MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Regaip Kandili'nizi de kutluyorum ve herkese hayırlı olmasını diliyorum.

Öncelikle şunu ifade edeceğim Sayın Başkan: Dün Edirne'deki bu ölüm olayını görünce gerçekten benim de kanım dondu; aynı zamanda insanlığa karşı suç gerçekten. Dolayısıyla bizim bugün burada defakto bir karar alıp sizin Başkanlığınızda, hiç gecikmeksizin, belki bu toplantıdan sonra oraya gidip yerinde inceleme yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Olayın vahameti bunu gerektiriyor yani hiç gecikmeksizin gidip, yetkililerden bilgi alıp kendimiz görmeliyiz diye düşünüyorum. Her siyasi partiden 1 milletvekili ve sizin Başkanlığınızda çok rahatlıkla gidebiliriz, bunun için bir alt komisyon kurmaya da gerek yok, yasamız buna imkân veriyor çünkü. Ne olduğunu anlayıp gerçekten de bütün dünyaya duyurmamız lazım çünkü aktarıldığı gibiyse eğer -ki öyle gözüküyor- bu konuda, sadece kolluğa, idari makamlara, savcılığa bırakılmadan bizim de müdahil olabileceğimiz bir pozisyonda olmamız lazım diye düşünüyorum. Bunu sizin değerlendirmenize ve arkadaşlarımızın değerlendirmelerine sunuyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Değerlendirelim.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Gecikmeksizin gitmek lazım. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun şeyi tam da bu olmalı yani direkt, doğrudan, beklemeden yapması gerekir diye düşünüyorum.

İkinci olarak, gerçekten, emeği geçen hem Alt Komisyon Başkanımıza hem de milletvekili arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bize de değişik kaynaklardan yani sosyal medyadan, Parlamentodaki adreslerimize çok sayıda mektup geliyor, yakınma geliyor. O yakınmaların neredeyse tümü burada bir vesileyle ifade edilmiş, şikâyet olarak ifade edilmiş ve öneri olarak da ifade edilmiş. Dolayısıyla çok fazla bir şey söyleyecek durumda değilim bu rapor karşısında. Ama önemli olan -ben geçen toplantıda da söylemiştim- bunların yerine getirilip getirilmediğini denetlememiz konusunda asıl yapmamız gereken işler var. O nedenle ben şunu ifade edeceğim: Yasama uzmanları, bu tespitlerimiz, hem bu rapordaki hem de daha önceki görüştüğümüz raporlardaki tespitler noktasında yasal olarak yapılması gerekenler, yönetmelikle yapılması gerekenler, genelgeyle yapılması gerekenler konusunda bizlere eğer bir çalışma sunarlarsa biz de Bakanlığa bu şekilde yardımcı oluruz ve dolayısıyla da sadece bu tespitler konusunda değil ama mevzuat konusundaki önerilerimizi de Adalet Bakanlığına ve Meclis Başkanına iletmiş oluruz aynı zamanda. Böyle bir çalışmanın da yapılması lazım diye düşünüyorum.

Önemi bakımından şunu ifade edeceğim: Bütün bu aksaklıklar ya da işte ihlaller bir vesileyle giderilir yani onun için burada zaten çalışma yapıyoruz ama en mühim ve vahim olanı şartlı salıvermeye ilişkin olan şikâyetlerdir çünkü onlar doğrudan doğruya cezaevinde bulunan yurttaşlarımızın tahliyesine engel olan, şartlı salıverilmesine engel olan uygulamalardır. Onlardan kaynaklı olmayan Covid koşulları var, buna ilişkin şikâyetler de var ve tespitler de var. Dolayısıyla bu konuyla ilgili olarak çok ivedi olarak bir şey yapılması lazım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün bir tutum alması lazım çünkü her karar, yurttaşlarımızın daha fazla cezaevinde kalacağı bir ortam yaratıyor aynı zamanda. Bu da çok yaygın şikâyete neden oluyor. Ve ileride karşılaşacağız yani ya Anayasa Mahkemesinde... Muhtemelen de Anayasa Mahkemesi, buradaki ihlaller konusunda bir tespit yapacak yani çok uzun olmayan bir zaman diliminde. Dolayısıyla bunun önünü almamız gerekir. Bu konuyla ilgili olarak hem önerilerimizi hem de genel müdürlüğün alacağı acil tutumu ben de öğrenmek istiyorum, olması gereken tutumu öğrenmek istiyorum. Bence bu raporla ilgili çok da fazla konuşacak bir şey yok. O yüzden arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.