KOMİSYON KONUŞMASI

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önceki konuşmadan dolayı söz istemiştim Sayın Başkanım. Bize doğru bakıp "Kadını meta olarak görüyorsunuz." diye bir cümle kullanıldı. Başta şunu söyleyeyim: Bizim değerlerimizde kadın meta olarak görülmez, insan olarak kadın ve erkek değerlidir. Sizin evde meta olarak görüyorsanız size karışmayız, kendi ruh hâlinizi bize yansıtmayın diyorum Sayın Vekilime.

MUSA ÇAM (İzmir) - Yapma Hocam, yapma!

ADNAN KESKİN (Denizli) - Böyle saygısızca konuşma!

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Biraz önce "kadın haklarından sorumlu Bakan" diye tanımladınız. Siz konuşmanızın nereye gittiğinin, Sayın Vekilim, farkında değilsiniz, bizim sözlerimizden alınıyorsunuz, konuşmayı başlatan sizsiniz. "Kadın haklarından sorumlu Bakan" dediniz. Aileden sorumlu Bakan, sadece kadın haklarından değil, ailenin her bireyinden, aile içerisindeki mağduriyetlerde veya mazlum durumda olan tüm alandan sorumlu, geniş kapsamlı Aile Bakanı. "Kadından sorumlu Bakan" deyip böyle bir tanımlama yapamazsınız.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bakan cevap veremez mi buna yani? Yürütme ile yasamayı karıştırıyor arkadaşlar.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Bakan cevap verir buna, ben anlamıyorum.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Bir de Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olarak daha da şaşırtıyorsunuz beni. "Sosyal demokrat partiyiz." diyorsunuz, "Sosyal devlet anlayışına sahibiz." diyorsunuz. Sonra "Sadaka yardımı, sadaka kurumu" ya da "tutsak et" anlayışı diyorsunuz. Bunu zavallı bir ifade olarak düşünüyorum.

Saygıyla selamlıyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - Kim dedi Hocam? Kim söyledi Hocam?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Konuşacağız.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Konuştuk zaten, Sayın Keskin.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sataşmadan söz vereceksiniz herhâlde.

BAŞKAN - Yok, hayır, burada tutanaklarda var, sadaka...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Böyle seviyesiz bir konuşmaya müsaade edemezsiniz. Çok saygısız bir konuşma, çok düzeysiz bir konuşma. Ben söz istiyorum.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Hayır Hocam, sizin kullandığınız cümlelerin karşılığında aynı cümlelerle cevap verdim.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Benim aile yaşantıma...

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Ben düzeysizsem o konuşmayı başlatan sizsiniz. Aynı cümlelerle cevap verdim size.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Düzeysiz konuşuyorsunuz, yakışmıyor size.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Bu görev size ait değil ki.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, polemiğe gerek yok.

Size de vereceğim.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sataşma var.

BAŞKAN - Verelim, bir saniye, bitirsin.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, niye müdahale etmiyorsun?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Niye müsaade ediyorsun böyle konuşmasına?

BAŞKAN - Neye?

VAHAP SEÇER (Mersin) - Hep dışarıdan gelenler bize böyle cevap verecek? Burada Sayın Bakan var, olur mu böyle şey?

BAŞKAN - Hayır, bir saniye...

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Ben Meclisin bir üyesiyim, dışarıdan da konuşmaya katılabilirim. Meclisin üyesiyim, ben bir milletvekiliyim.

BAŞKAN - Şimdi, bakın, arkadaşlar...

VAHAP SEÇER (Mersin) - Size mi kaldı bize cevap vermek?

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Bana kaldı tabii.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Benim aile yaşamıma dil uzatma hakkı yok onun, ayıp!

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Ayıp bir şey! (Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Keskin, siz...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Adnan Bey, söz verecekler.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Olur mu öyle şey ya! Ben milletvekiliyim, olur tabii.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Keskin, söz yerinden istenir ya!

Bir saniye, lütfen...

Bir konuşmacı sözünü bitirmeden "Söz verin, söz verin..." Bir dakika, veririz.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, sataşma varsa söz verilir.

BAŞKAN - Söz veriyoruz biliyorsunuz burada.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Vermediğiniz için bu tartışma oldu.

BAŞKAN - Ama konuşma bitmeden söz mü vereceğim oraya?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bitti.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - "Teşekkür ederim." dedi bize.

BAŞKAN - Etmedi daha henüz.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, tutanaklar da gelir.

BAŞKAN - Tutanaklara bakılır.

TÜLAY SELAMOĞLU (Ankara) - Sayın vekilin kullandığı cümlelerle cevap verdim, herhangi bir şahsi cümlem yoktur, aynı cümlelerle cevap verdim.

Saygılar sunuyorum.