| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4258) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .03.2022 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de Hüseyin Hocam kadar ılımlı olabilseydim diyeceğim ama şöyle çekincelerimiz var... Sonuçta, bunu tartışıyoruz, hemen böyle kızmanın bir anlamı yok. Yani "İlkokuldan üniversiteye kadar aynı eğitim kurumlarından mezun olalım, hatta, yüzde 50 indirim alalım." şeklinde bir üniversiteye de benzediğini söyleyebiliriz. Yani üniversitelerin birçok sorunu varken tamam, yeni bir üniversite kurulması fikri güzel ama ben de baktım "103 bin metrekare, 3.600 öğrenci, en genç rektör burada; her şey bitmiş, siz bunu geçirin." diye getirmişsiniz ama biraz incelediğinizde bu bir özelleştirme. Yani Uludağ Üniversitesindeki hocaları buraya aktarmayı, hatta, Bursa Teknik Üniversitesindeki hocaları da Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesine aktarmayı sanki bir plan dâhilinde yapıyorsunuz. Bunu da nereden söylüyorum? Altı ay süreyle genel sekreterlik yaptım, üniversitede genel sekreterliğin ne olduğunu herkes çok iyi bilir; hocaları alırsınız, bölümleri açarsınız, YÖK'le temas kurarsınız... YÖK'ün birçok sorunu varken daha önce onay verdiği üniversitelerde de hangi kıstaslara göre verdi? Bir vakıf üniversitesinin, hem de kaliteli bir vakıf üniversitesinin rektörüyle bir yolculuk yaptım, "Nasıl, öğrencilerle gelen paralarla idare edebiliyor musunuz?" dedim "Hayır, yarısını vakıftan karşılıyoruz?" dediler. Şimdi, acaba kurulacak bu vakıf üniversitesi böyle bir tasarrufta bulunacak mı, 3.600 öğrenciye yetecek mi? Sağlık liseleri açtık zamanında, bundan beş altı sene önce, mantar gibi, her yere; hatırlıyor musunuz? Herkes çocuğunu sağlık lisesine vermeyi düşündü. Niye? Çok açık var hastanelerde, özel hastanelerde diye. Sonra hepsi kapandı onların. Yani şimdi burada tıp fakültesi yok, hastane yok, sağlık bilimleri fakültesi açılıyor. Burada kim yetişecek, ne öğretecek bunlar? Bunlar yazılmamış, ayrıntı yok. Yani lisansüstü eğitim... Fen bilimleri enstitüsü var mı, sosyal bilimler enstitüsü var mı, sağlık bilimleri enstitüsü var mı? Bunlar yok. Bunları biz sormayalım mı yani, her şeyi size mi bırakalım? Siz "Çok iyi bir insan, yapar." diyorsunuz, böyle bir şey var mı arkadaşlar?
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - İyi bir insan demiyoruz.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Öyle diyordunuz ama demin.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Eğitim müktesebatı bakımından, otuz yıldır bu sektörün içerisinde, eğitim sektöründe otuz yıl deneyimi olan birisinden bahsediyoruz.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ya, ben de yirmi iki yıl üniversitede ders verdim, iki ay kalmıştı, profesör olamadım, milletvekiliyim yedi seneden beri ama bilirim yani üniversitede bir asistanın nasıl yetiştiğini.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Kim kuracak? Otuz yıldır eğitim sektöründe olan birisi kurmayacak da üniversiteyi kim kuracak o zaman?
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Bakın, ben sizin sözünüzü kesmedim.
Bir akademisyenin yetişmesi kolay değil ama Uludağ Üniversitesi yetiştirmiş, siz bunları transfer edin, Bursa Teknik Üniversitesi yetiştirmiş, siz bunları transfer edin; böyle bir şey bana çok saçma geliyor.
Meslek yüksekokulu... Hangi bölümler kurulacak, sanayiye yönelik mi, sosyal bilimlerde mi, sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesinde hangi bölümler var; bunları yazmadan, gerekçesi konulmadan bir üniversitenin açılması bence çok yanlış, bunları yeniden düşünelim. Biz bunları sorgulamayalım mı? Keşke bu üniversitenin rektörü de gelseydi, burada bize anlatsaydı, şunlar olacak, bunlar olacak deseydi. Ben bunu tamamen bir özelleştirme olarak görüyorum. Bakın, siz zamanında şeker fabrikalarını sattınız, şimdi sıkıntı içerisindeyiz; gübre fabrikalarını sattınız, yine sıkıntı içerisindeyiz. Her şey buraya geliyor, bakın, bu bir özelleştirme, hiç farkı yok inanın. Eğitimi de özelleştirdiniz ama birkaç tane vakıf üniversitesi kendi kendini idame ediyor, sonra siz öğrenci bulabilmek için puanları sıfıra kadar indiriyorsunuz, bir sürü insan geliyor, buralardan mezun oluyor, diplomalı işsizler oluyor. Yani bunları görüyoruz, bunları görmemek için bizim ara elemana ihtiyacımız var, keşke liselerimizi, teknik liselerimizi güçlendirsek ve var olan devlet üniversitelerimizi güçlendirsek ya da var olan vakıf üniversitelerini güçlendirsek diyorum.
1'inci maddede yer alan Ayvansaray Üniversitesinin ismini niye değiştiriyorsunuz? Yarın başka bir yer buldu kampüs, oraya geçecek, oranın ismini mi alacak? Yani bunlar da yanlış şeyler diyorum, daha fazla da bir şey söylemiyorum, hepsini açık açık söyledim.
Teşekkür ederim.