| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi (2/4056) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .01.2022 |
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Biz de zaten salı gününe bırakmak için özel bir çaba sarf etmiyorduk; bu, doğal akışında oldu.
EĞİTİM SEN, EĞİTİM-İŞ, ANADOLU EĞİTİM-SEN, EĞİTİM-BİR-SEN, TÜRK EĞİTİM-SEN, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ve bize dosya hâlinde sorunlarını ileten Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği Federasyonu; 9 tane kurum bu yasa teklifine kesinlikle karşı; eğitim emekçilerini, öğretmenleri ilgilendiren 9 tane örgütlü kurul buna karşı; bir. İkincisi: Bu, 3600 ek gösterge değil, bu, 2023 ek gösterge yani 2023'e dair yapılan bir seçim yatırımı ek göstergesidir. Dolayısıyla 1.577 puan eksiktir, eksi 1.577'desiniz yani. Ve burada atanamayan yani atanmayan KHK'li öğretmenler, özel okul öğretmenleri, sözleşmeli öğretmenler, ücretli öğretmenler, emekli öğretmenler, rehabilitasyon öğretmenleriyle ilgili sorunların çözümünde maalesef bir gelişme katedilemedi. Atama sorunu konusunda, hemen her iktidar döneminde öğretmenlerin ve memurların ataması sorun olmuştur, buna bir türlü çözüm bulunamamıştır ve doğu için hep şöyle denmiştir: "Orası da bizim memleketimizin bir parçası." Orası sizin memleketinizin bir parçası değil, orası bizim memleketimiz zaten. Parçası ne? Yani doğusu ayrı, batısı ayrı değil. Hepsi bizim memleketimiz ve böyle algılamaktayız.
Şimdi, bu 7'nci maddede 15 Ocak 2023'e atıfta bulunarak "O dönemde yürürlüğe girecek." denmesi, Sayın Başkan, geçen hafta Genel Kurulda yapılan Liman Yasası'nı hatırlattı. Liman Yasası'nın süresi gelmeden, alelacele, bir ihale olmaksızın bir yasa çıkarıldı. Bu da süresi gelmeksizin alelacele bir şey. Nedir bu acele? Buradan amaçlanan nedir, yapılmak istenen nedir? Öğretmenin sorunlarına, ekonomik, özlük, akademik sorunlarına, insan hak ve özgürlüklerine dayalı sorunlarına dair köklü bir çözüm olmamasına rağmen bir şey yapıyormuş gibi davranmak... İzninizle bunu, bugün "ve/veya" bağlacı çok geçti içinde "veya" bağlacının olduğu bir kıssayla bitirelim; hazırundan mutlaka bilenler vardır. İskender, seferlerinden bir tanesinde yine kendine mahsus, tartışmasız, mutlak bir zafer kazanmıştır; memleket yerle bir olmuş, taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmamıştır. Mağrur bir şekilde tepeye çıkıp ortalığı gözleyen İskender, hocası Aristo'yu yanına çağırır ve der ki: "Aristo, bak bakalım manzaraya." Aristo bakar. Der ki: "Aristo bu nedir?" Aristo der ki: "Zafer veya hiç." İşte bu öğretmenlik meslek yasası teklifi sizin açınızdan zafer veya hiçtir; genel politikanız da böyle. Şu anda bir tepedeyiz ve politik manzaranız bu şekilde görünüyor.
Teşekkür ederim. Herkese iyi geceler, kolay gelsin.