KOMİSYON KONUŞMASI

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Kısa söyleyeyim, gecenin geç vakti oldu. Burada herkes siyaset yapıyor, hepimiz milletvekiliyiz ve siyasetçinin, milletvekilinin beslendiği en önemli kaynak millet. Milletin sorunları milletvekiline ulaştığı zaman, burada hangi partiye mensup olursa olsun, bütün milletvekilleri duyarlı hâle gelirler, gelmeleri normal. Biraz geciktik, tabii onun da getirdiği bir tansiyon yükselmesi oldu.

Bu yasa, Nazım Bey'in bahsettiği şekilde... Yıldırım Bey'i hatırlıyorum ben o dönemden, daha başka arkadaşlarımız da buradaydı. Bu 3+1 çıkarılırkenki gerekçeleri lütfen hatırlayın. Şimdi öğretmenlerimiz feryat ediyor, onların feryatları sizin kulağınıza geliyor ve ister istemez siz de dikkat kesiliyorsunuz ama bizim önümüzde o zaman veriler vardı. Bugün de ben bu verileri izninizle hafızama biraz itimat ederek söyleyeyim. Doğu ve Güneydoğu'da öğretmenlerimizin görev yapış sürelerinin ortalamaları -Kamil Hocam hatırladınız mı- dokuz aydı arkadaşlar. Biz bu 3+1'i tartışırken dedik ki: "Hiç olmazsa ilköğretimden 1'inci sınıftan çocuğu alsın, 4'ten mezun etsin." Yani 3+1'in gerekçesi... Yıldırım Bey çok iyi hatırlıyorsunuz değil mi, bunları tartıştık burada. Hatta belki 5+1'di, bunun 3+1 olması noktasında Yıldırım Bey bir hayli gayret sarf etti, çabaladı; bir. İkincisi: Bu uygulama ne getiriyor, ne götürüyor? Hepiniz memuriyetten geldiniz, biliyoruz, bizler... Kemal Bey bahsetti, "stajyer memurluk" diye bir süreç vardır. Stajyer memurluğun asgari süresi bir yıldır, azami süresi iki yıldır, kurum amiri sizin stajyerliğinizi kaldırmazsa iki yılda bu düşer. Dolayısıyla burada 3+1'e giden noktada olsa olsa mağduriyet, iki yıl olarak stajyerliği kabul ettiğimizde -ki ben onun mağduriyet olduğuna da inanmıyorum- üç yıldır. Dolayısıyla 3+1'i, bu görevi yapan sözleşmeli öğretmen de doğu görevinden muaf tutulmuştur, doğu görevini yapmış sayılmaktadır.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ahmet Bey, "mağduriyet" kelimesine katılmıyorum. 5+5 zorunlu hizmet yaptım, bir on yıl daha yaparım. Öyle bir şey yok. Orası da bizim vatanımızın bir parçası.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Ben de katılıyorum, o ayrı bir şey ama yani ifadeyi ben tırnak içi olarak söyleyeyim böyle. Şimdi burada arkadaşlarımız feryat ediyorlar ama yarın, on yıllık öğretmen, doğu tayini çıktı, şark tayini, bu on yıllık öğretmenin bu defa 3 çocuğu olacak, 5 çocuğu olacak, 4 çocuğu olacak, aile bütünlüğünü yine tartışacağız. Yine biz burada o gün konuşurken şunları da görmüş olduk, fotoğrafı görelim diye söylüyorum: Yani aklıselimin ben burada hâkim olduğunu görüyorum. Bütün arkadaşlarımız -tabii, siyaset milletten besleniyor- milletin feryadına kulak veriyoruz ama bir yandan da devleti yönetmemiz lazım, bizim doğudaki çocuğu da eğitmemiz lazım, güneydoğudaki çocuğu da eğitmemiz lazım. Şunun ben çok da öyle doğru bir ifade olduğu kanaatinde değilim: Batıdan da doğuya gitmek isteyenler var." Yok efendim, öyle bir şey yok, niye bana gelmiyor hiçbir tane?

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Eş durumu yani eş durumu için...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yok, yok. Biz bu kanunu çıkartırken -Yıldırım Bey orada yine hatırlayacak, Emrullah Bakanım hatırlayacak, Kamil Başkanım hatırlayacak- eş durumu için de dedik ki: "Sözleşmeli öğretmene eşi tabi olsun yani sözleşmeli öğretmen doğudaysa bizden tayin istemesi durumunda biz eşinin tayinini ona uyarlayalım." Bütün bunlar getirilmişken arkadaşlarımızın bu kadar feryat etmesinin aslında kendi lehlerine yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisindeki düzenlemeyi anlayamamaktan, yanlış anlamaktan ve devletin üst bakış açısını fark edememekten kaynaklandığını ben tahmin ediyorum.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Özel sektörde eşi çalışan ne olacak?

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Öğretmen dışı memurlarda uygulanmıyor...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hayır ama yani popülizm adına bir şeyler söyleme Mustafa Bey. Şimdi, ben size bakın rakamlar veriyorum, doğudaki görev sürelerini veriyorum, doğudaki çocukların eğitimini veriyorum, güneydoğuda bizim eğitimi kalkındırmamız gerektiğini bildiriyorum. Burada bizi bu konuda en çok destekleyen de doğulu milletvekili arkadaşlarımız olmuştu. Ben tek tek isimlerini sayarım. HDP'den milletvekilleri vardı, Cumhuriyet Halk Partisinden milletvekilleri vardı, Yaşar Bey belki vardı, yanlış hatırlıyor olabilirim. Doğudaki, güneydoğudaki arkadaşlarımız bunun doğudaki ve güneydoğudaki eğitim adına önemli bir hamle olduğunu söylemişlerdi. Ben bunu vicdani bir borç olarak Komisyon üyelerimizle paylaşmak istedim, bu kadar.