HASAN TURAN (İstanbul) - Evet, bu tarafı göremediğim için... Özür diliyorum.

Dolayısıyla Türkiye'nin, dünyanın hiçbir ülkesini bir kenarda bırakmadan, önemsiz görmeden, doğudan batıya, güneyden kuzeye her ülkeyle ilişkilerini geliştirmesinden mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.

Özellikle Afrika açılımını önemsiyoruz. Afrika'da gün geçtikçe ülkemizin etki sahasının genişlemesinin, ülkemizin iyi ilişkiler kurmasının, karşılıklı ilişkileri geliştirmesinin, ülkemizin de gelişmesine, ülkemizin daha da güçlenmesine, kalkınmasına katkı sunacağını, o ülkelere de katkı sunacağını düşünüyoruz; daha adil bir dünya için de bunu gerekli buluyoruz çünkü Türkiye'nin sözünün, tesirinin artması dünyanın daha da adil bir geleceğe doğru yürümesi için elzemdir diye düşünüyoruz.

Ülkeler arası ilişkilerin -biraz önce Katar'da Sayın Bakan Yardımcımız da ifade etti- sadece bu 2 ülkeyle sınırlı olmadığını da düşünüyoruz. Ülkelerle kurduğumuz ilişkiler, başka ülkelerle kuracağımız ilişkilerin de köprü vazifesini görmüş oluyorlar, dünyadaki birçok sorunun çözümünde paydaş ülkeniz hâline geliyorlar. Bu önemlidir.

Katar meselesi kenarda kaldı, tekrar konuyu açmak için söylemiyorum ancak, işte, biraz önce... Başta Filistin olmak üzere bölgedeki birçok kriz noktalarında birlikte hareket ettiğiniz bir ülke hâline geliyor. Ne oluyor, bunun temelinde ne var? Güven duyulan bir ilişki. Siz yola çıkarken kimle çıkarsınız? Güven duyduğunuz dostunuzla çıkarsınız. Dolayısıyla dostların sayısını arttırmak lazım. Bu anlamda, bu kurduğumuz ilişkilerin hiçbiri ülkemizin aleyhine değil, hepsi lehine ama hiçbir ülkeye karşı rezerv koymamak, alerji duymamak önceliğimiz olmalıdır. Bizim yüzümüz hem batıya dönüktür hem doğuya dönüktür hem kuzeye hem güneye, herkese dönüktür. Ülkemize, milletimize katkı sunduktan sonra millî çıkarlarımıza uygun olduktan sonra biz herkesle iş birliği kurarız, yaparız, hiç kimseye karşı özel bir defansımız, başkasına karşı da özel bir sempatimiz yok, tek milletimize ve ülkemize var.

Ben saygılar sunuyorum.