KOMİSYON KONUŞMASI

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Diğer arkadaşlarımın da bahsettiği gibi, bu teklif dün akşam geldi, hazırlanacak vakit olmadı. Dolayısıyla, bir tüketici olarak, yaşım itibarıyla da tecrübeli bir tüketici olarak kendi tecrübelerimden bahsetmek istiyorum. Hani, Nasrettin Hoca demiş ya "Bana uzman yollamayın, eşekten düşmüş birini getirin." Biz de tabii, çok düştüğümüz için, o tecrübelerimi yansıtmak istiyorum.

Şimdi, genel olarak olumlu buluyorum. Ama mesela, ben yazlığı alırken banka bana dedi ki: "Vallaha, yedi yıl kredi istiyorsun, yedi yıl içinde ölme ihtimalin yüksek. Onun için hayat sigortası yapacağız." Peki, hanımın üstüne yaparsak ne olur dedim, "O zaman o beşte 1'i olur sizinkinin." dedi. O zaman biz de hanımın üstüne aldık. Sonunda altı buçuk yıl geçti, henüz ölmedim.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Allah sağlıklı uzun ömür versin.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

Bir kere, terminolojik düzeltmeler yapılmış fakat bu yasa teklifleri hep böyle alelacele getiriliyor. Belli ki daha önceki kanunda terminolojik hata varmış, umarım bunda yoktur, inşallah iyi hazırlamışsınızdır. Dolayısıyla bu kanunların daha dikkatli hazırlanmasını öneriyorum.

Örgütler yeterince dinlendi mi diye sorarsak ben dinlenmediğini düşünüyorum. Tabii, kısa zaman içinde görüşme imkânım çok olmadı ama Tüketici Örgütleri Konfederasyonuyla kısa bir görüşmem oldu, onlar da görüşlerini yansıtabilirlerse Sayın Başkanım, imkân verirseniz, çok memnun oluruz.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Tabii, memnuniyetle.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Ben de onlarla ilgili iki ufak şey söyleyeceğim.

Dediğim gibi, genel olarak olumlu. Ama mesela, ben bir de devre tatil üyesi olmuştum, devre tatilde şöyle bir sorun vardı: Biz devre tatil olarak alırken bize tanıttıkları plajlar, açık alanlar falan, sonra yavaş yavaş küçüldü, küçüldü; bir kısmını bir yere sattılar, bir kısmını bir yere sattılar. Sonra aldığımız devre tatil ilk başta bize gösterilerinin üçte 1'ine düştü.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - O konuda bir kısıtlama geliyor burada.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Ayrıca da aidatlar kontrolsüz bir şekilde yükselmeye başladı. Dolayısıyla buralarda bir çözüm bulabildiyseniz tebrik ediyorum, bulamadıysanız hayıflanıyorum.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bununla ilgili bir değişiklik var ama Ayhan Hocamın söylediği şeyi tam kapsıyor mu diye bakmak lazım.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Yani orada bize tanıtılan şey, üç beş yıl sonra bakıyorsunuz, üçte 1'ine düşmüş. Bunu nasıl kontrol edebileceğiz? Bunu yasaya koymak lazım.

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Kanun geriye yürümediği için, yapıldığı...

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Hayır, bundan sonrakiler...

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Bundan sonrakiler koruma altına alınıyor.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Yani beni kurtaramazsınız, anlıyorum.

Teşekkür ederim.

Bir başka şey de tüketici örgütlerinin, yasaya göre, tüketici mahkemelerinde açtıkları davalarda vergilerden, harçlardan muaf olma imkânları var fakat idari mahkemelerde açtıkları davalarda bu yok. Bence bunun da getirilmesi lazım. Madem böyle bir yasa yapıyoruz, idari mahkemelere açtıkları davalarda da bunun sağlanması çok iyi olur.

Ayrıca, yine, devre tatil gibi uzun süreli sözleşmelerde cayma bildirimi kısa süreli tabii, ondan sonra da bir yıllık bir süre tanınıyor herhangi bir hukuki uyuşmazlığa karşı dava açmak için fakat bu uzun süreli sözleşmelerde bir yıl kısa. Daha sonra fark ediyorsunuz ki hukuka aykırı bir durum var. O zaman, o bir yılın kaldırılması lazım. Bence sözleşme devam ettiği sürece hukuka aykırı bir uygulamayı dava edebilmesi lazım tüketicinin. Dolayısıyla böyle bir kısıtlamaya gerek olmaması lazım. Zaten öğrendiğim kadarıyla daha önceden bu kısıtlama yokmuş, sonradan getirilmiş; 6502'yle getirilmiş, daha önce yokmuş. Eski hâline dönmesinde yarar var.

Şimdi, bir de demin siz de bahsettiniz Sayın Genel Müdürüm, dediniz ki: "Konutu sözleşme süresinde teslim etmesi zorunludur." Şimdi, bu zorunluluğun yaptırımı nedir? Yani kırk sekiz aya uzatmışsınız otuz altı aydan ama daha kısaysa sözleşme süresi... "Zorunludur" yazmışsınız ama onun yaptırımı ne?

İSMAİL BİLEN (Manisa) - 70 bin lira cezası var.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Bu, yönetmelikle mi belirleniyor?

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Yok, maddede var.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ağabey, karşılıklı konuşmuyoruz; Ayhan Hocam sorularını soruyor, sonra cevap veriyoruz.

Buyurun.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Ama herhâlde bu cezanın konutun değeriyle mütenasip olması daha uygun olur diye düşünüyorum tabii.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Beş yıl olunca da 70 bin lira, bir yıl olunca da mı 70 bin lira? O nasıl? Her yıl için mi 70 bin lira?

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Devam ediyoruz. Tacettin Bey...

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Her bir konut için.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Her biri için de bir yıllık gecikme ile beş yıllık gecikme de aynı rakam mı?

İSMAİL BİLEN (Manisa) - Hayır, her yıl yeniden belirleniyor bu.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Tacettin Bey, birazdan söz vereceğim.

Ayhan Bey, buyurun.

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Ben bitiriyorum Sayın Başkanım.

Son bir husus daha var. "Tüketici hakem heyetlerinin yetki alanı ile iş bölümü Bakanlıkça belirlenir." denilmektedir. Burada en başta neden "yeterlilik şartları" ifadesi kaldırıldığını anlayabilmiş değiliz, daha önce "yeterlilik şartları" varmış. Ticaret Bakanlığına böyle bir yetki verilecekse de yeterlilik kıstasları belirlenerek bu tüketici hakem heyetlerinin oluşturulması sağlanmalı yani liyakate önem verilmesi gerekir. Bunun da yasada belirtilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Şimdilik bu kadar. Çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.