar, "Bir de Özelleştirmeye soralım." diyorlar, "Devlet Planlamaya soralım", "Hazineye soralım." diyorlar ama onların adına gelen buradaki kamu görevlisi arkadaşlarımızın, o gün tartışılan konular hakkında bilgi sahibi olmadığını gördük. Bunun önemle düzeltilmesi ve buraya bilgi sahibi olan arkadaşların gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yine, en çok karşılaştığımız ama geçen dönemlerde bir ilke kararı olarak aldığımız, kurum yönetim kurullarının mutlaka olması gerektiği. Bunu da yine iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızla beraber bir ilke kararı hâline dönüştürdük. Gelmemelerini, o kurum yönetim kurulu üyelerinin -yılda 1 kez çünkü bu- Komisyona karşı bir saygısızlığı olarak addediyoruz ve mutlaka buraya gelmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Gelmedikleri takdirde, yine birlikte o komisyonu o gün yapmıyorduk. Hem alt komisyonlarda hem üst komisyonda ben bunun doğru bir karar olduğunu, KİT Komisyonunun saygınlığının artırılması anlamında doğru bir karar olduğunu ve bu dönem de uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
Yine, üçüncüsü, burada bankaları denetliyoruz, Halk Bankasını, Ziraat Bankasını denetliyoruz ama bir gerçek var, demin Sayıştayla da konuşuyoruz, Sayıştay TBMM bizim adımıza denetim yapıyor, "Ticari sır" adı altında bazı şeyleri öğrenemiyoruz. Buna bir yöntem bulunmalı, ya bizim denetim faaliyetlerini, KİT Komisyonunu kaldırsınlar. Bizim adımıza denetim yapan Sayıştay, kim olduğunu, ne olduğunu, hangi şirket olduğunu, ticari bilançoların ne olduğunu bilmesine rağmen, biz burada bilemiyoruz. Basına kapalı yapıyoruz bunu genelde. Eğer bu bir ticari sır ve bunun karşısında bir suç da varsa, eğer bir suç var ve yargıda bunun karşısında da yaptırım varsa bunun sorumlusu biz oluruz. Böyle olduğunu düşünüyorum, ben hukukçu değilim ama hukukta böyledir.
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Akar, kim olduğunun bir anlamı yok. A veya B, kim olduğunu bilmek suç vasfını değiştiren bir husus değil.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sadece kim olduğuyla ilgili söylemiyorum.
BAŞKAN - Yargılamada zaten esas şudur: Genelde tartışmalar o minvalde döndüğü için, belki en başta konuşmakta, tartışmakta fayda var yani A şirketi olmuş, B şirketi olmuş, A şahsı olmuş, B şahsı olmuş, bu para nereye verilmiş, kime verilmişten ziyade, nasıl verilmiş, ekonomik mi verilmiş, geri dönüşü olmuş mu bunların üzerinde durmamız gerekiyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, şöyle bir şey var: Bu Komisyonda sadece Halk Bankasını konuşurken, bildiğiniz zaman, aynı şirket bir başka kamu iktisadi teşebbüsünde karşınıza çıkıyor, işte bir ihale işinde karşınıza çıkıyor, aynı şirket başka bir yerde çıkıyor. Bunlar "ticari sır" adı altında saklandığı zaman siz de yeterince kamu denetimini yapamıyorsunuz burada. Eğer şirketlerin bu tür ilişkilerini bilirseniz burada, bunu benim basına ifşa etmem, kamuoyuyla paylaşmam suçtur, "ticari sır" adı altında, doğrudur. Ama, benim bilme hakkım var, öğrenme hakkım var bu Komisyonun üyesi olarak. Buna bir çözüm bulmamız gerektiğini düşünüyorum. Son olarak, bir de burada, arkadaşlarımız, gelen kamu kurumlarının genel müdürlerine, yönetim kurullarına, Başbakanlığa, Hazineye sorular soracaklar. Bu soruların cevaplarını hızlı alamıyoruz. Biraz düzeltmeye çalıştık geçen
dönemde soruyu soran arkadaşa gidiyordu daha önce, bunu daha sonra düzelttik, bütün arkadaşlara, istisnasız komisyonda görevli bütün arkadaşlara o sorulan sorunun cevabının gitmesini sağlarsak herkes konu hakkında bilgilenmiş olur diye düşünüyorum. Bunları yaparsak komisyonu iyi bir şekilde, hep beraber, bize verilen denetim görevini, ilk toplantımızda dediğim gibi bize savcılık size avukatlık görevi verilmedi, hepimizin bir denetim görevi var. Burada, hep birlikte doğru olanı, takdir edilmesi gerekeni takdir etmeyi, gerçekten sıkıntılı süreç yaşayanları da backgroundlarına, arkalarına bakılmaksızın gereken işlemleri yapmayı da becerebilmeliyiz diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum arkadaşlar.